Ay Yüzlü

8

Annesinin ona balo için gönderdiği elbiseye baktı. Kırmızı bir elbiseydi. Sade ama șık. Bu elbiseyi noel davetinde giyecekti.

Rüyalarını süsleyen çocuk ile gidiyordu.

Bu yüzden güzel olmalıydı. Balo ertesi gün olacaktı. Ashley heyecanlıydı. Hiç olmadığı kadar. İçindeki kıpırtı ile bahçeye çıktı. Yanında bu sıralar takıldığı arkadaşı Tina vardı. Tina ile genelde James ve arkadaşlarının oturduğu ama şu an boş olan karagölün oradaki ağacın altına oturdular. Hoş bir sohbete daldılar. Sohbet ederken birden Sirius Black'in sesini duydular.

"Yerimiz kapılmış Çatalak!"

Ashley, Sirius'a baktı. Arkasından James geliyordu. Her zaman dağınık olan saçları ela gözleri ile mükemmel bir uyum sağlıyordu. Gözlüğünü arada parmağı ile ittiriyordu. Yüzünden hiç silinmeyen muzip sırıtması ile Sirius'un yanına geldi.

" Sevgili balo eşim yerimizi kaparak ciddi anlamda kalbimi kırdığını bilmeni isterim."

Balo kısmını çıkarmaya ne dersin? Sadece eşin olsam?

"Sevgili balo eşim. Bu sana hayatta her zaman hızlı olman gerektiğini öğretir umarım."

Ashley altta kalmazdı.

Onun uğruna seve seve öleceği James Potter olsa bile.

Yavaşça ayağa kalktı. James'in tam dibine kadar yürüdü. Nefesleri birbirine çarpacak kadar yakın olduğunda

" umarım bu sana bir daha ki sefere hızlı olmayı öğretir. "

Ardından arkasına dönüp bakmadan hızla iksir sınıfına girdi. James Potter'ın dersi boş olabilirdi. Ama Ashley Sandra'nın dersi iksirdi. Peşinden gelen Tina

"seni tanımasam Potter'dan hoşlanıyorsun diye düşünürdüm Ashley!"

Beni tanımıyorsun o halde.

"Saçmalama Tina"

Ondan hoşlanmıyorum elbette. Ona aşığım ben.

"Güzel çünkü onun Evans'a olan aşkını bütün okul biliyor. Bu seni çok yıpratırdı."

Ashley Sandra ciddi anlamda duvarların üstüne üstüne geldiğini hissediyordu. Evet James Potter kendisinden hoşlanmıyordu. James Potter, Lily Evans'a aşıktı. Bu yıla kadar sık sık çıkma teklifleri eder ve arkadaşı Severus Snape'ye ciddi anlamda bulașırdı. Buna zorbalık desek yerinde bir tabir olurdu. Ama James Potter bu gidişatı izlerse Lily Evans'ı kendisine aşık edemeyeceğini anlamış ve zorbalık yapmayı bırakmıştı. Artık biraz daha büyümüştü. Eskisi gibi her gün çıkma teklifi etmiyordu. Hatta artık çıkma teklifi etmiyordu. Ashley Sandra onun doğru zamanı kolladığını biliyordu. Hâlâ ara sıra Lily Evans'a iltifat ederek ondan hoşlandığını oldukça belli ediyordu. Ama bu yine de Ashley'in, James Potter'dan hoşlanmasına engel değildi. Hem de hiç. İksir profesörünün sınıfa girmesi ile ders başladı.

Dönemin sonu olduğu için bu dönem işlediklerini tekrar ediyorlardı. Soru cevap şeklinde. Ashley sadece dinliyormuș numarası yaparak James ile ilgili olan hayallere daldı.

En azından hayalindeki James Potter ona aşıktı.
Onu koruyordu.
Ona bakıyordu sevgi dolu gözleri ile.
Ona iltifat ediyordu içtenlikle.
Hayalindeki James Potter sadece Ashley Sandra'yı seviyordu.

Ders bitimi kendilerini yeniden bahçede buldular. Hava fazlası ile soğuktu. Gözü istemsizce James'e kaydı. Arkadaşları ile kar topu oynuyordu. İzlendiğinden  habersiz arkadaşlarına kar topu fırlatan James Potter çok