~28~

144 15 8
                                    

Hayalden;

Mertle konuştuğumuz gibi buluşmak üzere bi kafeye yürümeye başladım.

Yürürken bir yandanda merte mesaj atmakla meşguldüm.

Siz: meeeeerrrrtttttt

Şapşik: hayaaalllllll

Siz: salak yaaa kxjshdjjd

Şapşik: buyur canımın içi

Siz: ben çıktım bizimkilerle gittiğimiz kafeye gidiyorum sen nerdesin??

Şapşik: bende çıktım geliyorum.

Siz: iyi hadi o zaman öptümm.

Şapşik:😍😍😍

Attığı mesaja gülümseyerek telefonu cebime koydum.

Kafeye gelince arka taraflarda bir masaya oturup merti beklemeye baslamıştımki arkamda bi hareketlilik hissedince boynuma bir şey takıldığını fark ettim.

Takılan şey kusursuz çok çok çok ama çooook güzel bir kolyeydi.

Önümde duran kolyeyi parmaklarımin arasına alıp tekrar inceledim.

Ok kadar zarif ve şıktıki resmen kolyeye aşık olmuştum.

Önüme doğru gülümseyerek gelen merti görmemle direk boynuna atlamıştım.

" çok çok teşekkür ederim bu o kadar güzelki boynumdan çıkarmiyacağıma söz veriyorum"

Mert omuzlarımdan tutup beni kendine döndürerek "önemli değil hakettiği yerde çok güzel duruyor ve çıkarmayacağınada eminim"

Deyip benim tekrar gülümsememe sebep olmuştu.

Yerlerimize geçtiģimizde mert konuşmaya başladı.

" eğer ben her hediye aldığımda bana böyle sarılacaksan param olmasa da böbreğimi satar yine hediye alırım ben yaw"

" şapşik yaa"

" bu gün okul sen yokken resmen ızdırap gibiydi buna sınıfının önünde beklediğim 2 saatte dahil tabii"

" seni o kadar süre beklettiģim icin özür dilerim ama dediğim gibi bir aksilik oldu ve arkadaşlarımın bana ihtiyacı vardı"

"Anladım. Peki çözebildinizmi sorunu??"

"Evet "

"Hmmm o zaman bu günü çoook iyi değerlendirelim"

"Bana uyar"

Konuşmamızın bitmesiyle mert beni sürükleyerek kafeden çıkarmıştı.

İlk önce mertin bildiği fakat benim bilmediğim sahilde bir mekanda güzeel bir yemek yedik.

Daha sonra ise sokakta gördüğümüz bir peluş oyuncak makinesinde beğendiğim tontiş ,tüyleri yumuşacık bir oyuncak ayıyı mert parayaı ilk atışında kazanmayı düşünürken 20. denemesine rağmen hala alamayınca konuşmaya basladı

Mert: lan bu aq oyuncağı neden ben daha tutmadan düşüyo

Mert: yürü gidiyoz hayal kanser olcam yoksa

Hayal: ama o çok tatlı

Mert: sen daha tatlısın boşver onu

Hayal: hayır bana onu alacaksın koçum

Hayal: ben alacaksın dediysem o tüy yumağını bana alacaksın

Mert: tamam alacam allah kahretmesin alacam

Mert: bak al işte yine düştü napim şimdi ben

Diyip oyun kutusuna bir tekme savurup tekrar denerken en sonunda alabilmişti bende onun bu haline gülme krizi geçirirken mert ise elime oyuncağı tutuşturup sürükleyerek sıradaki istikamet olan lunaparka götürmüştü oradada doyasıya kadar eğlenmiştik tabi son bindiğimiz alette mertin midesinin bulanıp kusmasını saymassak evet çoook eglenmiştik.

Enn soon olarakta lunapark çıkışında görüp aldığımız pamuk şekerle günümüzü sonlandırıp eve doğru yürümeye başladık

" eee hayal hanım eğlendinizmi bakalım"

" hemde çok "

" e bunca şeyin karşılığında bir öpücüğü çok görmessiniz heralde "

Dediği şeye gülümseyip  ayak uçlarıma kalkarak yanağına bir öpücük kondurarak geri çekilmiştim.

Oda öptüğüm yere parmağıyla dokunup yere yığılarak bayılmış numarası yapmıştı.

Ben yaptığı şeye gülerken oda benim güldüğumu fark edince kahkaha atmaya başladı.

Ğülmemiz sonlanmış ve benim evimin biraz gerisindeki evin önünde mertle vedalaşarak eve girmiştim.

Kapıyı kapatıp direk odama çıkıp üzerimide değiştirdikten sonra ayıcıkla beraber yatağıma hücum ettim.

Boynumdaki kolyeye tekrar bakıp ayıcığımıda kucaklayarak kendimi uykunun kollarına bırakmıştım bile.

=============

Oy vermeyi unutmayıııınnn

Anonimcik | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin