5

46 3 0
                                    

Sabah kalktığımda annem kahvaltı sofrasını hazırlamıştı. İnanmıyorum ablamlardan önce uyanmıştım.Gerçi uyuduğumda söylenemez. Egeye duyduğum duyduların hoşlantı değilde aşk olduğunu şimdi anladım. Ln bildiğin AŞK ACISI çekiyordum. AŞK ACISI. Garip bir duyguymuş. Can yakıcı. Herneyse okula hiç gitmek istemiyordum.Şimdi Ege bana Burcu ile ilgili anılarını anlatacak.offff. Kahvaltımı yaptım. Okula babam bıraktı. Yolculuk çok sessiz geçiyordu. Sanki küs gibiyiz. Ama sessizliği bn bozdum. "Baba neden hiç benimle konuşmuyorsun. Küsmüsün bana. Ben mi seni birakıp New York a gittim. " dedim. Şu sıralar fazla at atarlıyım kabul. " Baba neden beni hiç sevmedin ben sana ne yaptm." Babam ise sadece "Sen bana hiç bir şey yapmadn. Bilirsin fazla konuşmayı sevmem. " "Baba ben senin kızınım kızın. Biraz olsun beni sevsen olmaz mı " dedim. Ancak gelmiştik. Babam cevabını veremeden arabadan indim. Gerçi bu lanet okula hiç giresim yoktuda. Neyse sınıfa girdim, girmez olaydm Burcu ve Ege camın kenarında konuşjyorlardı. Çantamı bırakıp onalra görünmeden koşarak tualete gittim ve ağlamaya başladm.Beni üzmeye ne hakkı vardı.

Göz yaşlarımı silip sınıfa girdim. Girer girmez Ege yanıma geldi. "Melis. Biliyo musun bugün okul çıkışında Burcuyla sinemaya gidicez.Çok mutluyum." Ama ne yazık ki ben mutlu değilim hem de hiç.

Gözlerim dolmuştu. Ama belli etmedim." Hm iyimiş" diyip sırama oturdum. Lanet olsun herşey üstüme üstüme geliyor. Bi babam bi Ege yeter ln bnde insanm. Ve yarın sınav var. Zeynep ablam duymasn. Valla sabaha kadar çalıştırır beni. Beynim sulanır. bütün gün Ege Burcyla ilgili anılarıni anlatp durdu. Ölecem zannettim.

Çıkış saati gelince ablamı ve abimi beklemeden okuldan çıktım. Eve doğru yürümeye başladım. Evde beni abim babam ve Zeynep ablam bekliyordu.Eve geldim. Annem ve babamı göremeyince "Abi annemle babam nerede? " dedim. "Gittiler. Acil işleri çıkmış. " dedi soğuk bir tavırla. "Zaten hep işleri bizden önemli oluyor." Diye mırıldanarak yukarı odama çıktım.

Mutsuz olduğumu gören Öykü ablam odama gelip yatağımın kenarına oturdu." Melis im ne oluyor? İki gündür yüzünden düşen bin parça. Anlat bakim ablşine" dedi ve olanların hepsini anlattım. Anlatırken bir yandan da ağlıyordum. Bitince ablam bana sarıldı. "Üzme bebişim sen kendini. Emin ol Ege pişman olacak ve Burcudan vazgeçecektir." Dedi. Ona sarıldım ve odadan çıktı.
Mardından bende odadan çıktım ve Zeynep ablamın odasına gittim. " Zeynep abla yarın matematik sınavım var biraz beni çalıştırabilir misin ?"ne diyom lan ben. Bildiğin ders çalışmak için Zeynep ablamdan yardım istemiştim. Delirmiş olmalıyım.

Ablamda hiç itiraz eder mi? "Tabiki kuzum. Kitaplarını al gel çalışalım." Dedi. Koşa koşa kitaplarımı almaya gittim. Galiba bu ineklik bulaşıcıymış. Ablamdan bana geçti. Olamaaaaaaz. Herneyse kitaplrımı alıp ablamın odasına gittim.

Gerçekten gece saat 2.30 da bitmişti çalışmamız. Artık uyumak istiyordum kitaplarımı alıp odama gittim. Gittimde uyuyabildim mi? Ege namussuzu aklımdan bir saniye olsun çıkmıyordu. Durumumu bilem Öykü ablam odama geldi ve yanıma uzandı. "Melisim benim uyu artık. Bak yarın sınavın varmış. Ne hissettiklerini inan biliyorm. Çözümünüde biliyorum uyumak. Bak gerçekten uyumak, yalan söylemiyorum. İnsan uyuyunca rahatlıyor " dedi. Bende ona hak verdim ve uyudum.

SıradanOù les histoires vivent. Découvrez maintenant