"Yeonjun, sevgilim olur musun?"
Yeonjun kendini çimdikleyince acıyla inledi. Soobin sorgularcasına ona baktı.
"Şey, rüya mı görüyorum diye kontrol etmek istemiştim."
"Ahaha! Yani... Kabul ediyor musun?"
"Ediyorum tabii ki! Ne zamandır bunu bekliyordum biliyor musun?"
Yeonjun Soobin'in üstüne atlayınca Soobin de kollarını Yeonjun'un beline doladı. O sırada patlayan flaşla ikisi de neye uğradığını şaşırdı.
"Çok güzel çıktınız! Tanrım, yoksa fotoğrafçı mı olmalıyım? Ahh, her konuda yetenekliyim!"
"Beomgyu ne oluyor?"
"Şapşallar! O kadar dalmışsınız ki benim geldiğimi fark etmediniz bile."
Hepsi kahkahayla gülerken Beomgyu yanlarına gelip fotoğrafı gösterdi.
"Taehyun ve Kai bu anı göremedi, yazık... Artık bu muhteşem fotoğrafı kilit ekranınız falan yaparsınız herhalde..?"
"Imm, aslında benim kilit ekranımda zaten Soobin var." dedi Yeonjun.
"Ah evet! Hâlâ değiştirmedin mi?" diye yanıtladı Soobin.
"Hayır, uyurken çok tatlısın ve biliyorsun ki ben bu konuda fazla üşengecim."
"Biliyorum~ Benim ekranımda da senin uyurkenki fotoğrafın var."
"Peki hâlâ rakunların daha tatlı olduğunu düşünüyor musun?"
"Imm..."
"HA? DÜŞÜNDÜN!"
"HAYIR! Rakunlar çok tatlı ama sen daha tatlısın."
"Hiç inandırıcı değildi."
"Her seferinde bunun için trip atmaya devam edecek misin?"
"Evet..."
"Ama-"
"YETER! GÖZÜMÜN ÖNÜNDE FLÖRTLEŞİYORSUNUZ. BEN GİDİYORUM."
Beomgyu giderken arkasından gülmeye başladılar.
"Beomgyu'yu unuttuk cidden!"
"Senin yüzünden."
"Yeonjun... Trip atmasana..."
"Of kıyamıyorum da! Soobin, biz şimdi sevgiliyiz... Eğer 2-3 yıl önce biri gelip bana 'Bir kaç yıl içinde TXT diye bir grupta çıkış yapacaksın. Grubun liderine aşık olacaksın ve sevgili olacaksınız.' deseydi hayatta inanmazdım."
"Evet, ben de..."
- - -
Yeonjun ve Soobin uzun bir sohbetin ardından menajerle konuşmak üzere aşağı iniyorlardı. Sonunda menajerin kapısının önüne gelince derin bir nefes aldılar. Soobin Yeonjun'un elini tutunca ikisi de gülümsedi. Çok heyecanlıydılar. Yeonjun tam kapıyı tıklatacak iken duyduğu ses ile durdu. Soobin tam ne olduğunu soracakken Yeonjun elini ağzına koyup onu susturdu. Kulağını kapıya yasladı.
"Evet anlıyorum sizi, fakat siz de empati kurup onları anlamaya çalışın..."
Yeonjun fısıldadı. "Soobin, bu Hyuka'nın sesi." Dinlemeye devam etti.
"Sen bu işe karışma, ben bunu özel olarak konuşacağım onlarla."
"Hayır efendim, lütfen beni dinleyin. Kimse bilmek zorunda değil. Eğer kimseye söylemezsek kimse bilmez."
Soobin Yeonjun'un elini ağzından çekip konuştu. "Yeonjun ne konuşuyorlar?" Yeonjun eliyle ağzına vurup yeniden kulağını dayadı.
"Ve onlarla konuşursanız size benim söylediklerimi söyleyeceklerdir."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
D/C + yeonbin
Fanfiction[TAMAMLANDI] Her şey Yeonjun'un "Cesaret" demesiyle başladı...