"-Görmeliydin ama az daha ağlayacaktı "Yapma lütfen o benim tek harçlığım! Affet beni!" diye bağırıyordu o cırtlak sesiyle"
Gülerek anlatıyordu sarı saçlı, karşında onu aynı şekilde gülerek karşılık veren,herşeyi onunla yapan arkadaşına
"-Tabi dinlemeden aldın sen de Çok piçsin Jiwoo"
"-Herkese acısayamam değil mi Daniel?"
Okul binasının kameraların görmediği kör noktada duran ikiliyi görüp sinirle yumruğunu sıkmıştı Jungkook Daha ilk yılında çok çektirmişti bu ikili kendisine
Bir çok kez okuldaki diğer çocuklara yaptıkları gibi ondan da zorla kazandığı harçlığı alıyor, üstüne hiç duymadığı hakeretleri dinliyordu Hatta okul çıkışı kullandıkları arabalarını üstüne doğru sürüyorlardı korkutmak için
Keşke diye düşündü Jungkook,sevgili büyüğü yerine bunlar uzaklaştırılsaydı okuldan ,en azından iki hafta da olsa okul rahat bir nefes alırdı
"-O kendini beğenmiş ineğe yaptığın gibi"
"-Keşke daha önce yapsaydım O götü kalkmış ineğe yapmadığım yalakalık kalmadı"
Kaşları çatılmıştı Jungkook'un Onlar sevgili büyüğünden bahsetmiyorlardı değil mi? Sonuçta bir çok çalışkan öğrenci vardı okulda ama Jiwoo'nun yakınlaşmaya çalıştığı tek çalışkan öğrenci Namjoondu
Düşüncele dalarken ikili tarafından çoktan farkedilmişti Jungkook
"-Hey sen! Bizi mi dinliyorsun?!"
İkisine korkuyla bakıp kaybolmuştu gözden hızla İkili onu takip etmek istese de yetişememişler sonrasından vazgeçip geri dönmüşlerdi sohbetlerine
Herhangi bir tuvalet kabinine girmiş duyduklarının gerçekliğini sorguluyordu Jungkook Bu gerçek olsa ne yapabilirdi ki? O ikili okulun en korkulan ikilisiydi
Sınıft bir öğrenciyi tutup nedensizce dövseler bile sınıftaki öğretmen sesini çıkarmayıp, devam ederdi dersine Sebebi tabiki de Jiwoo'nun okul müdürünün çocuğu olmasıydıAma buna göz yumamazdı, büyüğünün yurtdışında okuma hayalleri bu disiplinle yok olacaktı ve o kendisine bu kadar yardımcı olan belki de hayatını kurtaran tek kişi için öylece duramazdı Belki o sınav günündeki kameralara görüntülerine ulaşmaya çalışsa elinde bir kanıt olur ve büyüğünün geri dönmesini sağlayabilirdi ama bunu tek başına yapamaz diye düşünüp, Taehyung'a doğru koştu kabinden hızla çıkıp
......................................................
"Hayır, bunu kesinlikle yapamam"
"Lütfen Taehyung,lütfen! Bunu tek başıma yapamam"
"Delirdin mi sen?! Yakalanırsak ikimiz de disiplinlik oluruz ve ben sicilime kötü bir şey yazılsın istemiyorum"
"Çok uyuzsun! Bak, istediğin herşeyi yaparım Lütfen yardım et!"
"Herşeyi mi?" "Ne isteyeceksin ki?"
Tek kaşını kaldırıp sorgular bir yüz ifadesiyle arkadaşına bakmıştı, bahçedeki banklardan birinde karşılıklı otururken
"Hiiiç"
Taehyung'un elini bırakıp önüne dönmüştü Jungkook Bankı iki eliyle tuttu sıkarken "Yaparım"
"Anlaştık İlk önce güvenlik odasının anahtarını almalıyız"
"Nasıl?"
"Onu bana bırak Dersler bitince oraya gideriz,tamam mı?"
"Tamam"
.......................................................
"Yani planın güvenlik görevlisi Bay Hyun'a para vermek miydi?" Okul bodrumunun karanlık koridorlarında Taehyung'un elinde tuttuğu el feneriyle yürürken arkasından takip ediyordu arkadaşını dikkatlice
"Ne bekliyordun ki? Bir filmin içinde değiliz"
"O zaman neden eldiven takıyoruz?"
"Aa şey... önlem"
Önündeki kilitli kapıyı açıp içeri girdiler dikkatlice "İşte burası" Taehyung el fenerini bir silahmışçasına tutarken, Jungkook yumruklarını sıkıp, görünmeyen düşmanını korkutmaya çalışıyordu "Neden kamera odası bu kadar gizli bir yerde?"
"Bir çok okulda olaylar olur ama gizli tutulurlar Neden, biliyor musun?"
Taehyung arkadaşına korkunç bir gülüşle dönüp fenerin ağzını çenesinde tutarken Jungkook'a doğru yürüdü yavaşça
"N Neden?" Karanlık odada nereye gideceğini bilmeden geriye bir adım attı Jungkook,korkuyla
"Okulun itibarı yok olursa batar da ondan"
"Anladım ama yapma şunu! Zaten korkuyorum"
Kısaca gülüp kenarda duran kaset dolu kutulara döndü,bir şeyler bulmak umuduyla "O günün kamera görüntülerini bulursak işimiz bitecek"
"Yeni kutular bakmalıyız belki de"
"Bakarı- B u da ne? Hey kapıyı açın!"
Ayak sesleri ve sonra kapının yüzlerine kapanması şokuyla sertçe kapıya vurup açmaya çalıştı Taehyung,Jungkook korkuyla duvara sinirken Uzaklaşan sesleri ve gülüşmeleri dinleyip, kim olduklarını çıkamaya çalıştı bir süre
Çaresizlikle gözlerini silip burnunu çeken arkadaşına farkedip,önüne eğildi dizleri üstünde dururken Islak yanaklarını sildi büyük bir özenle
"Ağlama Jungkook"
"Benim yüzümden! Çok aptalım!"
"Korkma çıkacağız burdan İlk önce kaseti bulalım tamam mı?"
Sorusunu başıyla onaylayan arkadaşına baktı Hiç beklemeden önüne kutulardan birini çekip, kasetlere baktı tek tek fenerle Taehyung
"Belki de bulunmaması için başka bir tarih atmışlardır,belki de yanlarında taşıyorlardır...bizi buraya kilitl" Arkadaşı sesli bir şekilde düşünürken suçlulukla ona bakmıştı sadece Onu buraya kendi getirmişti ve o daha cesurdu kendisine göre
"Çok aptalım" Omuzlarını düşürüp alnına vurdu sinirle Jungkook
"Burda binlerce kaset var değil mi Jungkook?"
"Evet"
"Okulda bir çok olay oldu hepsini açıp bakarsak bir şeyler bulabiliriz"
"Ama Joonie hyung?"
"Anlamıyor musun Junkook?Onları tehdit edebiliriz ve Namjoon hyungun geri gelmesini sağlarız"
"Ya o kasetleri de almış ve özel bir yerde saklamışlarsa"
"Bakıp,öğrenmekten başka yolumuz yok gibi görünüyor"
Masanın üstündeki eskimiş bilgisayarı açıp eline gelen bir kaseti taktı Bir kaç saat boyunca aynı işlemi yapıp, sıkıntıyla sardı görüntüleri Jungkook kasetlere elindeki fenerle bakınırken "Taehyung gece oldu" "Evet"
"Belki birilerini aramalıyız"
"Telefon burda çekmez"
Cebindeki telefonu çıkarıp Jungkook'a gösterdi "Çekmiyor"
"Taehyung, ben korkuyorum ya burdan hiç çıkamazsak"
Yerde bağdaş oturarak kendisine dolu irisleriyle bakan arkadaşına dönüp yakınlaştı
"Ahh neden sürekli ağlıyorsun?"
"Bir çok kez yalnız ve karanlık bir odada yattım ama bir türlü alışamıyorum"
"Ama şimdi yalnız değilsin bak ben burdayım"
Sarıldı sıkıca bütün şefkatiyle çok zaman geçmese de hoşlandığı arkadaşına Jungkook da kendisine sarılınca gülümsedi belli belirsiz Burdan hiç çıkmak istemedi bir an için olsa da
"Teşekkür ederim"
"Sorun değil Ben senin arkadaşınım değil mi Jungkook?"
Ayrılıp bilgisayarın başına döndü tekrar onu rahatsız etmemek için
"Evet, benim en iyi arkadaşımsın"
Arkasından bütün masumiyetiyle kendisine izleyen arkadaşına baktı omzu üstünden Onu mutlu görmek her şeyi unutturuyordu kendisine
Kısaca gülümseyip kamera görüntülerini izlemeye devam etti Taehyung
Yeni birini bilgisayara takıp devam etti izlemeye Bir kaç görüntü atlayıp
Jiwoo denenen çocuğun bir kızla merdiven boşluğuna gittiği fark etti
"Jungkook şuna bak" Yerde kutuları karıştıran Jungkook merakla yanına gitti arkadaşının
Biraz ileri sardı ve devam etti dikkatle izlemeye
Kız ordan hiç çıkmadı ve Jiwoo denen çocuğun üstü dağınık, gömleğinin ise bir kaç yeri yırtıktı
"O kıza ne oldu?"
"Bilmiyorum görünmüyor ama bulduk Jungkook!"
İkisi de bir birine bakıp gülümserken sarıldılar sıkıca
Bir kaç kasedi daha baktılar Hava en karanlık tonunu sergilerken bütün ağırlığıyla kapanmıştı ikisinin de göz kapakları sabahın ilk ışıklarını görene kadar
"Sikerim böyle işi anahtar uymuyor"
"-Sakin ol kedicik diğer anahtarları dene"
"Belki burda düzüştüğümüzü anlayıp anahtarı değiştirmişlerdir"
Kollarını göğsünde bağlayıp duvara dayamıştı tek omzunu Hoseok, Sevgilisine bakarken
"Miyavlamayı kes de diğer anahtarları dene Yoongi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He İs Still Cute Today [NamKook]
FanfictionSemejoon #3 Ukekook #4 Namkook #2 Namjoon sadece okuldaki dedikoduları susturmak istemişti ve bunun için okulun en tembel öğrencisi Jungkook'u seçmişti Jungkook'un da kendisini sevdiğini bilmeden...