Johnny her zaman yaptığı gibi geç saatlere kadar yatmayarak spor yapıyordu odasında. Odasının camından gelen tıkırtılar ile kaçlarını çattı ve merakla camının önüne gitti.
En yakın arkadaşı Renjun camda ritim tutturmuş,camına tıklıyordu.
"Sonunda be! Sana anlatmam gerekenler var."
Johnny Renjun'i gördüğüne rahatladı ve devam etmesini bekledi. "Babamlar yeni bir ceset arıyorlarmış. Eğer onlardan önce bulursak babama kendimizi kanıtlamış oluruz."
Johnny derin bir nefes aldı. "Nerede arıyorlar? Hiç ipucu var mı?"
"Evet,ormandaymış."
"Peki gerizekalı cesedin nerede olduğunu nereden biliyorlar?"
"Ha pardon kanka eksik anlattım. Cesedin yarısı bulunmuş öbür yarısı aranıyor ve alt kısmı ormanda bulunduğundan üst kısmı da ormanda aranıyor."
Johnny biraz tırsmıştı. Hangi insan bu denli acımasız olabilirdi,diye düşünüyordu.
•••
Arabadan inip ormanlık alana girdiler. Renjun'in yönlendirmesiyle Johnny Renjun'in babasının olduğu kısma uzaktan baktı.
Ardından ikisi de gizlice arka taraftan dolaşmaya başladı. Ellerindeki fenerle cesedi ararlarkenRenjun babasını sesini duydu. Polis ekibi arkalarındaydı. Koşmaya başladılar ancak o kadar hızlılardı ki Johnny nefes alamamaya başlamıştı. Astım hastası olduğundan her zaman cebinde olan ilacını çıkartıp kullandı. Tekrar koşmaya başladıklarında yere düşmüştü ilacı.
İyice yaklaştıklarında Renjun,Johnnye'e döndü.
"Sen şuradaki ağacın arkasına geç ben babam ile konuşayım."
Johnny oraya geçip onları dinlemeye başladı.
"Selam baba!"
"Sizdiniz değil mi işimize karışan! O öbür arkadaşın nerede?!"
"Hangi arkadaşım? Johnny mi? O yok ki."
"Sen tek mi geldin?"
"Evet. Baba,ben de bu işte yer almak istiyorum!"
"Renjun bu normal bir vaka değil. Senin hatta eminim ki Johnny de bu iş içinde ve ben bu iş içinde yer almanızı istemiyorum!"
Renjun başını salladı sessizce.
"Hadi eve gidiyorsun."
Babasının ısrarları yüzünden Renjun arabasına doğru ilerlemeye başladı ancak gözü arkada kalmıştı. Johnny elini sımsıkı bir yumruk haline getirdi.
Bay Huang oğluyla birlikte ilerlemeye başladı.
Johnny gittiklerine emin olduktan sonra yere düşmüş olan astım ilacını aradı.
Gelen yüksek sesler ile kaşları çatıldı,sesin geldiği yöne döndüğünde büyük bir geyik sürüsünün koştuğunu gördü.
Hızla kendini yere attı ve geçmelerini bekledi. Giden sürünün ardından Johnny şaşkınlıkla bakıyordu.
Arkasını döndüğü sırada bir ses daha duydu. Ancak bu ses daha farklıydı. Elindeki feneri karanlığa doğru tuttuğunda gördüğü korkutucu kurt ile elini kalbine götürdü.
Kırmızı gözlü bir kurt olduğunu gördüğünde yine gözlerini kapatıp yere attı kendini.
Kurtun gittiğini hissetmesiyle doğrulmaya çalıştı ancak kalkamadı ve acıyla bağırdı. Kurt tarafından ısırılmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
