Jungkook, büyüğüne verdiği sözü tutmak için bir haftadır Namjoon'nun görmek için gittiği yere bu sefer çalışmak için gidiyordu
Günleri kütüphanede geçiyordu Jungkook'un
Büyüğüyle yemeğe çıkmayı çok istemişti,bunun için ders çalışmayı bile göze almıştı ama bu kadar zor olacağını hiç bir zaman bilemezdi
Son soruyu çözüp saatte bakmış ama henüz bir saat bile geçmemişti
Büyüğüyle geçirdiği zamanlar bu kadar hızlı geçerken neden şimdi zaman onu bu kadar kötü davranıyordu?
Pes mi etmeliydi diye düşündü bir an sonra kendine gelip başını hızla sallamıştı Başını yavaşça pencere camından aşağa düşen damlalara çevirip masaya,kitaplarının üstüne koydu usulca
Yağmur şiddetli olmasada ıslatıyordu bütün şehri (Evet, yazar yağmurlu havaları seviyor slkhdsglkjb)
Gözlerini kısa bir anlığına kapatmıştı Jungkook, büyüğünün güzel yüzünü görmek umuduylaGözlerini bir kaç saat sonra açtığında karşısında büyüğünü görmeyi hiç beklememişti, belki bir çok kez hayal etmişti ama gerçekleşmesini hiç beklememişti
"Monie hyung?"
Jungkook omzuna koyulan ceketi farkettiğinde büyüğüne bakmıştı, her an dolunmaya hazır irisleriyle
"Neden bana verdin ki ceketini? Sen üşüyeceksin"
Gülümseyip sorusuna cevaplamadan öndeki kitablara bakınmıştı Namjoon
"İyi gidiyorsun tavşancık"
"Bana öyle seslenme"
Kısaran yanaklarını farkedilmemesi için başını eğmişti Jungkook
"Nedenmiş?"
Omuz silkmişti sadece küçüğü, büyüğüne bakmadan
Jungkook'un bu halleri ne kadar tatlı gelse de kendine durdurmalıydı Namjoon. Ona fazla bağlanmamalıydı Sonuçta yalanlar üstünden kurulan bir ilişki iyi sonuçlanmazdı hiçbir zaman
"Yapamadığın bir konu var mı? Sana anlatabilirim"
"Ama bu hile olur"
"Bunu sadece küçük bir yardım olarak düşün"
"Şey..peki"
Parmağıyla gösterdiği soruya bakar Namjoon "Bunu hiç anlamadım"Küçüğünün yanına yakınlaşarak elindeki kalemi alıp anlatır ciddiyetle Jungkook kalbini sakinleştirmek için uğraşırken
"Anladın mı?"
Başını kaldırıp büyüğüne baktı Jungkook
"Evet,çok teşekkür ederim"
"Önemi yok"
Kalkıp gitmek üzere olan büyüğüne bakarak bileğini tuttu Jungkook
"Şey.. bir kaç yer daha vardı"
Büyüğünün yanından gitmesini hiç bir zaman istemiyordu,bunun için ders bile çalışırdı tıpkı şu an gibi
"Tamam göster bakalım"
Yanına oturdu tekrar gözlüğünü tek parmağıyla düzeltipBüyüğünü izledi yarım saat boyunca Jungkook,bir an bile sıkılmadan
"Jungkook? Siktir burnun kanıyor"
"Ahh gerçekten mi?"
Elini kanayan burnuna şaşkınlıkla götürürken bileğinden tutan büyüğüne baktı
Cebindeki peçeteyi telaşla alıp dudaklarına doğru yol alan kanı temizledi yavaşça Namjoon"İlk defa çok çalıştığım için burnum kanıyor"
Gülümsedi Jungkook bu ilk defa kendiyle gurur duyduğu bir andı,ilk defa bu kadar çok çalışmıştı
"Bu mutlu olunacak bir şey değil"
Küçüğünün ona söylediği her sözü bu kadar ciddiye alması fazlasıyla korkutuyordu Namjoon'u
"Bu kadar ders yeter"
Küçüğünün elinden tutup çıkardı, kitapları çantaya hızla koyup kendisi taşırken
Gülümsüyordu Jungkook Büyüğünün onun için endişendiği,ona böyle dokunduğu için fazlasıyla mutluydu
....................................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He İs Still Cute Today [NamKook]
FanfictionSemejoon #3 Ukekook #4 Namkook #2 Namjoon sadece okuldaki dedikoduları susturmak istemişti ve bunun için okulun en tembel öğrencisi Jungkook'u seçmişti Jungkook'un da kendisini sevdiğini bilmeden...