Sabahın ilk ışıkları olmadığını belirten parlak ve keskin güneş gözlerine batınca hafifçe araladı onları. Gece olanları hatırlamaması bir yana, şuanda nerede olduğunu bile bilmiyordu
Uzandığı yumuşak yatakta hızlıca doğruldu Mi cha
Küçük odada onun bulunduğu büyük olmayan bir yatak vardı. Yatağın hemen yanındaki komidinde ufak bir gece lambası, kendi sac tokası ve telefonu.Hatırlamak için zorladı kendini. Içeriden bir kaç tıkırtı gelmişti
Önündeki iki kapıdan hangisini seçeceğine karar verip üstündeki yorgandan kurtuldu. Vücuduna birden bire çarpan soğuk yarı çıplak olduğunu anlamasına çok yardımcı olmuştu ama sağda solda hiç kıyafet yoktuBurda neler olmuştu böyle?
Sağda duran kapı hafifçe tıklanıp açılınca yorganı üstüne çekti hemen. Gelen kişiyi görmek istemiyordu.
"Oh uyanmışsın.. Günaydın"
Yatağa doğru bir kaç adım atan Hwan, siyah pantolon üstüne V yaka örgü bir kazak giyinmişti. Göğsü acıktı çünkü bunu seviyordu
Yorganı kafasına kadar çeken kıza baktı"Mi cha?"
Cevap gelmemişti
"Mi cha~"
Biraz daha yaramaz bir şekilde uzatmıştı ismini. Yorgan yavaşça aşağı kayıp iki gözü ortaya çıkardı. Hwan yatağa biraz daha yaklaşınca gözler yine ortadan kayboldu
"Mi cha? Bana bak lütfen.."
Yatağın ucundaki hareketlilikten sonra bir bacağını katlayarak oturan adama yer açmak için bacaklarını kendine çekmişti kız
Nazikçe uzandı Hwan ve kızın yüzünü kapatan yorganı hafifçe aşağı doğru çekti.
Kızın mahçup gözleri kendi gözleriyle kesişmekten kaçıyordu."Utanıyor musun sen?"
Gözleri dolmuştu Mi cha'nın. Neyden utanması gerektiğini bile hatırlamıyordu
"Hayır, sakın ağlama. Gece yeterince ağladın zaten. Hadi içeri gel sana yemek yaptım. Sonuçta akşamdan kalmayız.. neyse, yemek için seni bekleyeceğim"
Yataktan kalkıp aralık olan kapıya yöneldi
"Hwan.. kıyafetlerim?"
"Aah! Doğru, bak orası banyo.."
Demişti kalan son kapıyı gösterirken."..Orada kıyafet ayarladım. İstiyorsan bi duş al, ihtiyacın olabilecek her şey orada"
Ardından gülümseyerek çıktı odadan.
Mi cha hızlıca yataktan kalkıp banyo olan yere girdi. Bütün ihtiyaçları karşılayabileceği banyoda hazırlanmış kıyafetler, iç çamaşırı ve ince bir havlu vardı.
Ayarlanan suyun sesini duyan Hwan da o sırada Will'in hazırladığı yemeği dolduruyordu.
Evet. Sabahın köründe Will'i buraya getirtmiş, neler olduğunu anlatmıştı
Will de yemeği yapmış ve kıza yeni şeyler almıştı. Will ile işi biten Hwan ona görüşürüz demişti bile
"Gerçekten ona dokundun mu?"
"Will. Git artık"
"Ona dokundun mu dedim!"
"Bağırma ve git artık şu evden"
"Sen gerçekten onun bu zayıf halini bekleyip ona sahip mi oldun?!"
"Evet Will evet. Aynen öyle yaptım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|KUSURSUZ| Düzenleme Yapılacak
Non-Fictionİnsanların gözünde kusursuzdu. İsimlerini bilmeseler de olurdu nasıl yaşadıklarını kim olduklarını, bilmeleri gereken tek şey bu dünya üzerinde kusursuzu arayan insanların henüz onları kesfetmemis olmalarıydı. onlar baştan yapılmıştı ve kusursuzdu...