B - Sekiz

3.2K 454 113
                                    

        

          ~"Böyle bir çağın insanı olmak , imtihan olarak hepimize yeter."
    -Cahit Zarifoğlu

#PINARGÜLTEKİN


Sarıldığım kaskatı beden bana ne yaptığımı idrak ettirdiğinde hızla geri çekildim.

Yüzümün ıslak yerlerini ellerimle silip dudaklarımı araladım.

-"Ben...ben özür dilerim." dedim zorlukla.

Hareketsiz duran ellerini sıkarken aynı anda çenesini sıktığını da görüyordum. Gözleri bana değmeden önüne döndü.

Kötü hissetmiştim.

-"Teşekküre gerek yok. Bu her kadının hakkı."

Titreyen kirpiklerimle alttan alttan onu izledim. Bir yandan görünen salon hızla boşaltılıyordu.

Dakikalar içinde kimse kalmamıştı.

Sarılıp pişman olduğum adam kıpırdandığında omuzlarımdaki ceketi alıp ona uzattım.

-"Teşekkür ederim..." diyip gözlerine baktım.

-"Kuvars."

Sessiz bekleyişimi anlayıp adını bağışladığında kalbimin orta yerlerinde değişik bir sarsıntı meydana geldi.

Daha önce hiç duymadığım bir isim beni etkilemişti.

-"Teşekkür ederim Kuvars bey." dedim ceketini giyerken.

İsmi de kendisi gibi inanılmazdı.

-"Seni evine bırakayım." dedi eliyle yolu gösterip.

Başımı iki yana salladım. Onların birbirine girdiği gece orada olmayacaktım. Düşünmeleri için zaman veriyordum.

Belki de pişman olmaları içindi bilmiyorum.

-"Eve gitmeyeceğim. Gidemem." dedim kısık sesle.

İçimden bir ses gidecek bir yerin mi var diye bağırıyordu.

-"Öyleyse gideceğin yere bırakırım."

Dudaklarımın içini kemirirken hızlı hızlı soluklar alıyordum. Bana olan acıma duygusu artarak katlanıyordu. Buna emindim.

-"Teşekkür ederim ama...gidecek bir yerim yok. Sizi daha fazla uğraştırmak istemem."

Böyle uzun cümleler kurmayalı ve biriyle karşılıklı konuşmayalı bir hayli zaman olmuştu.

Göğsünü şişirip nefesini dışarı üfledi. Ardından arkasını döndü ve uzun adımlar attı.

Geniş sırtını izlerken bir şey demeden neden gidiyor diye düşünür olmuştum.

Üzülmüş müydüm ?

-"Daha duracak mısın ? Yürü hadi."

Sanki ayaklarım bu komutu bekliyormuş gibi peşinden ilerledi. Nereye ve neden yürüdüğümü sorgulamadan onu takip ettim. Asansörle direk kimseye görünmeden otoparka indik.

-"Nereye ?" diye sordum en sonunda.

Kürkümü de almamıştım. Hava çok soğuktu. Dişlerim birbirine çarpıyordu.

Bir arabanın önünde durduğunda bir adam sürgülü kapıyı açtı ve çekildi.

-"Gidecek yerim yok dememiş miydin ? Dışarıda mı kalmayı düşünüyorsun ?" dedikten sonra arabaya bindi.

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin