B - Üç

2.3K 232 5
                                    

      ~ Ne kadar acıyorum kendime ; bu yüzden başkalarına acıma fırsatı bulamıyorum. Bütün acımamı kendime harcadım.~
    -Oğuz Atay


Kahvaltının ardından annem derneğe babamlar işe giderken Egemen bizi götürme teklifini sunmuştu. Göğsümü daraltan bu konuyu dedem kabul ettiği için elimden bir şey gelmiyordu.

Keşke bugünün acısını biraz hafifletecek şeyler olsaydı.

Zaman geçirdiğimiz salondan ayrılıp evin kapısına geldiğimizde Elis beni durdurdu.

-"Fotoğrafımı çeker misin ?!" O sevimli sesini kullandığı için gülümsedim. Kabul etmeyeceğimi mi düşünüyordu ?

-"Elbette. " diye mırıldanıp uzattığı telefonunu aldım.

-"Nerede dursam ?"

-"Sen bilirsin." dedim. Magazinciler çekmediği sürece poz vermezdim. Pek bilgim yoktu.

Fakat evin giriş kısmı diğer yerler gibi özel yapıldığı için fotoğraf çekilmeye müsaitti.

Eğer bir neşeye sahip olsaydım bende bugünü burada anı olarak saklamak ister fotoğraf çekilirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eğer bir neşeye sahip olsaydım bende bugünü burada anı olarak saklamak ister fotoğraf çekilirdim. Ne yazık ki yürümeye bile hevesim kalmamıştı.

En sonunda Elis berjerlerin olduğu kısmı arkasına alarak Egemen'in koluna girdi. Nefret ettiğim gözlere bakmaktansa Elis'e bakmak daha iyiydi.

Kısa sürede bu konuyu hallettik ve Egemen'in arabasına binmek üzere dışarı çıktık. Elis gelen aramayı yanıtlamak için önden ilerlerken Egemen'in elini belimde hissetmemle çarpılmış gibi sıçradım.

-"Dokunma !" dedim dişlerimi sıka sıka.

Hayatımda dayanamayıp sinirimi gösterdiğim tek varlıktı. İnsan bile değildi gözümde.

-"Sakin ol. Sadece çok güzel göründüğünü söyleyecektim."

Burnumdan soluyarak ondan uzaklaştım. Utanmaz gibi göz kırptı ve görevliden arabasını istedi.

Gidene kadar daha iletişime geçmemesi küçük de olsa iyiydi.

Okula erken gelmiştik. Elis arkadaşları ile birlikte fotoğraf çekimine katılacaktı.

Renkli özenilmiş kıyafetlerin altında her yanı sarmış öğrencilere baktım. Artık derslerden sınavlardan kurtulmuş olmanın sevinciyle her bir yanda gülüşüyorlardı.

-"Sende gelsene hadi !"

Dirseğimi tutan Elis'e başımı iki yana salladım.
-"Yok sen git."

-"Ne yapacaksın tek başına ?" dedi hızlıca.

-"İşim vardı ben seni bulurum." dediğimde pembe yalanıma ben bile inanmamıştım.

Ancak Elis daha fazla ısrar etmeden kalabalıkta kaybolmuştu.

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin