Wolfman ↔ minnie + johnny ✔

0.8

Johnny ve Minnie'nin ailesi biraradaydı. Başta Minnie'yi görmek adına gitse de ailesi onun da yemeğe kalmasını istemişti.

"Dersler nasıl gidiyor?"

Johnny nazikçe gülümserken aniden ağzından "Gitmiyorlar", kaçıverdi.
Aile buna gülerken Johnny rezil olmanın verdiği utançla kızarıyordu.

Yemeğin bitişinde Johnny, "Ben bir elimi yıkayayım. Tuvalet nerede?",dedi.

Halası Tiffany gülümseyerek konuştu.
"Merdivenlerden çıkıp sola dönersen görürsün birtanem."

Johnny teşekkür ettikten sonra dediği gibi merdivenlerden çıktı ve sola döndü.

Açık olan başka bir kapı dikkatini çekerken oraya girdi.

Arkasını dönüp kimsenin olmadığına emin olduktan sonra kapıyı kapattı ve birçok silahın olduğu odada mermilerin olduğu kısmı aramaya başladı.

Bir yandan sesleri kontrol ediyor bir yandan da mermileri arıyordu. Hiçbir şey bulamayınca oradan çıktı ve banyoya ilerledi.

Elini yıkayıp oradan çıktığı sırada Tiffany ile karşılaştı. Tiffany şakayla karışık,"Gerçekten elini mi yıkadın yoksa odaları mı karıştırdın diye kontrol edeyim dedim", diyerek güldü.

Johnny'nin kalbi hızlanırken içeriye doğru adımladı. Yeniden masaya oturduklarında Minnie'nin babası Bay Nicha gülümseyerek konuştu.

"Baban ne iş yapıyor?"

Johnny hafif kafasını önüne eğerken fısıldar tonda konuştu.
"Şey...babam yok efendim."

Bay Nicha'nın suratı hemen endişeli bir ifadeye bürünürken konuştu.
"Kusura bakma, tahmin edemedim. Üzgünüm hatırlattığım için."

Johnny sorun yok dercesine gülümserken masanın altında olan ellerinin başka bir el tarafından tutulduğunu hissetti. Kafasını çevirdiğinde yanında oturan Minnie'nin ona destek vermek için elini tuttuğunu ve tebessüm ettiğini gördü.

"Gençler gerçekten çok tatlısınız! Gençlik çok başka bir şey. Özlüyorum gençliğimi."

Tiffany gülümseyerek onlara bakarken Johnny konuştu.
"Siz hala gençsiniz, gençliğiniz niye özlüyorsunuz?"

Tiffany kahkaha attı ve bilmiş bir ifadeyle, "Kandırma beni Johnny. Ben de artık buruşuk ciltli bir yaşlıyım. Abim kadar yaşlı olmayabilirim ama Minnie ve sen kadar genç değilim."

•••

Renjun arabasına bindirdiği Jisung'a baktı.
"Bandajını çıkartma! Hem daha çok kan kaybediyorsun hem de arabayı kirletiyorsun!"

"Ne yapabilirim?! Kendisi oynuyor!"

"Ne bu be? Oyuncak mı, dans mı ediyor?! Sen kolunu oynatmazsan çıkmaz!"

Jisung gözlerini Renjun'e sabitleyerek konuştu.
"Gücümün azalması senin benden güçlü olduğun manasına gelmez. Sinirlerimi daha da çok bozma!"

Renjun korkuyla arabayı kullanmaya devam etti. Johnny'nin klinik sahibi gelmek üzere olduğundan Johnny Renjun'den onu evine getirmesini istemişti.