Uyandığımda duşa girdim ve kıyafetlerimi giydim. Saçımı rastgele bir topuz yapıp aşağı kata indim. Chloé ve ben hariç hepsi masada oturmuş kahve içiyorlardı. Ben de Alya'nın yanındaki sandalyeye oturdum. Kafamı masaya yatırdım. Hiç kimseden ses çıkmıyordu."Sonunda gelebildin. Kaç dakikadır sizi bekliyoruz." diye fısıladadı Alya.
"Saat kaç?" diye bir soru attım ortaya.
"İkiye yirmi var."
Cevap, Luka'dan gelmişti.Kafamı kaldırdım ve gözümü ovuşturdum. Alya'ya döndüm. O sırada arkamdan bir ses geldi.
"Ne kadar da sıkıcısınız. Kalkın hadi!" Chloéaşkım sonunda gelebildi.
Kalkıp yanına gittim. Alya da Nino'yu kolundan tuttu ve yanımıza getirdi.
"Bir salın bizi a*ına koyayım!"
dedi Nino.
Alya yüzünü Nino'ya yaklaştırdı ve konuştu."Salmıyoruz. Ne yapacaksın?"
Birbirlerine bakıyorlardı. Nino, Alya'yı kucağına aldı ve yanımızdaki kapıya yasladı."Ne yapacağımı bilmek istemezsin."
"Yoo, isterim."
Sırıtıyorlardı."S*keyim! Ben gidiyorum."
Adrien ayaklanınca ben de konuştum."Beni de götürsene, gittiğin yere."
"Gel!" dedi ve kolumu çekerek beni kapının önüne götürdü. Dışarı çıkınca beni duvara yasladı ve konuştu.
"Neden öyle söyledin?"
Neyden bahsediyordu bu!"Ne söylemişim?"
"Neden kötü bir partner olduğumu söyledin?"
Alınmış mıydı? Ama öyle görünmüyordu.
"Öyle olmadığımı biliyorum. Sadece neden söylediğini merak ediyorum."Ne diyecektim? 'senin dikkatini çekmeye çalıştığım için seni yerin dibine soktum ve gördüğüm kadarıyla da dikkatini çekmişim ki soruyorsun' falan mı?
"Öyle olmadığını nereden biliyorsun?" dedim.
Gülerek konuştu.
"Altımda delirmişçesine bağırıyordun Marinette. Ayrıca Mattew'dan daha kötüyüm ha(!)"
Ne dedi o?"Sen Mattew'ı nereden tanıyorsun?"
Nereden tanıyabilirdi ki?Cevap vermedi. Tam konuşacaktım ki telefonu çaldı. Telefona baktı ve göz devirdi.
"Ne var Lila?"
Lila'nın sesi geliyordu ama ne dediği anlaşılmıyordu.
Adrien sırıttı ve cevap verdi."Hayır, yalnız değilim. Ama gelmeni istiyorum."
Gelmesin o şıllık. Niye geliyor ki?
Hem saat kaç olmuş? Bu kız istediği zaman gelebiliyor mu?"Tamam, gel. Biraz eğlenelim."
Dedi ve ekledi.
"Tamam, gelin."
Telefonu kapattı ve bana baktı. Dudağımı öptü."Hadi, içeri gidelim."
Konuyu değiştiremez."Sen Mattew'ı nasıl tanıyorsun?"
"Hadii!"
Dedi ve beni içeriye doğru sürükledi.Mattew, benim okuldan atılma sebebimdi. Bizim dil öğretmenimizdi. Onunla kolejimizin açık otoparkında müdür yardımcısı tarafından basılmıştık. Yaşı fazla büyük değildi. Yirmi dört yaşındaydı ve çok çekiciydi. Onunla basılınca beni okuldan attılar. O ise hâlâ çalışıyor.
Alya ve Chloé'yi de resim öğretmeniyle basmış. Hayır yani sabahın altı buçuğunda, müdür yardımcısı kadının okulda ne işi var?
Hortlak gibi geziyor okulda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise Sapıklığı ෴ 〳Adrienette〵-askıda-
Fanfic*Bir süreliğine askıda* " İşimiz çok zor olacak, söylemedi demeyin." "Bu bizim için sorun olmaz öyle değil mi? Biz her şeyi yapabiliriz. Adrien bende!"