0.2

1.7K 114 16
                                    

İlk iş günüm fazla yorucu geçmişti, yorucu olması normaldi aslında ama ben daha önce hiç çalışmamıştım ve bu yüzden çok yorulmuştum. Acilen babamla aramı düzelmem gerekiyor sanırım.

Benimle beraber çalışan Jin hyung çok sıcak kanlıydı ilk günden onu çok sevmiştim ne yapmam gerektiğini düzgün bir şekilde anlatmış hata yapsam bile hiç kızmamıştı.
İlk iş günümü düşünerek yurda yürüyordum Jin hyung dersim olduğu zaman  geç gelsemde bunun sorun olmayacağını söylemişti ama ona 1 hafta sonra artık beraber çalışamayacağımızı söylediğimde üzülmüştü, patronla konuşacağını ama bunun işe yarayamayacağını söyledi çünkü geceleri çalışan bir üniversiteli öğrenci tek çalıştığı için fazla yoruluyormuş ama arada yine hyung ile beraber çalışabileceğimizi de söylemişti bu beni mutlu etmişti.

Yurda geldiğimde kitaplarımı çıkardım ve ders çalışmaya başladım.
Ders çalıştıktan sonra yurdun yemekhanesine indim ve yemeğimi alıp köşedeki masada oturan Taehyung ve Hoseok hyungun yanına ilerledim, koyu bir sohbetin içinde olduklarından bana kısaca selam verip konuşmaya geri döndüler onlar konuşurken yemekhaneye giren Jungkook ve Yoongiye takılmıştı gözüm, Hoseok hyung Yoongiyi görür görmez bizi hızlıca öpüp onların yanına gitmişti.

"Ee ilk iş günün nasıldı"
"Çok yorucu ve sıkıcı ama benimle beraber çalışan Jin hyung sayesinde daha az sıkıcı"
"Beni  onunla tanıştırır mısın?"
"Neden?"
Sorumun ardından yemeğimden biraz daha aldım.
"Hiç öylesine merak ettim"
"Bu hafta içinde gelirsen tanıştırabilirim sanırım"
Yemek yediği için başı ile onayladı.

Kısa süre içinde ikimizde yemeklerimizi bitirip
tepsileri bıraktık ve odalarımıza doğru yürümeye başladık. Hoseok'un yanından geçerken ona kısa ama tatlı olduğunu düşündüğüm bir şekilde gülümsedim.

O sırada sadece Hoseok değil Jeon da bana bakmıştı.
Ama bakışları tuhaftı bu ondan ürkmeme neden olmuştu.
Odama çıktıktan sonra pijamalarımı giydim ve biraz dizi izledim.

Jungkook

O çok güzel gülüyordu fazla şirindi
İstemeden de olsa ona bakmıştım ama nasıl baktığım hakkında bir fikrim yoktu sanırım istemeden de olsa onu korkutmuştum çünkü benim ona baktığımı göründe gülümsemesi yok olmuş ve adımlarını hızlandırmıştı.
Sikeyim! Onu cidden korkuttum

Diğerlerini umursamadan ve hiçbir şey söylemeden odama çıktım Jimini düşünmemeye çalışarak hazırlandım ve güvenliğe görünmeden hızlıca odamdan çıktım.

İşten çıktığımda saat çok geç olmuştu.
Yorgun olmamı umursamadan koşmaya başladım, yurda geldiğimde nefes nefese kalmıştım biraz soluklandım.

Odama girdiğimde hızlıca işletimi hallettim çok yorgundum bu yüzden fazla oyalanmadan yatağa girdim.

Sabah kaktığımda bugün dersimin çok erken saatte olmamasının rahatlığıyla kalktım ve duşumu aldım, siyah düz bir t-shirt ve siyah deri pantolon giydim ve saçlarımı ortadan ayırdım, hazır olduğuma emin olduktan sonra çantamı aldım ve yurttan çıktım ve çıktığım an yurdun kapısında nefes nefese kalan Jimini gördüm.
Ona baktığımı fark etmeden hızlıca yurttan içeri girdi.

Jimin

Koşarak odama çıktım, hemen çantamı bir kenara fırlattım ve üstümü değiştirdim. İşe geç kalmıştım tabi hyung bunu sorun etmezdi ama geç kalmıştım işte.

Hazırlandıktan sonra yine koşarak kafeye gittim ve nefes nefese içeri girdim, hyung beni öyle görünce telaşla yanıma geldi ve iyi olup olmadığımı sordu.

"İyiyim hyung sadece geç kaldığım için koştum"
Jin hyung bana sıcak bir gülümseme sunmuştu.
"Jiminie geç kalman önemli değil sonuçta öğrencisin seni anlıyorum"
"Teşekkür ederim hyung" bende ona gülümsemiştim.

Hızlıca tezgahın arkasına geçtim ve üstümü değiştirdim ardından işe koyuldum.
İşler bittiğinde saat epey geç olmuştu Jin hyung ile vedalaşıp üstümü değiştirdim ve çıktım.

Yurda doğru yürürken Jungkook ile karşılaştım, ilk başta şaşırsamda yurt buraya çok yakındı onun burda olması normaldi.

Dıştan fazla sert gözüktüğü için ondan biraz çekiniyordum ben bunları düşünürken o bana hafif bir şekilde gülümsemişti bende şirin bir şekilde ona gülümsemiştim.
"Selam" benimle konuşmasını beklemiyordum.
"Selam Jungkook"
"Yurda gidiyorsun sanırım?"
"Evet, ya sen?"
"Bir arkadaşıma gidiyorum"
Ve görüşmeyeceğimizi bilmesine rağmen "Sonra görüşürüz" demişti ve yine hafifçe gülümsemişti bir şey dememe izin vermeden hızlıca yanımdan uzaklaşmıştı.
Bende fazla düşünmemeye çalışarak yürümeye devam ettim.

Yurda geldiğimde klasik olarak üstümü değiştirdim duş aldım ve aldığım atıştırmalıklarla beraber uykum gelene kadar dizi izledim.



Bu kitaba hem sürekli bölüm atasım geliyor ve hem konuya hemen gitmek istemiyorum hem yazacak bir şey bulamıyorum 🥺

I want you to be my boyfriend / jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin