B - Dört

2K 210 10
                                    


      ~'Konuşan insan , öyle kolay dertten ölmez. Bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü , sonu felakettir.'
     -Yaşar Kemal

Elis'i güçlükle eğlenmesi için gitmeye zorladıktan sonra herkes gibi bende odama çekildim. Üzerimden çıkartmadığım beyaz elbisemle yere eğilip topuklularımı çıkarttım ve balkona çıktım.

Ilık bir yaz akşamıydı. Tam dışarıda yürümelik diyemiyordum çünkü hiç yürümemiştim. Hava almak için öylesine dışarı çıkıp yürüdüğüm olmamıştır.

Balkon demirlerine tutunarak yarım saat kaldığım balkondan çıplak ayaklarımı sürüyerek ayrıldım.

Yarına annem tarafından yorucu bir hazırlığa sürüklenecektim. Arkadaşının düzenlediği büyük bir yemeğe davetliydik. Bütün gün beni mükemmele yakın hale getirmek için her türlü yolu deneyecekti.

Ondan dolayı erken yatmalıydım.

'

Ertesi akşam bütün sosyete tarafından tercih edilen ünlü bir otelin restoranında yemek yiyorduk. Oldukça kalabalıktı.

Çok sıkılıyordum.

Annemden fısıldayarak lavaboya gitmek için izin aldığımda Egemen bana eşlik etmek için ayağa kalktı. O an mideme bir yumru oturdu.

Dişlerimi sıkarak yemek salonundan ayrılırken arkamdan geldiğini bilmek tüylerimi ürpertiyordu.

Koridorun köşesini döner dönmez hızlı adımlarıma rağmen bileğimden yakalamış sırtımı duvara yaslamıştı.

-"Bırak beni lütfen !" dedim korkudan nefes nefese kalırken.

Kaçacak bir santim bile bırakmadan üstüme geldi. Uzun boyu ve geniş vücuduna benim gücüm bir hiç gibiydi.

-"Şşşt...bağırmasana. Kaç gündür yanına yaklaşmadım. Kokun burnumda tütüyordu."

Yaşlarla dolup taşan gözlerimi etrafta çare ararcasına gezdirdim. Tam yanımda büyük bir bitki olduğu için kimse görünmüyordu.

-"Egemen yalvarırım bırak istemiyorum anlasana istemiyorum!" Bileklerimi kelepçe gibi sarmış ellerinden kurtarmaya çalışıyordum. Fayda etmiyordu.

Yüzünü boynuma yaklaştırdığını hissettiğim an dudaklarımdan hıçkırık firar etti.

Hemen yüzünü kaldırıp elleriyle yüzümü tutacakken göğsünden var gücümle ittirdim. Boşluğuna denk gelmiş olacak ki geri kaymıştı.

-"Alışmaya çalışsan her şey daha güzel olacak."

Ruh hastası !

-"Ne alışması ne diyorsun sen ? Yok öyle bir şey yok !" dedim ağlayarak.

Yaklaşma girişiminde yeniden bulununca kriz geçirircesine ona saldırdım. Artık dayanamıyordum. Ne dokunmasına ne de hastalıklı sözlerine dayanamıyordum.

Tek tutunduğum dal ileri gitmemesiydi. Eğer onu da yapacak olursa kendimi öldürürdüm. Bunu yapardım.

Kendimi aciz hissediyordum. O bana dokunma taciz girişiminde bulundukça yıpranıyordum.

-"Egemen ! Neler oluyor burada ?!"

Ellerimi yüzümden çekip hıçkırarak sesin geldiği yöne baktım. Sonunda görmüşlerdi işte.

Ellerini omzumdan çeken Egemen geriye adım attı.
-"Amca anlamadım bir anda ağlamaya başladı."

Ne ?

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin