"Neden doğmak zorundaydın ki?!"
Bana ağlayarak bağıran anneme baktım Ona doğduğum için çok üzgün olduğumu nasıl söylemeliydim ki?
"Özür dilerim anne lütfen kızma bana"
Beni itmesiyle yere düşmüştüm ama canım dirseklerim kanadığı için değil, annemin beni sevmedi için yanmıştı
Neden beni sevmiyordu ki? Çok mu yaramazdım ama ne dediyse yaptım,bana verdiği kötü kokulu suyu bile içtim O zaman karnım çok ağrımıştı hatta kusmuştum ama annem kızmasın diye hiç bir şey söylemeden yanında yattım
"Beş yıldır ona ben bakıyorum! O senin de oğlun, gelip biraz da sen bak şuna!"
Babam da beni hiç sevmiyordu, galiba onların hiç istemediği bir şey yaptım
.......................................Bugün 7 yaşına giriyorum ama ne yosun çorbası yapan bir ailem vardı, ne de birlikte pastadaki mumları üfleyecek arkadaşlarım
Annem yanımdaydı ama sadece geceleri Doğum günümü hatırladığını biliyordum ama kutlanmayacak kadar lanet bir gün olduğunu da çok iyi biliyordum
Evimizin yanındaki küçük parkta geçiyordu günlerim Orda çocuklarına bir şeyler yediren anneler vardı,beni görünce acıyıp bana da verirlerde Kalblerinde kalan küçük vicdanları kadardı verdikleri küçük yemek kırıntıları
Parktaki salıncağa binip yavaşça sallandım etraftaki insanları izlerken
"Hey in şurdan seni pis çocuk!"
Bana kaşlarına çatarak bakan çocuğa baktım şaşkınca
"Ama daha yeni oturdum"
Arkama geçip sırtımdan itmişti beni benden irice olan çocuk Canım yanmıştı ama ağlamamlıydım,annem ağladığımı görürse çok kızardı bana
"Git burdan yoksa polisi çağırırım"
Salıncağa binmiş bacaklarını düz tahta haline getirerek üstüme doğru sallandırmıştı kendini, yana çekilmiştim ayaklarından kurtulmak için "Ben kötü bir şey yapmadım ki polis bana bir şey yapmaz"
"Senin gibi dilencilik yapan çocukları hep toplayıp dövüyorlar"
"Ben dilencilik yapmıyorum!"
"Ahh"
Omzundan itip beni yere düşeren çocuğa döndüm acıyla inlerken
"Arkadaşıma bağırmayı kes seni dilenci pislik!" Yerden kalkıp salancakta bana pis gülüşüyle bakan çocuğa bakıp arkadaşına dönmüştüm
"Git burdan!"
Uzaklaşıp tahterevalliye binmiştim kavga edersem aileleri bana kızar diye
Karşımda kimse yoktu ama ben de oynamak için binmemiştim zaten
Etraftaki aileleri izlemiştim sadece gözlerim yavaşça ıslanmaya başlarkenAyaklarımın yere kesilip oturtuğum tahta havaya kalkarken karşımdaki çocuğa bakmıştım korkuyla "İndir beni lütfen!"
"Korkma,sadece oyun oynamak istemiştim "
İkimiz karşılıklı kalkıp inerken benden büyük olan gözlüklü çocuğu izlemiştim Gülüyordu ve yanağındaki küçük çukurlar onu daha tatlı gösteriyordu
Bir süre daha oynayıp inmişti,yanıma gelmişti elini uzatıp "Ben Kim Namjoon, senin adın ne?"
Uzattığı elini tutup gülümsemiştim "Jungkook"
"Memnun oldum Jungkook"
"-Namjoon gel hadi gidiyoruz!"
Ve sen de annenin şefkatli sesiyle yanına gitmiştin koşarak karşındaki beni unutarak
Yağmur hafifçe yağmaya başlarken parktaki güneş şemsiyesinin altına oturmuştum, havanın kararmasını beklerken
Eve erken gitmek istemiyordum çünkü orası dışardan daha karanlıktı, burda en azından yıldızlar parlıyabiliyordu
Bana uzattığın ilk çikolatalı sütü hatırlıyor musun Monie hyung?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He İs Still Cute Today [NamKook]
FanfictionSemejoon #3 Ukekook #4 Namkook #2 Namjoon sadece okuldaki dedikoduları susturmak istemişti ve bunun için okulun en tembel öğrencisi Jungkook'u seçmişti Jungkook'un da kendisini sevdiğini bilmeden...