Kaan a onu sevdiğimi söylemeye hazırdım. Ama nerden yazıcam yüzünemi söylemem gerek veya sosyal ağdan mı yazacaktım. Ayrıca ona söylemem doğrumu bilmiyorum. Ama söylemem gerek. Yoksa içim içimi yicek. Ve buse dürttü Aslı ask. Fm den yaz dedi sonra faceden kim olduğunu söylersin dedi. Aslında mantıklı. Ve ben yazmaya başladım ask. Fm den 'Sana seni sevdiğimi nasıl söylesem' gibi yazıyorum ve konuşmadan çok etkilendiğini söyledi. Lütfen faceden mesaj at yazdı. Ve ben cesaretimi toplayıp yazdım. 'Ask. Fm den yazan bendim yazdım. Eğer istersen engelleyebilirisin ' yazdım ve gönderdim. Onun cevabı saçmalama demek oldu. Aslında gerçekten çok rahatlamıştım. Buseye hemen sövmeye başladım. Ben yarın okula gidemem napıcam onun yüzüne nasıl bakıcam. Ayrıca yarın okulun kermesi var ve ben stand ta görevliyim. Yani bizim sınıfın masasında ben durucam. Kesinlikle gitmemeliyim. Buse artık bana dayanamadı ve :
- Aslı yeter artık sen kötü Birşey yapmadın. Sadece ona sevdiğini söyledin o kadar. Neden bu kadar polemik yapıyosun anlamıyorum. Kaan senin duygularınla dalga geçicek bir çocuk değil.
Gerçekten de öyleydi asla dalga geçmezdi çünkü tanıyorum artık onu.
Ve eve gittiğimde misafirler le karşılaştım merhaba diyerek odama geçtim. Annem odaya geldi :
- Annecim birşeymi oldu ?
- Yok annecim birşey.
Diyerek geçiştirdim annemi. Yorganı kafama çektiğim gibi uyumuşum. Sabah kalktığımda siyah kot pantolonu giyip üstüme siyah kazağımı geçirdim üstümde siyah kapşonlu ile birlikte gitmeye hazırdım. Sudeyle gitmek istemiyorum bugün. Yanlız kalmak istiyordum çünkü. Okula geldiğimde stand lar kurulmuştur herkes beni bekliyordu vee kaan ortada yoktu. Allahtan yoktu. Yüzüne bakamam. Bizim sınıfın standını kurduk. Öğretmen benim yanıma bir öğrenci daha görevlendirdi. Aslında daha iyi oldu. Otururdum bende ilgilenmem gerekn birşey olmazdı. Ben kapşonlumun şapkasını kafama geçirdim sandalyede otururken teneffüs zili çaldı. Ve bütün okul bahçeye döküldü..
Ve aralarında Kaan da vardı. Göz göze geldik şapkamı düzeltip ona bakmamaya çalıştım. Ama o sürekli etrafımdaydı. Bilerek mi yapıyo bilmiyorum ama herk dakika bakışıyorduk. En sonunda sınıfa gitmeye karar verdim. Ve gittim 2 ders sonra sınavımız vardı. Dil anlatım sınavı. Standlar toplanmıştı artık çünkü yemekler bitmişti ve en çok satan sınıf biz olduk. Sınava 10 dakika vardı. Yani sınava girmeden son teneffüsteydik. Ve Kaan bizim sınıfa geldi arkadaşıyla. İNANMIYORUM bizim sınıfa geldi. Sınav için fazla kalem arıyormuş. Bizim sınıftaki kimsede olmadığı için geri gidiyor du bende fazla kalemim olmadığı halde kendi kalemimi ona verdim daha doğrusu buseye verdim o ona verdi. Sınavda ben başkasından kalem aldım. Ve sınav bittiği halde Kaan bana kalemi getirmemişti. Olsun sonuçta kalemimin onda olması hoşuma gidiyordu. Okulda son derslere doğru bir dedikodu dolaşıyormuş. Ve buse geldi bana söyledi.
- Aslı sana birşey demem lazım
- Söyle buse ?
- Ama üzülmek yok tamammı ?
- Ya tamam söyle.
- Kaan..
- Noldu Kaan a ?
- Aslı Kaan kansermiş.
Gözümden oracıkta iki damla yaş süzüldü.
- Buse şakan hiç komik değil.
- Yemin ederim çok ciddiyim bütün okul bunu konuşuyor.
Hocadan izin aldığım gibi tuvalette gittim hıçkıra hıçkıra ağladım. Bu haberin doğru olup olmadığını öğrenmem gerekiyor. Son dersteyken kime ne soracaktım ? Zil çaldı ne kadar Kaan a bakınsamda göremedim. En sonunda eve gittiğimde. Facebook tan Kaana :
- Kaan okulda seninle ilgili dedikodular var. Bunlar doğru mu ?
- Hangi dedikodular ne diyorlar ki ?
- Senin hasta olduğunu söylüyorlar.
- Ne hastasıymışım ?
- Of kansermiş sin işte.
- Tamam.
Ne tamamı ne tamamı allahım bu nasıl bir cevap insan açıklar dimi. Bu olayı kesinlikle çözmem gerekiyordu. Ve ask. Fm den Kaana anonim olarak soru yazdım :
- Kaan kanser hastası olduğunu söylüyorlar doğrumu ?
Nasıl olsa kaan benim yazdığımı nerden bilecek okulda bu konuyu konuşan bir sürü insan var. 4 dakika geçti hala cevap vermedi. Hah sonunda geldi işte cevap aynen şöyle yazıyordu :
- Hayır kanser değilim kim çıkarttı bu dedikoduyu bilmiyorum. Evet hastayım bu doğru ama kanser hastası değilim. Ben MARFAN hastasıyım.. Omurgamda 63 tane platin var. Ve kalbim 50 yaşında yani çok uzun bir ömrüm var denilemez. Kanser değilim.
Gözümden bir anda yaşlar boşaldı.
Gerçek olamazdı bu Kaan ın ömrü az olamazdı. Dayanamam buna o neşeli çocuğun yakında ölecek olması imkansızdı. Evden çıkarak doğru buselere koştum allahtan annem evde yoktu. Buse kapıyı açtı.. - Buse kaan kanser değilmiş.
- Oh ne güzel işte kafamı yemiştin bak birşeyi yokmuş işte.
- Buse Kaanın az ömrü varmış varmış omurgasında 63 tane platin varmış, KAAN MARFAN HASTASIYMIŞ.
Busenin de gözünden iki damla yaş süzüldü. Eve gittim ne yapacağımı bilmiyorum çünkü. Yorganı kafama çektim ve ertesi günü okulda ne yapacağımı düşünmeye başladım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARFAN
Ngẫu nhiênKAHRAMANIMIZ ASLI YENİ ŞEHRE TAŞINIR. VE YENİ OKULUNDA AŞIK OLUNMAYACAK ADAMA AŞIK OLUR.