02

1.3K 135 53
                                    

Chaeyoung karar vermişti, bir şey olmamış gibi davranacaktı. Zaten haberi olduğunu belli etseydi, Jaehyun ters giden bir şeyler olduğunu hemen anlardı. Şimdi ise yanında Jennie ile birlikte kampüse doğru gergin adımlarla ilerliyorlardı.

"Sende bir gariplik var ama çözemedim." dedi Jennie, Chaeyoung'un yüzüne doğru eğilerek.

Chaeyoung yüz ifadesini korudu. "Ne alaka, pazartesi sendromu işte."

O sırada sırtına atlayıp boynuna ellerini dolayan Nayeon, Jennie'nin dikkatini bozmuştu. "Günaydın!"

Jennie, Nayeon'un ellerini boynundan çekerek yüzünü buruşturdu. "Bir rahat dur, sabah sabah yılışma." Nayeon onu takmayarak Chaeyoung'un yüzüne sulu bir öpücük bıraktı.

Chaeyoung ve Nayeon sohbet ediyorlardı. Jennie ise telefonuyla ilgileniyordu. "Bir iki güne tekrar aktifleştiririm hesabımı." Chaeyoung, Nayeon'un anlattıklarını başını sallayarak onaylıyordu.

"Oha!" Jennie'nin bağırmasıyla ikisi de sıçrayarak ona döndüler. "Ne var Jennie?" diye yakındı Chaeyoung.

"Çabuk şuna bakın." dedi Jennie ikisine telefonu döndürerek.

_jeongjaehyun sizi takip etmeye başladı.

"Ne var bunda, normal değil mi?" dedi Nayeon.

Jennie gözlerin devirerek telefonunu cebine attı. "Saf mısın Nayeon? Jung Jaehyun asla kızlarla ilgilenmez, hiçbir kızı takip etmez, yorum bırakmaz. Sadece bir kızı takip ediyor. O da Lalisa Manoban, en yakın arkadaşının sevgilisi kendisininde çok yakın bir arkadaşı."

Nayeon'un kaşları Lalisa'nın adını duyunca havalanmıştı. Kendisi 'real life barbie' tanımına uyan harika güzelliğe sahip ve sempatik bir kızdı. Tüm kampüs onları tanırdı. Diğer tarafta Chaeyoung ise tedirgin olmuştu.

Jaehyun'un düşüncesinden öğrendiğine göre Chaeyoung ile ilgileniyordu ve en yakın arkadaşlarından birini takibe alması bir rastlantı olamazdı.

"Kesin benden hoşlanıyor, kızlar gelinlik falan mı baksam?" dedi Jennie dalgayla karışık.

Chaeyoung onu ciddiye alarak "Sanmam." demekle yetinmişti.

Jennie kuşkulanarak Chaeyoung'a baktı. "Ben espri yapmıştım ama..." Gözlerini kıstı. "Sen biraz ciddiye mi aldın sanki?"

"Ne alaka." dedi Chaeyoung adımlarını hızlandırarak.

Günün ilerleyen saatlerinde Jung Jaehyun, Chaeyoung'un tüm yakın arkadaşlarını takip etmiş en son ise kendisini takip etmişti.

Kitaplarını toplarken ön sıralarda oturan Jaehyun'a kaçamak bakışlar atan Chaeyoung'u çoktan Lalisa Manoban fark etmişti.

"Park Chaeyoung." Arkasında hissettiği narin dokunuş ve sesleniş ile arkasındaki güzel yüzlü kıza döndü Chaeyoung.

Gergin bir şekilde gülümsedi. "Ah, Lalisa değil mi?" Kız başını sallayarak onu onayladı.

"Çıkışta kahve içmek ister misin? Aslına bakarsan Kunpimook ve Jaehyun dışında takıldığım başka kimse yok. Sen çok cana yakın duruyorsun, belki arkadaş olabiliriz diye düşünmüştüm." dedi Lalisa ellerini çenesine yaslayarak.

Chaeyoung onun bu sevimli ve içten görüntüsüne dayanamayarak başını salladı. "Bir kahve içmek için vaktim var, yakınlarda harika kahve yapan bir kafe biliyorum."

Lalisa ellerin çırparak ayağa kalktı. Chaeyoung'da ayağa kalkarak kızın yanındaki yerini aldı. Merdivenleri inerken Lalisa duraksadı.

"Jaehyun." Parlak gülümsemesi ile gözlerini onlara çeviren Jaehyun onları inceledi. "Lalisa, ne oldu?" Dedi en sonunda ayağa kalkarak.

"Ben Chaeyoung ile kahve içmeye gidiyorum, Kunpimook beni merak ederse haber ver ona."

Jaehyun ikisi arasında gezdirdiği gözlerini en sonunda Lalisa'ya odaklayarak kafasını salladı "Tamam, görüşürüz." Lalisa başıyla onayladıktan sonra, Jaehyun Chaeyoung'a döndü. "Sana da görüşürüz, Chaeyoung. Bu sefer ben hatırlamışsındır umarım." dedi kıkırdayarak.

Chaeyoung hafifçe tebessüm etti. "Evet hatırladım, görüşürüz" Dedi ve kafa selamı vererek Lalisa'yı birkaç adım arkasında bırakarak yürümeye başladı.

Lalisa ve Chaeyoung kahvelerini yudumlarken ortamda garip bir sessizlik vardı. Lalisa boğazını temizleyerek kafasını kahvesinden kaldırdı. "Birisinden hoşlanıyorsun değil mi?"

Chaeyoung şaşırarak ona döndü. "Hayır, gerçekten yok."

Lalisa kafasını salladı. "Sadece öyle hissetmiştim, yardımcı olabilirim diye düşündüm."

Biraz daha ortama sessizlik hakim olduktan sonra bu sefer Chaeyoung bozmuştu. "Birisi senden hoşlandığında ne yaparsın?"

Lalisa beklediği soruyu almıştı, arkadaşının aylardır Chaeyoung'a abayı yaktığının farkındaydı. Chaeyoung'u bugün ona kaçamak bakışlar atarken yakalayınca çok mutlu olmuş ve ağzından laf almak için kahve içmeye çağırmıştı.

"Eğer gerçekten senden hoşlandığını düşünüyorsan fakat ona karşılık vermek istemiyorsan sürekli arkadaş olduğunuzu dile getir alttan mesajlar vererek. Duygularınız karşılıklı ise..." Kahvesinden bir yudum aldı. "Sana yaklaşmasına izin ver ama kendini çok basit bir kız gibi gösterme."

Chaeyoung kafasını sallayıp bardağındaki buzları pipeti ile karıştırmaya başladı. Bir yudum çekip, Lalisa'ya döndü. "Teşekkür ederim."

Lalisa gözlerini kırpıp kollarını masaya dayadı. "Ne demek, rica ederim. Eee kimmiş bu çocuk?"

Chaeyoung ensesini kaşıdı. "Şimdilik söylemek için uygun değil, daha sonra söylesem iyi olur."

Lalisa "Peki, nasıl istersen." diyerek üstüne gitmemeye karar verdi.

" diyerek üstüne gitmemeye karar verdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
camera | jaerosé ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin