0.9

140 33 45
                                    

Johnny ve Minnie evlerinin garaj kısmındalardı. Minnie Johnny'e ailesinin son zamanlardaki tuhaf davranışlarını anlatıyor ve Johnny de onu dinliyordu.

"Babam halamın arabasının motorunun yolda bozulduğunu söylemişti ancak halam gelince lastiğinin patladığını söyledi. Ayrıca sürekli olarak annem, babam ve halam  buraya gelip kapıyı kilitliyorlar. Benden bir şeyler sakladıklarına eminim ancak o ne bilmiyorum."

Johnny'nin gözünün önüne alfanın peşinde oldukları günkü kadın geliyordu. Arabasında alfanın bıraktığı ufak hasarlar vardı. Tam da Minnie'nin babasının gittiği saatte, halasının yolda kaldığı saatte.

Garajın kapısının açılma sesiyle ikisi de arabanın arkasına saklandı ve gelenlerin kim olduğuna uzaktan baktılar.

Gelenlerin tam da konuşulanlar olması Minnie için şanstı. Tiffany ve Minnie'nin babası aralarında konuşmaya başladı.

"Anlat. Nasıl oldu?"

"Anlamadım aslında bir anda ortaya çıktı ve beni boğazlamaya çalıştı ancak son anda itip kurtulabildim. Arabamın üzerinden atladı bu yüzden tavan kısmında yamukluklar oluştu."

Minnie onların ne konuştuğunu dinliyordu ve bu sırada sırtı Johnny'e dönüktü. Johnny yan tarafındaki 'kurt boğan' yazan kutuyu gördü. Minnie'nin hâlâ ona bakmadığına emin olduktan sonra hemen yanında olan kutuya uzandı.

O sırada çıkan ses üzerine Tiffany duraksadı. Kaşlarını çatıp onlara doğru ilerlerken Johnny Minnie'yi kendine doğru çekti ve yanlış anlaşılacak pozisyonda Tiffany'nin onları görmesini sağladı.

Tiffany gözlerini büyütüp şaşkınlıkla onlara bakarken Minnie de oldukça şaşkındı.

"Hızlı günler demek ha?",diye fısıldadı.

Tiffany kahkaha atıp arkasını dönerken abisine konuştu.
"Sen git abi."

Abisi Tiffany'nin kedilere olan sevgisinden ötürü arabadaki sesin kedilere ait olduğunu düşünerek çıktı.

O gittikten sonra Tiffany son kez yeğeni Minnie'ye baktı.
"Ben görmemiş gibi yapacağım şimdi gidiyorum."

Minnie donmuş şekilde halasının gidişine bakarken Johnny elini uzatıp yan taraftaki kurşunlardan aldı. Ardından hızla Minnie'nin elini tuttu.
"Gidelim mi?"

Minnie donuk bir ifadeyle onaylarcasına kafasını salladı.
Garajdan çıkıp bahçeye vardıklarında Johnny zafer elde etmişcesine seviniyordu.

Renjun'e haber vermek için telefonunu eline aldı ve yazmaya başladı.

"Kurt boğan buldum. 2 adet aldım ne olur ne olmaz diye."

Telefonunu kapatıp Minnie ile vedalaştı. Ona sımsıkı sarılıp öperken Minnie hafif utanç içerisindeydi.

"Umarım babamlar sıkmamıştır seni."

Johnny Minnie'nin düşünceli hallerine karşın tebessüm etti.
"Sıksalar da sorun olmaz. Sen varsın sonuçta işin içinde."

Minnie de tebessüm ederken Johnny kapıdan yeni çıkmış olan Minnie'nin ebeveynlerine el salladı.

Onlar da el sallarken Tiffany büyük bir sevinçle konuştu.
"Bir daha gel!"

Johnny gülümseyerek, "Her şey çok güzeldi. Bana bu güzel akşamı yaşattığınız için teşekkürler.",dedi.

Arabasına binip hızla Renjun'in evine sürdü. Telefonundan gelen bildirim sesiyle durup telefonuna baktı. Renjun cevap vermişti.

"Kurt adam güçlerinle buraya uçar mısın lütfen? Ben Jisung'dan korkuyorum!"

"Kurt adam güçlerinle buraya uçar mısın lütfen? Ben Jisung'dan korkuyorum!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bazı sebeplerden ötürü geç gelen bölüm için bekleyenlerden özür dilerim. Umarım beğenmişsinizdir. 🖤

Wolfman ↔ minnie + johnny ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin