0.1

2.3K 202 77
                                    

Merhabalaaarrrrrr

Son zamanlarda sürekli yeni kitaplar yayımlayıp duruyorum ve umarım hepsine yetişip devam edebilirim. Bu süreçte de sizden her zamanki gibi boooolll destek istiyorum.

Tanıtım amaçlı bir bölümdü. Bu yüzden bazı şeyleri sonraki bölümlerde daha iyi anlayacaksınız.

Beğeneceğini düşündüğünüz arkadaşlarınızı buraya etiketlerseniz çokkk sevinirim

İyi okumalar...

Ayağımı titreterek elimdeki çubukta endişeyle gözlerimi gezdirdim. Korkuyla elimdeki testin sonucunu bekliyordum ve eğer korktuğum başıma gelirse ne halt yerdim bilmiyordum.

Yanaklarımı ıslatan gözyaşlarımı silerken hiç görmemeyi dilediğim o çizgiler belirdi elimdeki nesnede. Bir an yanlış gördüğümü düşünerek gözlerimi açıp kapatırken aralıksız akmaya devam eden göz yaşlarıma yenileri de eklenmişti.

"Lanet olsun!"diyerek çubuğu banka bıraktım. "Ne yapacağım ben şimdi?"

Ellerimle yüzümü silerek ayağa kalktım ve çubuğu tekrar elime alarak boş elimi alnıma yasladım. Bitmiştim ben. Hayatım tamamen kayacaktı ve muhtemelen artık bir ailem veya evim olmayacaktı.

Endişeyle, sahil kenarında bir o tarafa bir diğer tarafa yürürken durmama neden olan şey çarptığım sert cisim olmuştu.

"Önüne baksana be!"

Ağlamaktan çatallaşan sesim iğrenç bir şekilde kulaklarımda yankılanırken karşımdaki adamında benim gibi yüzünü buruşturduğunu fark ettim.

Boğazımı temizledim. "Görmüyor musun kocaman beni!?" Kesinlikle önüne bakmayan ve hatalı bendim.

"Bana çarpan sensin."dedi kaşlarını çatarak ve gözleri elimdeki nesneye kaydı.

Hızlıca ellerimi arkama götürürken yutkunarak görmemiş olmasını diledim.

"Bana tanıdık geliyorsun."diyerek gözlerini tekrar yüzüme çıkarttığında belli etmemeye çalışarak saçlarımla yüzümü gizlemeye çalıştım ve gözlerimi kaçırdım. "İmkansız, ben sizi hiç görmedim bile."

"Model misin?"diye sordu yüzünü eğerek yüzüme bakmaya çalışırken. "Ya da idol?"

Göz devirdim. "İyi salladın."

Karşımdaki benim yaşlarımda görünen genç adam omuzlarını silkti. "Seni tanıdığıma eminim."

Elimdeki nesneyi hızlıca en yakında bulduğum çöp kutusuna atıp bankta duran çantamı elime aldım.

"Birine benzetmiş olmalısınız çünkü ne ben sizi, ne siz beni tanımıyorsunuz." Omzuna çarparak yanından geçtiğimde yeni durmuş göz yaşlarım tekrar akmaya başlamıştı çünkü başıma aldığım bela tekrar aklımdaki yerini almıştı.

Ne belası mı?

Ah tabii ya söylemedim değil mi?

Ben, Roseanne Park hamileydim!

Nasıl buldunuzzz???

Bir hevesle yazmaya başladım ve umarım devam ettirebilirim. Henüz tam olarak bir şeyleri oturtamadım kitapla ilgili ama yazdıkça oturur diye düşünüyorum.

Diğer kitaplarıma bakmayı ve destek olmayı unutmayın lütfen.

Sonraki bölümde görüşmek üzere hoşçakalın LOVE YOU❤️

The Night We Met ❧ RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin