[story]
elini uzattı yoonoh. taeyong bir kaç saniye bekledikten sonra uzatılan eli tuttu. parkta ki banklardan birine oturdular. birbirlerine sormak istedikleri çok şey vardı ama ikisi de bir süre susup birleşen ellerine baktı.
taeyong gülümsedi. bunu fark eden yoonoh kısa bir nefes alıp konuşmaya başladı. "taeyong, hiç değişmemişsin. hâlâ o küçük taeyong gibisin." dedi. "o zaman saçlarım kırmızı değildi yoonoh." dedi taeyong. yoonoh gülümsedikten sonra boştaki eli ile taeyong'un kırmızı saçlarını okşadı.
taeyong bu hareketi ile utanmıştı. "şey, sadece böyle oturacak mıyız?" diye sordu konuyu kapatmaya çalışarak. "gitmek istediğin bir yer varsa gidelim." dedi yoonoh. "sanki söylesem götüreceksin?" dedi taeyong. "neden olmasın?" diye sordu yoonoh. "jaehyun, sen on senedir Kore'ye gelmiyorsun. eminim her yeri unutmuşsundur." dedi taeyong ve haklıydı.
"ah, evet." dedi ve ikisi de güldü. taeyong ayağa kalktı. "hadi gel, seni bir yere götüreceğim." dedi taeyong. "pekâlâ bay Lee." taeyong gülümsedi. yoonoh da ayağa kalktı. ikisi de el ele parktan çıktı ve yavaşça yürümeye başladılar.
"gittiğimiz yerde bana şiir söyler misin?" diye sordu taeyong. "tabii ki söylerim. ama sen de nereye gideceğimizi söylesen keşke. merak ediyorum." dedi. "bu bir sürpriz, olmaz." dedi taeyong. "sürprizleri sevmiyorum." dedi yoonoh, kafasını çevirip taeyong'a bakarken devam etti. "ama senin yapacağın sürprizleri seviyorum. senin yaptığın, yapacağın her şeyi seviyorum."
taeyong durdu. "sadece yaptığım, yapacağım şeyleri mi seviyorsun? beni sevmiyor musun?" diye sordu. bunu büyük bir ciddiyetle sormuştu. yoonoh gülümsedi ve onu kendine çekip sıkı sıkı sarıldı. "seni de seviyorum tabii ki. hem de her şeyden çok." taeyong gülümsedi ve kollarını jae'nin beline doladı.
etraftaki herkes onlara bakıyordu. ama onlar bunu umursamadı, her zaman ki gibi.
ağlayacağım gerçekten..
22:59
🍶

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ya'abrunee, jaeyong
Historia Cortaya'abrunee, yokluğu ile yaşamanın acısına dayanamayacağın kişiden önce ölmeyi dilemek anlamına gelir.