➴➵➶➴➵➶➴➵➶
Capella Bones, temmuz sıcaklığının altında abisinin yanında yürüken surat asmakla meşguldü. Tam anlamıyla Edgar'ın ortanca oğlu gibi suratını asmış ve dik dik ileri de ki eve bakıyordu.
"Edgar," dedi genç kadın ağlamaklı bir sesle. "N'olursun bugün gelmeyeyim. Dumbledore'a hastalanmış de, Bakanlık'ta işi çıkmış de."
Edgar Bones kaşlarını çatıp küçük kız kardeşine dik dik bakarak, "Ne zamandan beri bana abi demiyorsun, Ella?" diye sordu, diğer tüm her şeyi es geçerek.
Capella gözlerini devirip, "Beni buraya çekiştirerek getirmeye başladığından beri." diye cevap verdi. "Ayrıca, o kadar şey söyledim ve sen buna mı takıldın?"
Edgar kardeşini itekleyip, "Çok fazla konuşma da içeri gir, herkes bizi bekliyor." dedi. "Yoldaşlık'a katılmaya istekli olan sen değil miydin, ne oldu da bir an da karar değiştirdin?"
Capella cevap veremedi, bu yüzden çenesini kapatarak ona yıllarmış gibi gelen bir zaman diliminde küçük adımlarla kapıya adımladı ve kapıyı çalan abisinin arkasında etrafı gözetleyerek paniğe kapılan benliğini sakinleştirmeye çalıştı.
Sadece çalıştı.
Lanet olsun, bunu nasıl yapabilirdi ki? Kapının ardında Sirius bulunuyordu, ayrıca gerçek kimliğini artık biliyordu da. O kadar çok utanıyordu ki, bir domates kadar kıpkırmızıydı.
Düşünceleri kapının öteki tarafında Caradoc Dearborn'un, "İlk arkadaş olduğumuzda senden istediğim şey neydi?" diyen sorusuyla bölündü, merakla abisine döndü.
Edgar Bones gözlerini devirip, kıkırdayarak, "Şipşak saç ikisiri," diyerek cevap verdi. "Randevun için istemiştin."
Capella kendini tutamayıp güldüğünde, abisi dirseğini genç kadının koluna geçirdi. Yine de abisinin yüzünde belirgin eğlenceli bir sırıtma vardı.
Bezmiş bir surat ifadesiyle kapıyı açan Caradoc, "Aslında ilk senden tarak istemiştim, saç ikisiri ikinciydi." dedi.
Edgar omuz silkip kapıdan içeriye geçerken, "Bunu biliyorum." dedi gülerek.
Capella da arkasından içeriye girdiğinde, odada ki tüm yüzler Zümrüdüanka Yoldaşlık'ının yeni üyesine döndü.
Capella olduğu yerde kalakaldı, onun yüzüne bakan bu kadar insandan dolayı dili tutulmuş gibiydi, yünün yandığını hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐨𝐟𝐟𝐞𝐞 𝐁𝐫𝐞𝐚𝐤
Fanfiction𝐶𝑂𝐹𝐹𝐸𝐸 𝐵𝑅𝐸𝐴𝐾 | ❝ Aşk ve kahve benzerdir. İkisini de ateşte unutursanız köpürürler. ❞ Sirius Black, çalışma masasında sıcak kahve ve gizemli duygusal notlar buluyordu. Veya Muggle kahveleri içmeye bayılan bir cadı, yeni Seherbaz Sirius Bl...