Lavinia

4.BÖLÜM: KÜL KEDİSİ

(Bölümü seçtiğim şarkılarla dinler misiniz?)

🎵Denmark+Winter- Obsidian🎵
🎵Doğukan Oltulu- Kestane🎵

Hava kararıyor,

Karanlıkta insan,

Korkuları tarafından istila edilirmiş.

Ben bu oyunda hangi taraf olacağım.

Kazanan mı?

Kaybeden mi?

Her yer karanlık.

Günlere olan umudum tükeniyor.

Bugün kaç gün oldu bu ıssız yerde kaldığım?

Baba, iş seyahatinden döndün mü?

Neden bura böyle soğuk?

Bulut adam irisleri olmayan gri gözleriyle bana bakıyor. İçimi ürperttiğinin farkında bile değil. Vücuduma göremediğim eller dokunuyor. Korkuyla saatlerdir titriyorum. Beni görüyor musunuz?

Yalvarırım yardım edin aklımı yitirmek istemiyorum.

Duvarlarda gözler belirip kayboluyor.

Islık sesleri duyuyorum.

Birileri ağıt yakıyor.

Ellerimi alıp kulaklarıma bastırdım.

Kim öldü anne?

Etrafta biraz bile olsun ışık yok.

Bu iğrenç koku nereden geliyor?

Ağzımda çok iğrenç bir tat var su içince bile geçmiyor.

Ne yapacağımı bilmiyorum.

Elimi saçlarıma geçirip çekiştirdim.

Dizlerimi kendime çekip duvardaki bakışlardan kaçmaya çalıştım.

Kalbime ektikleri korku tohumu filizlendi.

"Eğer korkarsan gitmek istediğin yerleri düşün." derdi annem başka çarem yoktu. Gözlerimi sıkıca yumup gitmek istediğim yerleri düşündüm.
Bir sahile gitmek istiyordum. Yüzme bilmiyordum ama yine de suyu her zerremde hissetmek güzel olurdu.

Sahilde koşmak isterdim. Nefesim kesilene kadar.

Düşündüğüm masmavi su kan rengine bulandı, gözlerimi daha sıkı yumup, gitmek istediğim bir başka yeri düşündüm.

Başka nereye gitmek istiyordum?

"Bana bak!" dedi bulut adam.

Gözlerimi açmadım.

Nefeslerim hızlandı.

"Bana bak cehennem ateşi."

"Bakamam. Bakarsam yanarım günah kokulu." dedim.

Vücudumu ileri geri sallamaya başladım.