2.7

341 23 3
                                    

-Shin Youra-

Tam bir saattir dolabımın önünde oturmuş ne giyeceğimi düşünüyordum. Gerçekten düşünüyordum. Hani bunun için tek çabam bile yoktu, yani düşünmenin dışında. En sonunda yatağın üzerinden ayaklanarak açık olan dolabıma uzandım ve elime gelen ilk elbiseyi alıp yatağın üzerine attım. Bu üzerinde papatyaları olan mavi bir elbiseydi. Altına beyaz converse giyecektim. O yüzden saçlarımı düzelterek hafif bir makyaj yapıp kapıya ilerledim. Buluşmamıza yirmi beş dakika kalmıştı. Söylediği kafe bize on beş dakika uzak olduğu için acele etmiyordum ama kalbim ağzımda atıyordu resmen. İlk buluşmamız olacaktı. Nasıl davranacağımı falanda kestiremiyordum. Sonuçta evime gelene kadar onunla çok sohbet ettiğim söylenemezdi. Ama ben Shin Youra'yım ve bunun üstesinden gelirim.

Taehyung'un söylediği kafeye yaklaştığımda heyecanım iyice artmış, ellerim titremeye başlamıştı. O yüzden kendimi sakinleştirmek için derin bir nefes aldım ve kafenin kapısından içeri girdim. Daha önce bu kafeye hiç gelmemiştim ve gelmediğime pişman olmuştum. Kafe miss gibi kahve ve kitap kokuyordu. Kitap kafe olduğunu kitap kokusundan anlamıştım ve hayran şekilde etrafı inceliyordum.

"Buradayım" Kulağıma Tae'nin sesi ulaşınca transtan çıkarak arkama döndüm ve yanına ilerlemeye başladım. Masanın önüne geldiğimde ayağa kalkıp beni karşıladı. Bu tavrına gülümsedim ancak ikimizde ne yapmamız gerektiğini bilemez şekilde öyleyece kalınca gülümsemem daha da genişledi.

"Bence oturalım." Taehyung eli ile sandalyeyi işaret ettiğinde hemen oturdum. O da karşıma oturdu. Kahvelerimizi sipariş verdik ve bir süre sohbet ettik. Gerilmemi gerektirecek bir durum olmadığını anlamıştım. Bu kadar zaman birbirimize yüz çevirerek hata etmiştik.

"Seni benim için özel olan bir yere götüreceğim, hadi kalk." Hesabı masaya bırakıp ayaklandı ve elini bana uzattı. Bir eline bir ona baktım. Bakışlarımı görüp elini yavaşça indirmeye başladığında elini havada yakaladım ve yüzüme şirin olduğumu düşündüğüm bir gülümseme yerleştirdim. O da karşılığında bana harika olan kare gülümsemesini sunmuştu.

Elim elinin içerisinde bir adım arkasında sırıtarak ilerliyordum. Beni nereye götürdüğüne bile dikkat etmiyordum şu an tek odak noktam elinin arasındaki elimdi. Baktıkça sıcaklık basıyordu. Deli gibi uzaktan onu bu zamana kadar sevmiştim ve sevgim karşılıksız değildi. Ama fark etmemiştim. O da benim kadar iyi saklamıştı işte sevgisini. Gerçekten kendimden sonra duygularını bu kadar gizleyebilen tek insan olabilirdi.

"Geldik." Taehyung birden durduğunda aptal gibi ellerimize baktığım için kafamı koluna çarparak durmak zorunda kalmıştım.

"İyi misin?" Bana dönerek sorduğunda hala ellerimize bakıyordum.

"İyiyim, sadece..." Ellerimizi havaya kaldırıp gülümsedim.

"Elim elinin içerisine çok yakıştı." Söylediğim ile oda gülümserken ellerimizi ayırmadan beni getirdiği yeri görmem için çevirdi.

"Buraya her geldiğimde, seninle gelebilmek için dua ettim." Harika bir göl kenarındaydık ve ben burada bu gölü ilk defa görüyordum. Şaşkınlığım daha da büyüyordu çünkü şehir merkezinde böyle bir yeri keşfedememiştim.

"Taehyung, burası çok güzel.."

"Biliyorum. Gel şuraya oturalım." Beni göl kenarında bir yere yönlendirdi ve çantasından örtü çıkartıp yere serdi.

"Buraya gelirken hep hazırlıklı gelirim." Gülümseyerek oturdum o da yanıma oturup avucunu açtı.

"Elinin en yakışan yerde olması gerekiyor bence." Kıkırdayarak eline vurdum.

"Bence o el şimdi burada olmalı." Elim ile omzumu patpatladım.

"Bu kadar açık sözlü olman beni şaşırtıyor."

"Sana beni hakkımda daha çok şey bilmediğini söylemiştim V" takma adını kullanarak konuştuğum için memnunca gülümsedi.

"Biliyorum Güzelim."

Bir an donarak ona baktım. Bana gerçekten güzelim diye seslenmişti değil mi o?

"İyi misin?"

"Bir daha söylesene.."

"Neyi?"

"Demin söylediğini"

"İyi misin?"

"Of Taehyung o değil, ondan önceki." Kıkırdadı.

"G ile başlayan mı?" Kafamı deli gibi salladığımda gülerek beni kendine çekip kulağıma yaklaştı.

"Tamam güzelim, yeter ki sen iste." Sesi o kadar güzeldi ki, şimdi bayılacaktım. Birde onun ağzından 'güzelim' kelimesini duyuyordum. Sanırım çok büyük bir iyilik yapmıştım ve karşılığını alıyordum.

Platonic Love |KTH|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin