Kapımın çalış sesi ile uyandım, annem değildi o kesin çünkü annem kapıyı çalmaz, fuhuş yaparken yakalar gibi odama dalar. Ya abim ya da babam olmalı.
"Yaa dengesiz müsait misin? bak giriyorum" diye gelen abimin sesi ile göz devirdim.
"Müsaitim gel" dememle kapı açıldı.
"10 saatir kapıyı çalıyorum"
"Duymamışım Emre"
"Emre ne lan askerlik arkadaşın mıyım?" dedi kaşlarını çatıp, göz devirip anneme söylemesin diye de
"Duymamışım sevgili abicim"
"Ayı gibi yattığın için neyse kalk kayıt yapmaya gidiyoruz."
"Ha şu özel okula senin gitmek istediğin ama gidemediğin" dedim sırıtarak.
"Ho şo ozol okolo sonon gotmok osotogon" diye taklidimi yapınca kahkaha attım. Kahkaha atmamla yüzüme atılan yastık bir oldu.
"10 dakikan var hadi" dedi ve odadan çıktı. Ben de yatağım da oturup telefonu elime aldım. Önce instagram, twitter'a ve whatsapp'a göz attıktan sonra saate baktım. 20 dakikadır sosyal medya da dolanıyorum. Emre deli olmuştur, bir hışımla banyoya gidip, duş aldım, dişlerimi fırçaladıktan sonra odama doğru gittim.
"Su!" diye kükreyen abimin sesi ile alt dudağımı ısırdım. Iç çamaşırlarımı giydikten sonra, kot pantolon ve üzerine siyah bir tişört giydikten sonra saçlarımı kurulayıp açık bıraktım. Telefonu arka cebime attıktan sonra salona doğru ilerledim. Annem ile babam evde yoktular. Pazartesiydi babam erkenden işe gitmişti. Annemi ise nerede olduğundan ufak bir fikrim yoktu. Emre ise işe öğleden sonra giderdi.
"Neredesin sen 45 dakikadır seni bekliyorum"
"Geldim be, ben kızım kız nasıl 10 dakika da hazır olayım ya"
"Kes sesini düş önüme" dedi sinirle. Allahım bir güne bir gün biz neden doğru düzgün bir iletişim kuramıyoruz. Göz devirip ayakkabımı giyip evden çıktık. Emre asansörün önün de beklerken kaşlarımı çattım.
"Asansörle inmeyecez değil mi?"
"Ben asansörle incem, merdivenler orada güzelim" dedi sırıtarak. Ben ise göz devirip merdivenlerden söylene söylene inmeye başladım.
"Senin gibi abi olmaz olsun. Abi değil düşman düşman.." diye inerken abim çoktan sıfıra inmiş olmalı. Çünkü 2. katın asansöründen, asansörün 0 da olduğunu gösteriyordu. 1. katta temkinli inmeye başladım. Ayşe teyzenin kapısının açık olup olmadığına baktım. Ayşe teyze 83 yaşın da bunamış bir kadın. Torunu Çiçek ve Baran ile yaşıyor.
Kapısının açık olamadığını görünce koşarak 0. kata indim ve apartmandan çıktım. Nefes nefese arabaya doğru gittim ve kapıyı açıp sürücü koltuğunun yanına oturduğum da. Abim bana şaşkın bir şekilde bakıp sonra da gülmeye başladı.
"Ayşe teyzeden kaçtın yine değil mi?" göz devirerek
"Neyi komik abi?"
"Şu kadından ne korkuyorsun be"
"Korkmuyorum abi ama biliyorsun ki beni hep başkası sanıyor. Sonra bana inanmayıp bütün apartmanı ayağı kaldırıyor."
"Oh olsun" demesiyle arabayı çalıştırdı. Göz devirip emniyet kemerini taktıktan sonra müzik açtım. Araba da sessizlik hakimdi. 20 dakikalık bir yolculuktan sonra 6 katlı, gri ve bordo renkli bir binanın önün de durduk. Kocaman bir bahçesi vardı. Videodakin den daha güzeldi.
"Vay anam vay" diye dudağımı bükerek okula baktım.
"Anam ne ya, Allah'ın görmemişi" dedi abim güneş gözlüklerinin üstünden bakarak.
"Sanki sen gördün böyle bir şeyi" dedim göz devirerek.
"Sus da yürü işe geç kalıcam" dedi ve önden yürümeye başladı. Ben de hızlı adımlarla yanına gittim. Onun bir adimı benim beş adımım resmen.
"Ya abi yavaş yavaş"
"Ben hızlı değilim sen yavaşsın sakat" dedi ben ise göz devirerek.
"Ya sabır" dediğim de bana göz devirip önüne dönüp, yerinde durdu. Iki kolunu açıp gelen adama sarıldı.
"Kardeşim" dedi neşe dolu bir sesle. Ya keşke bir kere bana böyle sarılsan hayvan.
"Napıyorsun, nasılsın?" dedi abim
"Bildiğin gibi kardeşim. Biliyorsun Bora ve Selim iki yıl okulu bıraktı. Tekrardan yazdırmaya geldik. Sen napıyorsun" dedi karşıda ki adam
"Ben de şunu yazdırmaya geldim" kaşı ile beni işaret ederek. Şunu?
"Şunu mu? ben senin kardeşinim kardeşin. Ve benim bir adım var Emre" diye çıkıştım. Hepsi bana gülerek bakıyordum. Ben hepisine göz devirip ilerlemeye kalkışırken kolumdan tutulup geri çekildim.
"Su olmalı baş belan" dedi karşıda ki adam.
"Aynen Cellat" dedi abim. Demek ki Cellat denilen adama benden bahsetmiş, Allah bilir nasıl gömerek anlatmış beni. Ah Cellat abimin arkadaşı olmasaydın ne olurdu? bu endam, bu asillik ne be.
"Ben Cellat, abinin yakın arkadaşı." dedi ve elini uzattı.
"Ben de Su, zaten biliyorsun Cellat" dememle kolumdan çimdik yemem bir oldu beni uyaran abimle cümleyi tekrar düzeltim.
"Cellat abi" dediğim de Cellat abi ve yanın da ki 2 çocuk bana gülerek baktı.
"Bak bu Bora kardeşim bu da kuzenim Selim" dedi yanın da ki çocukları tanıştırarak.
"Memnun oldum" dedim gülerek. Başlarını 'bizde' anlamın da sallayıp elimi sıktılar.
"Biz de kayıt yapmaya gidiyoruz gelin beraber gidelim" dedi Cellat abi.
"Olur kardeşim" dedi abim ve beni kolunun altına alıp ilerlemeye başladık.
"Ya nasıl cimciklediysen hâlâ sızlıyor" dedim abim cevap bile vermemişti. Kafamı kaldırıp abime baktım.
Dikkati çaprazımız da duran kızlardaydı. Öküzün trene baktığı gibi kızlara bakarken, kızlar da gülerek abime bakıyordu. Herhalde kızlar da kayıt için gelmiş olmalı. Çünkü müdür yazan kapı da 5 tane çiftli şekil de velili öğrencili sıraya girmiştiler. Biz de kızların arkalarına geçtik. Sarışın, mavi gözlü, manken gibi kızla abim bir birine gülerek bakıyordu.Benim ise aklıma bir şey gelmişti, demek bana herkesin için de şiddet uygularsın Emre bey. Telefonuma mesaj gelmiş gibi yaparak baktım ve kafamı kaldırıp,
"Abi yenge diyor bebeğin bezi bitmiş eve gelirken alsın" dediğim de abim bana şok için de baktı. Kızın ise gülen yüzü hemen solup önüne döndü. Cellat abi, Bora, Selim kahkaha atarken abimin gözünden sinirler akıyordu.
"Su!" diye tısladı.
"Efendim" dedim sırıtarak.
"Evde görüşücez evde" dedi işaret parmağını sallayarak.
"Yaw he he" dedim dilimi hafif çıkarttıp, elimi sallayarak. Abim kafasını sabır dilercesine yukarı kaldırınca daha da çok güldüm. O sıra da gözüm Bora denilen çocuğa döndü. Gülerek bana bakıyordu. Bakışlarımı önüme çevirdim. Bir içim su gibi çocuğa bakarken bakışlarımı çevirmek istemezdim ama Emre var Emrreee!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▪︎Girişim Koleji
RomanceKomedi, romantik, aşk, acı her duyguyu içeren hikayemize hoş geldin:)