"İlişkinize karışmayacağım."
"Gerçekten mi?"
"Evet, kimseye belli etmemek şartıyla özgürsünüz. Eğer böyle mutluysanız sizi destekleyeceğim. Lütfen dikkatli olun."
Yeonjun ve Soobin önce birbirine, sonra da menajere sıkıca sarıldılar.
"Hyung, eğer özel değilse bir şey sormak istiyorum."
"Sor Yeonjun."
"Kai ile ne konuştunuz?"
"Sizin hakkınızda konuştuk."
Soobin şaşırdı. "Nasıl yani?"
"Sizin sevgili olmanızın sorun olmayacağını, eğer kamera karşısında her zamanki gibi davranırsanız kimsenin anlamayacağından bahsetti. 'En fazla yakıştırılırlar diğer idoller gibi. İş ve özel hayatı ayıracak kadar profesyoneller.' dedi. Ayrıca ayrılırsanız eskisi kadar yakın olamayacağınızı -rahat hissetmeyeceğinizi- ve bunu da MOAların rahatlıkla fark edebileceğini söyledi. Ben de bütün bunları mantıklı buldum ve ilişkinize karışmama kararı aldım. Sizi destekliyorum çocuklar ama lütfen bundan kimsenin haberi olmasın. Biliyorsunuz, buralarda pek iyi karşılanmıyor eşcinsel olmak. Destekçileriniz elbet olacaktır fakat en az destekçiniz kadar antiye de sahip olacaksınız. Bu yaşta bu kadar linç yemeyi kaldırabileceğinizi sanmıyorum. Bu yüzden gizlemelisiniz. Anlaştık mı?"
"Anlaştık hyung~ Bizi desteklediğin ve kötü karşılamadığın için ne kadar teşekkür etsek az."
"Hahah, rica ederim Yeonjun. Başka söyleyeceğiniz yoksa..."
"Gidelim biz o zaman."
Soobin ve Yeonjun menajerlerinin önünde saygıyla eğilip odadan çıktılar. Kapıyı kapattıktan sonra yeniden sarıldılar.
"Bugün hayatımda geçirdiğim en mutlu günüm olabilir Soobin!"
"Benim de... Imm, artık Hyuka'yla konuşmalıyız bence."
Yeonjun başıyla onaylayınca Kai ve Taehyun'un odasına doğru ilerlediler. Yeonjun'un hâlâ heyecandan elleri titriyordu. Soobin bunu fark edince gülümseyip ellerini tuttu.
Kapıyı çaldıktan bir kaç saniye sonra Taehyun kapıyı açtı. Onları gördüğüne şaşırmış gibiydi.
"Taehyun, sen Beomgyu'nun yanına gider misin? Bizim Kai ile konuşmamız gereken bir kaç şey var."
"Tamam hyung ama onu daha fazla üzmeyin lütfen. Çok pişman inanın bana."
Soobin gülümsedi. "Üzmeyeceğiz Taehyun." Taehyun da gülümsedi.
Taehyun odadan çıkarken Yeonjun ve Soobin içeriye girdi. Kai onları görünce heyecandan eli ayağına dolaştı. Yataktan kalkarken az kalsın düşüyordu.
"Kai biz seni tamamen affettik."
"NE?! GERÇEKTEN Mİ?"
"Evet!"
Kai sarılmak için onlara doğru koşarken ayak serçe parmağını yatağın köşesine vurunca çığlığı bastı. Soobin gülerken Yeonjun hemen yanına gidip ayağına baktı.
"Kai iyi misin? Hangi parmağını vurdun? Çok acıyor mu? Cevap versene!"
"Hyung sakin ol, serçe parmağımı vurdum sadece."
Yeonjun hâlâ serçe parmağını kontrol ederken Kai daha fazla dayanamayıp sarıldı. Yeonjun da bir eliyle sarılırken diğer eliyle saçlarını okşamaya başladı. Soobin de onlara sarılınca Kai yavaş yavaş duygusallaşmaya başladı. Hepsi yatağa oturunca Soobin konuşmaya başladı.
