0.4

1.2K 193 143
                                    

Herkese merhabalaaarrr

Kitaba olan ilginiz beni alışı mutlu etti çok teşekkür ederim ama bir şey sormak istiyorum ya neden herkes bebeğin babasını Jungkook sandı dkglglglg Hayır yani olmadığını belirtsem bile inatla inanmıyorum diyenler var kflglgşglh Neyse neyse şikayet etmiyorum aksine bu durum beni baya eğlendirdi ❤️

Oylar için aşırı güzel bir başlangıç yaptık bence ama yorumları da birazzzcık yükseltemez miyiz acabaaa? 🙄🙄

Arkadaşlarınızı etiketlerseniz de çokkk sevinirimmm.

İyi okumalar...

"Sen ne saçmalıyorsun Roseannee?" Annem bağırmaya devam ederken bir yanda davet salonunun küçük dinlenme odasında sinirle turluyordu. "Ne demek evleneceğim?"

"Sende bunu istemiyor muydun zaten?"diye mırıldandım başımı yere eğerek. Ben tek kişilik koltukta oturmuştum, annemse başımda gezinerek yarım saattir bana bağırmaya devam ediyordu.

"Beni rezil ettin."diyerek elini alnına vurdu. "Sang Suran'a ne diyeceğim ben şimdi!?"

Dudaklarımı suçlulukla dişlerken kucağımda birleştirdiğim ellerimle oynayarak gözlerimle parmaklarımı izliyordum.

"Babam nerede?"diye sordum fakat sesim o kadar kısık çıkmıştı ki duyduğundan emin değildim.

"Batırdığın işi toparlamaya çalışıyor."diyerek adımlarını tam önümde durdurdu. "Yüzüme bak Roseanne!"

Bakışlarımı korkarak yüzüne çevirdiğimde gözlerinden ateş çıkarttığını daha net görebilmiştim.

"Bir anda nereden çıktı bu çocuk? Bu kadar hızlı evlenmenizin nedeni ne?"

"Aşık oldum."diyerek omuz silktim. Söyleyebilecek başka bahanem yoktu ve yalan söylemek zorundaydım. Umarım çarpılmazdım.

"Ne aşkı!?"diyerek tekrar yüzüme bağırdığında irkilerek başımı yine eğdim. "Ne aşkından bahsediyorsun sen?"

Annem başımda bağrınmaya devam ederken içimin bulandığını hissederek elimi karnıma götürdüm. Derin derin nefes alıp içimi bastırmaya çalışsam bile bir işe yaramıyordu.

Aceleyle ayağa kalkarak küçük odada bulunan lavaboya ilerledim ve arkamdan annemin "Nereye?" sorusuna takılmadan kapıyı kapatıp klozete eğildim. Bir elimi zorlukla saçlarıma getirip bir yere değmesine engel olmaya çalışırken boğazıma yükselen sıvıyı fazla bekletmeden dışarıya bıraktım.

"Roseanne, ne oluyor orada?"

Öksürerek içimdekileri boşaltmaya devam ederken arkamdan kapıyı kilitleyebildiğim için mutluydum.

"Neyin var senin Tanrı aşkına?" Annem kapıya sertçe vururken derin bir nefes alarak ayaklandım ve sifona basarak elimi yüzümü soğuk suyla yıkadım.

Peçeteyle yüzümü silip aynadan kendime kısa bir bakış attıktan sonra kilitlediğim kapıyı açtım. Kırmızı görmüş boğayı andıran bakışlarla bana bakan annem kapıyı açtığım gibi geriye doğru bir adım attı.

"Neyin var senin? Yüzünde sararmış."

Annem elini alnıma koydu. "Ateşinde çıkmış."

"İçkiyi fazla kaçırmış olmalıyım."diye mırıldandım gözlerimi kaçırarak. "Farklı farklı şeyler içtim, onlar içimi bulandırmıştır." Ağzıma bugün bir damla bile alkol değmemişti ama söyleyecek başka yalanım yoktu. Hamile olduğumdan şüphelenmesinden bile korkuyordum çünkü bir anda evleneceğimi duymuştu ve bunu hamile olmama bağlayabilirdi.

The Night We Met ❧ RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin