B - İki

2.7K 249 14
                                    

     ~ İstemeden varım ve istemeden öleceğim. Olduğum şeyle olmadığım şey arasında , hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum. ~
-Fernando Pessoa


Dersten çıktığım anda yürürken çalan telefonumu almak için duraksadım. Elime aldığımda kayıtlı olmayan bir numara arıyordu.

Açıp açmamak konusunda tereddüt yaşıyordum fakat ısrarla devam eden aramayı daha fazla bekletemedim.

Açtım.

-"Efendim ?" dedim beklenti içerisinde.

-"Loya benim."

Elis ?

-"Neden farklı bir numaradan arıyorsun ?" diye sordum.

-"Çantamı çaldırdım ! İnanabiliyor musun ?!"

Gözlerim endişeyle büyüdü.
-"Ne ? Gerçekten mi ? Neredesin şimdi ?"

-"Karakoldayım. Birazdan ifade vereceğim."

-"Tamam hemen geliyorum."

Yerini öğrendikten sonra hızlıca kampüsten çıktım ve bulduğum ilk taksiye bindim.

İlk kez bir karakola giriyor oluşumun verdiği gerginlik ile çantamın zincirini sıkıca kavrayıp hızlı adımlar attım. Girişte karşıma çıkan bir polisi görmemle derin bir nefes aldım.

-"Merhaba bir şey sorabilir miyim ?"

Başını sallayıp onayladı.
-"Tabii."

-"Nerede ifade veriliyor ?"

-"Loya !" Aynı anda tanıdık sesi duymam rahatlamıştı.

-"Tamam buldum vaktinizi aldım kusura bakmayın teşekkür ederim. " Mahcup bir şekilde ilerleyip Elis'in yanına vardım ve birbirimize sarıldık.

-"İyi misin ? Sana bir şey oldu mu ?"

Büyümüş göz bebeklerinden korktuğunu görebiliyordum.
-"Hayır ama çok korktum. Taksi bekliyordum bir anda koluma yapıştı ! Ödüm koptu !" diyerek elini göğsüne koydu.

-"Sana bir şey olmamasına sevindim. Umarım hırsızı bulurlar. Bankayı arayıp kartlarını iptal ettirseydin." dedim o an aklıma geleni söyleyerek.

-"Yaptım yaptım ama babam çok kızacak. Ve dedem bir daha susmaz."

Aynı anda yüzümüz düştü. Haklıydı. Dikkatsizlik yaptığını düşünerek kızacaklardı.

-"Buyrun Elis hanım başkomiserim sizi bekliyor." Yanımızda beliren polis memuru ile bakışlarımızı çevirdik.

Eliyle işaret ettiği odaya birlikte girdiğimizde masanın diğer tarafında başkomiser olmak için fazlaca genç bir adam vardı. Genç dediğim belki 30 üstüydü. Ah her neyse !

-"Nasılsınız ? Bilgi verdiler tatsız bir olay olmuş."

Ardımızdan kapanan kapıyla masanın önüne doğru yürüdük.

-"İyi sayılırım teşekkürler."

Elini uzatan adamla sırayla mecburen el sıkıştık.
-"Bu arada ben Korhan Soysal. Yardımcı olmaya çalışacağım."

Başımı eğerek sessizliğimi korudum ve Elis'in oturmasıyla karşı berjere oturdum.

Oturduğumuz yerin karşısında ayrı bir üçlü deri koltuk vardı. Karakol için şık düzenlenmiş bir odaydı.

-"Şükrü !"

Gür sesiyle bağırınca boşluğuma denk gelmiş sıçramıştım. Elis sessizce kıkırdayınca ona ters ters bakmaya çalıştım. Sadece çalıştım.

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin