Yıl 2006
Nisa
Sabah çok güzel bir şekilde uyanmıştım. 2 gün sonra 8. Doğum günümdü. Biz Çekya'da yaşadığımız için Türkiye'deki arkadaşlarımı çok az görüyordum. Halbuki oradaki arkadaşlarımla daha iyi anlaşıyordum. Büyük ihtimalle bu yıl da onlarla doğum günü kutlayamayacaktım. Üstümde Avakadolu pijamamla salona gittim. Annem ve Babam valiz hazırlıyorlardı.
Nisa : Anne nereye gideceğiz ?
Anne : Bu sana süpriz olacaktı ama madem yakalandık. Yarın doğum günün biz de Türkiye'de kutlamaya karar verdik.
Nisa hemen annesine sarıldı. Sabah hayalini kurduğu şeyi yaşayacaktı.
Baba: Nisa sana da doğum günü kıyafeti alacağız bugün hadi giyin bir an önce gidelim.
Nisa koşarak odasına girip kapıyı kapattı. Üzerini giyinip odadan çıktı.
Nisa : baba giyindim.
Babası Nisa'nın elinden tutup kendi etrafında döndürdü.
Baba : çok güzel olmuşsun prensesim.
Hepsi hazır olunca alışveriş merkezine gitmek için arabaya bindiler. Nisa arabadan dışarıya bakıyordu. Bir süre sonra AVM'ye geldiler. Nisa kendine hiçbir şey beğenmiyordu. Yaklaşık 7 kıyafetten sonra uygun kıyafeti bulmuşlardı.
Anne : Nisa bu nasıl kızım ?
Annesinin elinde kot bir salopet elbise vardı.
Nisa : çok güzelmiş anne bunu alalım.
Anne : Tamam Nisa bunu alalım.
Annesi yeterince vakit kaybettiklerini düşündüğü için koşarak kasaya gitti. Parayı ödedikten sonra arabaya bindiler. Eve gidince anne ve babası içerideki valizleri alıp arabanın bagajına koydu. Türkiye yolculuğu başlamıştı. Nisa müzik dinliyordu. En büyük hâyâli bir gün çok ünlü bir şarkıcı olmaktı. Sonunda havaalanına gelmişlerdi . Uçağa binip aşağıya baktı. Çok yüksekte olduklarını görünce önce korktu. Ama sonra hem yolun vermiş olduğu yorgunluk, hem de saatin akşam olmasından dolayı üzerinebir yorgunluk çöktü. Yavaşça gözlerini kapatıp uyumaya başladı.
Saatler sonra ...
Nisa gözlerini yavaşça araladı . Burnuna denizin güzel kokusu dolunca geldiklerini anladı . Gülümseyip dışarıya baktığında Yazlıklarının önünde durduklarını gördü. Hemen arabadan inip içeriye girdi. Ev çok büyüktü. Nisa üst kattaki odasına çıkıp ayıcığına baktı. Hâlâ orada duruyordu. Koşup ona sarıldı. Ayıcığı ile oynarken bir anda bir ses duydu . Cama baktığında arkadaşlarının aşağıda olduğunu gördü. Camı açtı.
Aycan : Nisoş gelsene aşağıya ya
Cemal : Kuzu aynen özledik seni.
Barış : Niso geliyormusun bir taş daha atayım mı ?
Nisa : Hemen geliyorum
Deyip aşağıya indi. Ona doğru koşarak gelen Aycan'a sıkı sıkı sarıldı . Aycan onun en yakın arkadaşıydı. Sonra Cemal'e sarıldı. Sonra da barışa sarıldı. Sıra ona gelmişti , Sercan'a . Sercan Nisa'ya sarıldı. Nisa'nın suratında kocaman bir gülümseme oluştu.
Sercan : Hosgeldin Avakado kız
Nisa : Hoşbuldum Sercan.
Aycan : Niso siz denize ne zaman gideceksiniz? Hep beraber gitsek ne güzel olurdu.
Cemal : Ben her saatte gidebilirim. Bana sıkıntı değil . Ablam götüreceği için.
Hepsi bir anda gülmeye başladı. Cemal önce anlamadı.
Cemal : Ne gülüyorsunuz ya sanki ablam arkamda.
Ablası Cemalin kafasına vurunca Cemal arkasını döndü.
Ezgi : Ne demek nasıl olsa ablam var gelirim. Hizmetçin miyim senin ?
Cemal : Tamam abla da öyle değil işt-
Ezgi : Aycan biz saat 16.00 gibi gideriz. Siz de o zaman gelirseniz birlikte yüzersiniz. Sen gel bakayım buraya.
Deyip cemali götürdü. Hepimiz gülmeye başladık. Sercan Nisa'ya baktı. Çok güzel gülüyordu. Normalde kısık olan gözleri şimdi daha da kısılmıştı. Sonra konuşmaya başladı.
Nisa : Unutmadan söyleyim. Benim 2 gün sonra doğum günüm var . Hepiniz gelmekte zorunlusunuz.
Barış : Sen gelme desen de zaten gelecektik bayan Avakado.
Nisa : Öylemi bay çok bilmiş.
Barış küsmüş gibi yapıp kollarını birleştirdi. Nisa kimse ile küs kalmaya dayanamadığı için barışa sarıldı.
Nisa : küsme hemen ya !
Barış : Tamam tamam benim gitmem lazım Avakado, daha yemek yemedik biz.
Aycan : Benimde gitmem gerekiyor. Annem Nisa ile konuş hemen gel dedi ben yarım saattir buradayım.
Ikisi de koşarak eve gidince Sercan ve Nisa başbaşa kaldılar. Nisa Sercan'a bakıp konuştu.
Nisa : Sende gelmek zorundasın.
Sercan : Zorunda olmasam da gelirdim.
Nisa gülümsedi. Sonra tekrar konuşmaya başladı.
Nisa : Bende gitsem iyi olacak Sercan , sonra görüşürüz.
Sercan : görüşürüz Nisa .
Nisa koşarak eve gitti. Sercan tem kaldığını Anlayınca o da evine gitti.
Herkes denize gitmek için hazırdı. Aileler toplanıp çocukları denize götürmek amacıyla plaja doğru yürümeye başladı. Plaja geldiklerinde güneş kremlerini sürüp denize girdiler. Nisa ile Annesi iyi bir yüzücü oldukları için baya açılmışlardı. Geriye dönerken ayağına kramp girmişti. Annesi Nisa'yı kucağına alıp sahile getirdi. Tüm arkadaşları da oradaydı. Nisa ağlamaya başladı. Belli ki canı acıyordu . Aycan ve Sercan yere oturdu. Sercan Nisa'nın öne gelen saçlarını geriye çekti.
Anne : Nisa korkma sadece biraz acıyacak. Biraz bastırarak sürmem gerekiyor kremi.
Nisa korkarak gözünü sıkı sıkı kapatmıştı.
Sercan : Nisa bak Aycan'da ben de buradayız. sakin ol .
Annesi kremi sürünce Nisa ufak bir çığlık attı . Sonra da annesi onu kucağına alıp şezlonga yatırdı. Nisa denizin o huzur verici sesini dinleyerek yavaşça uyuyakaldı.
Sercan Nisa'ya baktı . Melek gibi gözüküyordu . Bir süre sonra herkes evlere dağıldı. Babası Nisa'yı kucağına alıp yatağına yatırdı. Nisa biraz kıpırdandıktan sonra rahatını bulup uyumaya devam etti.
Sercan ise günün vermiş olduğu yorgunluktan yatağına yatar yatmaz uyuyakaldı.
İlk bölümün sonuna geldik. Kitap hakkındaki düşüncelerinizi lütfen yazın. Sizce kitaba devam etmeli miyim?
SerNis ile kalın ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım (SerNis)
ChickLitSercan ve Nisa çocukluk arkadaşı olsaydı nasıl olurdu ? İkiside birbirine aşık ama bundan kimsenin haberi yok. Değişik bir SerNis hikayesi ile karşınızdayım İyi okumalar ...