Chaeyoung parfümünü sıkıp aynadaki yansımasına son kez baktı. Soluna doğru döndüğünde eteğinin sağ tarafında potluk gördü. Hızla düzeltti ve tekrar baktı. Bu sefer tam istediği gibi görünüyordu.
Çantasını hazırda bulundurarak yatağının üzerine fırlattı ve telefonunu makyaj masasının üstünden alıp Jaehyun'a mesaj attı.
chaeyoung : hey ne zaman inmeliyim?
Kafasının içinde çalan şarkıya mırıldanarak eşlik ederken mutfağa gitti ve bir kase çilek çıkarttı. Jaehyun'u beklerken bir şeyler atıştırmak mantıklı gelmişti.
Biraz daha oyalandıktan sonra neden hala mesajına yanıt gelmediğini düşünerek meraklandı. Telefonunun kilidini hızla açıp son sohbete girdi.
chaeyoung : neden mesaja bakmıyorsun?
hızlı ol sıkıldım.
Aslında yirmi dakika öncesinde zaten sıkılmıştı ama üst üste mesaj atmak istememişti.
Ancak üstündem geçen yarım saatlik bir sürenin sonunda tekrar mesaj alamamıştı.
chaeyoung : kafanı kopartacağım Jung Jaehyun
buluşma iptal seninle gelmiyorum
sanki çok umurundaymışım gibi bir de seni bilgilendiriyorum ne iyi bir kız arkadaşım ama
jae : bebeğim üzgünüm
geliyorum şimdi
chaeyoung : hayır gelmiyorsun
çünkü çoktan pijamalarımı giydim
jae : Chae hadi ama
tavır mı yapıyorsun bana?
chaeyoung : haklı olarak sinirleniyorum
sorun varsa git ve kendini yumrukla
kafanı kopartmak istiyorum
jae : sakin olsana
kafamı kopartmak istediğine emin misin?
chaeyoung : evet eminim
jae : bende seni öpmek istiyorum
chaeyoung : git ağacı öp
beni öpmüş kadar olursun çünkü ben zaten ağaç oldum aynı hissi verir
jae : güzel espri yapmayı öğreneceğin zamanları bekliyorum
