#1

178 12 8
                                    

Sonunda uçağa binebildim hayallerimi süsleyen, Spider-man'in yaşadığı yere yani Queens'e gidiyorum orada kuzenimle kalacağım(kendisi yarı Türk yarı Koreli) çok heyecanlıyım çünkü yeni yeni bir hayat, yeni bir okul ve yeni arkadaşlar beni bekliyor.

Hedeflerimden biri de Spider-man'in kim olduğunu bulabilmek ve onunla arkadaş olmak(farklı şeyler de olabilir ;)).

Uzun bir uçak yolculuğunun ardından sonunda hava alanına gelebilmiştim uçaktan çıktığım anda onu gördüm çocukluğumuzu birlikte geçirdiğimiz ama 2 yıldır yüzyüze görüşemediğimiz canıım kuzenim İstanbul'u, koşup ona sarıldım bana bakıp "hoşlandığım çocuğu elimden alırsan seni gebertirim İzmir!" dedi güldüm ve birlikte arabasına bindik.

Evine vardığımızda tatlı bir apartman dairesinde yaşıdığını öğrenmiş oldum ve evin dublex olduğunu da, üst kata koşar adım çıkıp odamı buldum, çok zor olmadı çünkü üst katta 2 oda vardı zaten. üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp Spider-man'li pijamalarımı giydim ve alt kata indim televizyonun önündeki sehpada cips, çikolata ve çiğdem(normalde İzmirli değilim) vardı İstanbul ise buzdolabından kola çıkarmakla meşguldü o akşam film gecesi yaptık aslında bütün haftayı film izleyerek geçirdik, sanki sonraki hafta okullar açılmayacakmış gibi.

Ve sonunda okullar açıldı lise son sınıfa geçebildim ve tamamen annemin ve babamın müdüre ricası üzerine bütün derslerim İstanbulla aynı sınıflardaydı bu da demek oluyordu kii derleri kaynatabilirdik.

Birlikte felsefe sınıfına doğru ilerledik felsefe dersini severim ama dersi anlatan hocaya da bağlı bir şey de olabilir tam olarak bilmiyorum, sınıfa girdiğimizde felsefe hocası olduğunu düşündüğüm kadını görünce derse geç kaldığımızı analdım, hoca "Sen yeni kız olmalısın bize biraz kendinden bahset lütfen, İstanbul sen herhangi bir yere otur" dedi ben de kendimi tanıtmaya başladım.
"Ben İzmir İpekçi buraya Türkiyeden geldim ımm şey başka söyleyebileceğim bir şey yok sanırım" dedim o sırada arka sıralardan birinden bir ses duydum "zaten bir melezimiz vardı bir de safkanımız çıktı burası Amerika burada Türkleri istemiyoruz" bunu duyduğum anda sesin geldiği tarafa hızlı adımlarla yürüdüm ve "burası da dünya adında bir gezegen ve biz dünyalılar gezegenimizde senin gibi mahlukların olmasını istemiyoruz ve Türkiye hakkında konuşurken kelimelerine dikkar et yoksa ben ettirmesini çok iyi bilirim" dedim ve dediğim anda sınıftaki herkes "ooooo" demeye başladı sinirle İstanbulun yanına oturdum ve boş boş sırayı izledim bir anda arkadan bir el omzuma dokunda arkama döndüğümde Kahverengi saçlı ve kahverengi gözlü tatlı bir çocuk bana "ona ağzının payını iyi verdin Falsh yeni gelenlere hep zorbalık yapar pisliğin tekidir, bu arada ben Parker Peter Parker" dedi ben de "memnun oldum Pete ben de İzmir, böylelerine ağızlarının payını vermek gerekir" diyerek gülümsedim ve derse odaklanmaya çalıştım ama zihnim bana hep o güzel kahverengi gözleri hatırlatıyordu ve hatırladıkça yüzüme bir sırıtış yayılıyor olacak ki İstanbul "neden sırıtıyorsun" diye bana dönünce irkildim ve "hiiç" dedim. eve döndüğümüzde İstanbula Peter hakkında sorular sorup durdum ve İstanbul bana sırıtıp durdu sonra uykumun geldiğini farkettim ve İstanbula iyi geceler dileyerek odama gittim uyumadan önce hep onu düşündüm ve onu düşünürken kendimi uykunun kollarına bırkamışım.

Selaağm umarım beğenirsinizzz.

💛💖

467 kelime

25/07/2020

What the hell / Peter Parker ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin