Wolfman ↔ minnie + johnny ✔

0.2

Babasının isteği üzerine geldiği okulun bahçesinde babası ve müdür ile konuşan Minnie heyecanla sınıfa girmeyi bekliyordu. Aklına gelen sorun ile durdu ve babasına döndü.
"Kalemimi unutmuşum ne yapacağım?!"

"Sorun yok birtanem eminim ki sınıftaki öğrencilerden biri istersen verecektir."

Minnie başını sallayıp okulun girişine döndü ve babasının gidişini izledi.

Johnny ise tüm konuşmaları duymuş olmanın verdiği şaşkınlığı yaşıyordu. Camdan gördüğü kıza bakmaya devam etti. Korkuyordu aslında. Nasıl olmuştu da uzaklardaki sesi sanki yakınındaymış gibi duyabilmişti?

Sınıfın kapısının tıklanmasıyla öğretmen,"Gel!",dedi ve içeri Minnie girdi.

Johnny yeni öğrencinin bu kız olmasına sevinmişti. Okulunun popüler olmayan öğrencilerinden biriydi ve bu yüzden çok güzel olan kızlara aşık olmaya,hoşlanmaya cesaret edememişti.

Ancak şuan bu kızın onu beğenmesini,onunla çıkmasını çok istiyordu.
Öğretmen,Minnie'ye kendini tanıtmasını söyledi.
"Adım Minnie ve 18 yaşımdayım."

Minnie için yeterli olan bu konuşma sonunda öğretmen ona istediği boş bir yere geçebileceğini söyledi.

Johnny, önünde oturan ve en yakın arkadaşı olan Renjun'i itti ve Minnie'nin buraya bakması için elini havaya kaldırdı.
"Burası boş."

Renjun yerdeydi ve şaşkınlıkla arkadaşına bakıyordu.
Çantasını aldı ve arkadaşının arkasında olan sıralardan birine geçerken onun duyabileceği şekilde fısıldadı.
"Piç."

Minnie Johnny'nin önündeki sıraya oturdu ve kısa bir süre sonra kalem istemek için arkasını dönmüştü. Bunu bilen Johnny o arkasını dönmeden kalemliğindeki kalemlerden birini daha çıkarttı. Minnie arkasını dönüp konuşacağı sırada Johnny gülümsedi,
"Bugün ilk günün kalemini unutmuşsundur belki,al."

Minnie güldü ve elini kaleme uzatıp aldı.
"Teşekkür ederim."

"Rica ederim."

Renjun arkadaşına bakıp içinden sövüyordu. Daha çok bakmak istemeyerek kafasını başka yöne çevirdi.

Yan sırasında oturan kişinin hoşlandığı kız olan Yuri olduğunu görmesiyle az önce kızdığı arkadaşına şimdi içinden teşekkürler ediyordu.

"Selam Yuri!"

"Selam."

"Ee ne yapıyorsun?"

"Dersi dinlemek istiyorum."

"Ben de."
Renjun eli ensesinde,gözleri adeta parlarken ,sırıtarak Yuri'ye bakıyordu.

"Renjun! Arka sırada olman,dersi kaynatabileceğin,konuşabileceğin manasına gelmiyor!"

Renjun dudaklarını birbirine bastırıp iç çekti ve kaşları çatık bir şekilde öğretmenine cevap verdi.

"Önde olsaydım o manaya gelir miydi?"

Öğretmenin kaşları dalga geçercesine havalanırken konuştu.
"Hayır."

"Nerede konuşacağım o zaman?"

Yuri Renjun'e fısıldadı,"Ne saçmalıyorsun?! Sus sadece!"

Öğretmen gülümseyerek konuştu.
"Söyleyeyim. Müdürün odasında rahat bir şekilde konuşabilirsin istersen."

Renjun ne diyeceğini bilemezken öğretmen devam etti.
"Şimdi söyle,konuşmak istiyor musun?"

"Yoo. Konuşmak isteyen kim ya?! Kimse benim dersimi bölemez!"

"Tamam şimdi uslu ol ve önüne dön."

"Ah hemen hocam! Ne demek!"

Yuri, öğretmen arkasını dönünce Renjun'e baktı.
"Ben sana demiştim değil mi?"

Renjun ona bakıp işaret parmağını sus dercesine dudaklarına koydu ve fısıldadı.
"Susar mısın lütfen?"

Yuri şaşkınca önüne döndü.

Çalan zil sesiyle Johnny ayağa kalktı ve Renjun'i kolundan çekiştirme başladı. Kimsenin duyamacağı bir yere geçtiklerinde konuşmaya başladı.
"Dün gece ormanda bir kurt tarafından ısırıldım hem de kırmızı gözlüydü."

"Hadi canım! Yanlış görmüşsündür."

"Eminim. Ayrıca bugün çok gariptim. Uzaktaki sesleri duydum."

Renjun kaşlarını çatarken az ilerilerinde daha önce hiç görmedikleri birini gördüler. Adam elini kaldırdı ve elindeki astım ilacını gösterdi.

Okuduğunuz için teşekkürler. 💜