Arabaya binip cama yaslandım. Barış arabayı sürmeye başlayınca ona baktım.
"Nereye gidiyoruz?"
"Bana."
"Ama Seza-"
"O bir daha eve gelmez merak etme."
Kafamı sallayıp gözlerimi yumdum.
Barış'ın sesini duyduğumda gözlerimi açtım.
"Hadi güzelim, geldik."
Kemerimi çıkarıp arabadan çıktım. Barış önden giderken ben de arkasından ilerliyordum.
Anahtarı geçirip kapıyı açınca içeri girdik.
"Sen üst kata benim odama çık, rahat şeyler giy. Ben de mutfaktan bir şeyler hazırlayayım."
Kafa sallayıp merdivenlerden yukarı çıktım. Barış'ın odası olduğunu tahmin ettiğim yere girdim.
Duvarlar siyah ve gri kaplamaydı. Koyu renkleri sevdiğini giyim tarzından anlayabilirdiniz. Dolabın öne gidip karıştırmaya başladım. Gri bir tayt ve siyah uzun sıfır kol tshirt bulup giyindim.
Aynanın karşısına geçip saçlarımı topuz yaptım. Aşşağıdan Barış'ın sesi gelince gülümsedim.
"Nisa, her yeri karıştırmıyorsun değil mi?"
Kapıyı aralayıp ben de bağırdım.
"Hayır, saçlarımı düzeltiyorum. Geliyorum şimdi."
"Benim için o kadar süslenme."
Bu dediğine sessizce gülüp çekmecelerin olduğu yere geldim. Biraz karıştırsam sorun olmazdı herhalde..
İlk çekmeceyi açtığım çeşitli saatler olduğunu fark ettim. İkınciye açtığımda ise parfümler vardı. Bir tanesini elime aldığımda hafifti. Bunu kullanıyor olmalıydı. Kendime sıkıp yerine geri koydum. Barış gibi kokuyordu.
Üçüncü çekmeceyi açtığımda ise siyah bir kutu gördüm. Elime alıp açtığımda başımın dönmesine engel olamadım.
Bu, bu benim ilacım. Onu gördüğümde bile ben de ki büyük etki beni şaşırtıyordu. Avucuma biraz döküp ağzıma attım.
Anlık olan mide bulantısıyla odanın içinde ki tuvalet olduğunu tahmin ettiğim yere girdim. Kusmayı bitirdikten sonra yan taraftaki peçeteyle ağzımı silip çöpe attım.
Içimde ki heyecan ve sevinç gitgide artıyordu. Bunu çok seviyordum çünkü beni mutlu ediyordu.
Aşşağıya indiğimde masanın üzerinde pizza görmemle gözlerimi iyice açtım.
"Ya Barış, en sevdiğim."
"Öyle mi? Bilmiyordum."
Gülümseyip masadaki sandalyeyi çektim. Oturur oturmaz yeme başlayınca Barış'ın sesini duydum.
"Yavaş yesene kızım, kaçmıyor bir yere."
"Ya öyle deme uzun zamandır yemiyordum."
Kafa sallayıp önünde ki pizzadan da bana biraz uzatınca itiraz etmeden aldım, edemezdim çünkü.
En sonunda Pizza bitince sandalyeye geri yaslanıp elimle karnımı ovaladım.
"En son ne zaman bu kadar yedim, hatırlamıyorum."
Gülerek cevap verdi.
"Afiyet olsun."
Biraz sessiz kaldıktan sonra konuşmaya başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GHB •NisBar ✓
Fanfiction➳Kurtarmak istiyordu onu, ama kurtarırsa bir daha göremeyeceğini de biliyordu..