▪︎4.Bölüm▪︎

63 10 5
                                    

'Zırzırzır' diye çalan çalar saatimin sesi ile gözümü aralamıştım. Saat sabahın 7'si, gözümü açar açmaz moodum düşmüştü. Şimdi öğleden sonra 2 ya da 3 de kalkmam gerekir. Pandalı terliklerimi giyinip, odamdan çıktım. Banyoya gidip, elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra tekrar odama gidip elbise dolabımın önünde durdum. Kıyafet seçerken odamın kapısını birden açılması ile irkildim. Annemdi..

"Anne şu kapıyı çalmadan niye giriyorsun ya, müsait olmaya bilirim. Hatta çıplakta olabilirim ya" dedim sitem ederek.

"Sus kız, küçükken az mı gördük" dedi alayla. Göz devirip dolabıma göz gezdirmeye devam ettim.

"Serbest gidilmiyor, al okul elbiselerin giyin kahvaltıya bekliyoruz"  dedi ve odadan çıktı. Arkasından göz devirip yatağa bıraktığı elbiselere ilerledim. Siyah pileli  mini etek, beyaz tişört yakası yeşil ve beyaz çizgiler vardı. G harfinde bir amblem vardı. Pandalı pijamalarımı çıkartıp, formaları giyindikten sonra aynanın karşısına geçtim.  Dizimin bayağı yukarısın da olan eteği görünce istemsizce kaşım çatıldı.

"Oha lan çok kısa" dedim kendi kendime. Ne kadar indirsem de  hâlâ kısaydı.

"Hadi kalhvaltıya" diye annemin sesi ile pizza resimi olan çoraplarımı da bileğimin üzerine kadar çektikten sonra, saçımı tarayıp at kuyruğu yaptım. Yüzüme nemlendirici vurduktan sonra telefonumu alıp ilerledim. Okul çantası götürmeme gerek yoktu. Ilk günden ders işlenmez herhalde. Önemli  bir şey olursa Buseden ödünç alırdım. Buse ile aynı sınıfta değildik. Ama gelmesi için elimizden geleni yapacaz.

"Günaydın kızım" dedi babam gazetesini okurken.

"Günaydın" dedim uyukulu halimle. Masaya oturacaktım sandalyemin çekilmesi ile yere düştüm.

"Ah popom" diye cırladım. Kafamı kaldırıp baktığım da abim gülerek bana bakıyordu. Bu niye bu saate kalktı ya.

"Komik mi ya?" dedim ayağı kalkarak.

"Evet" dedi hâla sırıtarak.

"Ivit" diye taklidini yapınca kafama bir tane yapıştırdı.

"Emre" diye tısladı babam. Sadece Emre mi? ya ben yapsam bana bağırılar, ceza verirler ama abime sadece Emre.

"Susun siz Emreye karşı ben bir şey desem hepiniz bağırın." dedim hepsi kaşı çatık bir şekilde bana bakıyordu. Mutfaktan çıkıp ayakkabılıktan beyaz spor ayakkabımı giyinip evden çıktım. Tam merdivenlere doğru yöneliyordum ki Ayşe teyzenin sesi ile durdum. Vallahi bu sabah görmek istediğim son insan bile değil.

"Hadi Su asansöre bin gözünü 1 dakika kapat aşağı da olucaksın" diye kendi kendimi cesaretlendirerek asansörü kapısını açıp,

"Bismillahirahmanirahim" diye adım atıp 0. kata basıp gözümü kapattım. Ayaklarımla ritim tutarken. Asansörde ki kadının.

"0. kata geldiniz" diye çıkan sesle kapıyı açıp derin bir nefes alarak apartmandan çıktım. Saate baktığım da 7.35 ti. Derse daha 40 dakika vardı. Buseyi arayıp okula biraz erken gideyim diye telefonu elime aldığım da. Buse arıyordu, gülüp telefonu açtım.

"Kalp kalbe karşıymış bende seni arıyordum" dedim.

"Aşkım ben bugün gelemiycem Egemen hasta. Annem de anneannemlere gitmek zorunda kaldı." dediğin de bugünün iğrenç geçeceği belliydi.

"Geçmiş olsun kuzum. Tamam yarın gideriz artık" dedim.

"Öptüm kocaman"

"Bende" diyip telefonu kapattım. Kulaklığım her zaman yanımda olurdu, ama evden bir hışımla çıkınca unuttum. Telefon kılıfının arkasından otobüs kartımı çıkartıp durakta beklemeye başladım. O sıra da annem arıyordu. Meşgule atıp telefonu uçak moduna aldım. Eve gidince beni çiğ çiğ yiyecekti ama olsun biraz nazlanayım. Otobüs de gelmişti. Tekli koltuklar da oturup camdan akan yolun akışını izliyordum.

▪︎Girişim KolejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin