[damnadc barıştık bence]
Aradan 1 hafta geçmişti. Alex ve Lena Hall of Justice'da sessizce oturuyordu. Tüm Dünya Supergirl, yani Kara Danvers için yas tutuyordu. J'onn sessizce yanlarına oturdu. Kimsenin diyecek bir şeyi yoktu.
Winn ve Brainy hızlıca içeri girdi. "Leviathan'ı nasıl durduracağımızı biliyorum!"
"Artık bitti Winn. Kara.." Alex devamını getirmedi.
"Eğer Kara burda olsaydı Leviathan'ı durdurmamızı isterdi." Brainy Winn'e destek oldu.
"Sen nasıl bu kadar sakin kalabilirsin?" Lena Winn'e bakarak konuştu. "En yakın arkadaşın öldü." Bir anlığına durdu ve titreyen sesiyle devam etti. "Biliyordun." Ayağa kalktı. "Biliyordun! Bu yüzden geldin!"
Winn Brainy'e baktı ve tekrar Lena'ya dönüp cevap verdi. "Evet. Bu yüzden geldim." Derin bir nefes aldı ve devam etti. "Gelecek şu an bu şekilde oturup yas tuttuğunuz için Leviathan tarafından yok ediliyor!"
Flashback
Kara Winn ve Brainy ile birlikte diğerlerinin konuşmalarını duyamayacağı bir yere geçtiler.
"Bana bir şey olacak değil mi? O yüzden buradasın." Winn'e buruk, zoraki bir tebessüm etti.
Winn Brainy'e baktı. Brainy kafasıyla onay verdi. Winn dostuna sımsıkı sarıldı. Ağlıyordu.
"Üzgünüm Kara.."
Kara dostuna sımsıkı sarıldı. "Sorun yok. Ailemin yanına gideceğim." Titreyen sesiyle konuştu.
Falshback biter
"Kara'nın ölmesi umrunda bile değil. Sadece gelecek için geldin."
"Tabii ki umrumda! Benim kızım dahil kaç kız çocuğunun adı Kara haberin yok!" Lena cevap vermedi.
"Fikriniz ne?" J'onn kavgayı sonlandırmak için sordu.
Brainy elindeki cihazı gösterdi. "Leviathan'ın gücünün kaynağı olan bir gemi var. Bunun içinde ise bir virüs. Bu cihazı o gemiye takabilirsek Leviathan'dan sonsuza kadar kurtuluruz."
"Bu kadar basit mi?" Alex Brainy'nin elindeki cihazı alıp etrafına baktı. Lena ayağa kalktı ve cihazı Alex'ten aldı. "Tamam. Gemi nerede?"
"Dur, bu kadar basit değil tabii ki." Brainy cevap verdi.
Winn Brainy yerine devam etti. "Gemiye giren hiçbir canlı formu canlı çıkamaz. Sadece ölümsüzler girebilir. Ya da özel bir aparata sahip olunmalı."
"Fark etmez."
"Lena saçmalamayı kes." Alex cihazı geri aldı. "Bir yolunu bulup o aparatlardan bulmalıyız."
"Bugünlük yeter. Ben ofise dönüyorum." J'onn ayağa kalktı.
"Bende eve döneceğim o zaman." Alex cevap verdi. Lena'ya döndü. "Lena, lütfen böyle yapma. Kara iyi olmanı isterdi."
Herkes gitti. Lena sessizce kendi kendine konuştu. "Kara herkesi kurtarmamı isterdi." Bilgisayarın başına oturdu ve geminin yerini uzun uğraşlar sonucu buldu. Beline Alex'in silahlarından birini geçirdi ve Hall of Justice'dan ayrıldı.
Adrese geldi. Şifreli bir asansör vardı. Asansörü çalıştırmayı başardı. Asansöre binip aşağı indi ve kapı açıldı. İçeri girdiğinde geminin kapısını görebiliyordu.
"Lena?"
Sesin geldiği yöne döndü. Lex'in ta kendisiydi.
"Sen! Senin ne işin var burada?!" Lena belinden silahı çıkardı ve Lex'e doğrulttu.
"Ah hadi ama." Ellerini kaldırdı. "Daha önce de bu pozisyona düştük ufaklık."
"Biliyorum."
"Ah! Kara söyledi mi? Ama ben sana ne söyledim bu durumdayken biliyor musun? Onun sana yalan söylediğini. Kara bu gerçeği sana hâlâ söylemeyecekti."
"Biliyorum."
"Bu sefer söyledi mi?" Lex güldü.
"Hayır."
"Ona kızgın değil misin?"
"Eğer onu öldürmeseydin kızacak vaktim olabilirdi!" Boşluğa ateş etti. Lex telaşla sandalyeye oturdu.
"Keşke önce seni kaybetmesini bekleseymişim."
"Beni kaybetmeyecekti. Ondan asla vazgeçmezdim."
"Kızarım dedin."
"Affetmem demedim!"
"Boyundan büyük işlere kalkışıyorsun. Burada ne işin var?"
"Leviathan'ı durduracağım."
"Bunu yapamazsın."
"İzle ve gör derdim ama o kadar zamanın yok."
"Sen diğer Lena kadar güçlü değilsin. Beni öldüremezsin."
Lena Lex'in göğsüne 2 el ateş etti.
"Bu sefer gittiğin cehennemden geri dönme. Yoksa seni yine gelip yine öldürürüm."
"Ama Kara benim gibi geri dönmeyecek." Lex güldü.
Lena ağlarken 3. eli ateş etti. Lex ölmüştü. Silahı yere attı ve cihazı sıkı sıkı tutup geminin kapısının önünde dikildi. Abisinin son sözleri Kara'nın asla geri dönmeyeceğiydi. Derin bir nefes alıp içeri girdi. Canı çok yanıyordu. Cihazı yerleştirdi. Kulaklığından Alex'in sesi gelmeye başladı.
"Lena! Yapma demiştim! Gemiden yayılan sinyali alıyoruz. Sensin biliyorum! Hemen çık ordan!" Lena cevap vermedi.
Acı dolu bir 10 dakikaydı. Alex pes etmiş, dayanmasını söylüyordu. Gemiden sesler gelmeye başladı.
"Lena.. Yaptın! Leviathan öldü! Hadi! Çıkabilirsin! Çık oradan!"
Lena cihazı bıraktı ama hareket etmeye çalıştığında yere düştü. Vücudunun titrediğini hissediyordu. Gözleri kapandı.
**
Lena gözlerini açtığında hâlâ gemideydi. Etrafa baktı. Kara başında bekliyordu.
"Lee, yanıma gelmen için daha çok erkendi."
[Veeeee bir kitap daha biterr.. Her zaman söylediğim gibi, buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim bir sonraki kitaplarda umarım görüşürüz. Bir dahaki kitapta daha önce yazdıklarımdan farklı bir konu ile gelmeyi planlıyorum umarım dediğimi yapabilirim SHDŞDHDLDHDLDHDŞFJ neyse bol Supercorplu günler diliyorummm tekrar teşekkürler iyi günler/akşamlar/sabahlar seviyorum hepinizii (en çokta damnadc :'( ]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vicissitudes | Supercorp
Fanfiction"Alex! Sensin! Anti Monitörü yendik mi?" "Anti- ne? Kara, kabus mu gördün?" "Crisis'ten bahsediyorum! Anti Monitör! Barry, Oliver, Legends, Kate, J'onn, DEO! Hep birlikte ona karşı savaştık!" "Kara seni anlamıyorum." Alex Kara'nın yanına oturdu. "Su...