|partie huit|

753 44 3
                                    


Başıma giren ağrıyla gözlerimi açtım. Gözlerimi, kapanmaya zorlayan ışığa göz yumarak gözlerimi kapattım. Işığa alışınca etrafa bakındım. Bardaki odalardan birindeydim. Tek sorun duvara yaslanıp oturur pozisyonda sızmamdı. Belim çok ağrıyordu, aynı zamanda da başım.

Ayaklanıp aynanın karşısında üzerimi düzelttim ve telefonumu aldım.

"On bir buçuk. Off!"

Mesajlara girdim. Alya ile Chloé yarım saat önce konuşmuşlardı.

"twitterda dünya gündemine girdiniz"

"biliyorum"

"hamile haberleri falan çıktı hani"

"biliyorum"
Ne haberi? Ne gündemi?

"şu an neredesin??"

"luka ile uzanıyorum"

"kızım niye böyle cevaplar veriyorsun kaçırıldın mı"

"hayır saçmalama aşkım"

"kanka sadece ayartacaktık sevgili olmayacaktık"
Ne sevgilisi? Neler oluyor?

Daha fazla okumayı bıraktım ve Chloé'yi aradım.

"Neler oluyor, Chloé?

"Ben kırgınım size! Bensiz bara gitmişsiniz!"

"Siktir et! Sen, Luka ile çıkıyor musun?"

"Hayır, ona aşık değilim -sanırım-
Hem o da beni sevmiyordur."

"Şu an neredesin? Yarın okula gelecek misiniz? Malûm bütün magazin ekipleri sizin peşinizdedir şimdi."

"Luka'nın mutfak tezgahında oturuyorum. O ise dışarıda spor yapıyor. Gelir miyiz, bilmiyorum. Ama size her şeyi anlatacağım, söz. Bu konuyu sonra konuşalım mı, aşko?"

"Hayır, tabiki! Şimdi sen Luka'yı hallettin, diyebiliriz. Değil mi?"

"Yani..."

"Adrien'ı ayartmak çok zor. Elimden geleni deniyorum. Senin Adrien'dan bir haberin var mı?"

"Sabahın köründe, Nino ile birlikte geldi. Bir şeyler konuştular ama ben duymayayım diye kıçlarını yırttılar. Sanırım başardılar da. Ne konuştukları hakkında hiçbir fikrim yok!"

"Konum at, biz de gelelim."

"Siz?"

"Alya ve ben..."

"Alya, Nino ile buluşacağını söylemişti."

"Öyle mi?"

"Luka geldi, bebeğim. Kapatıyorum. Hoşçakal, aşkım."

"Görüşürüz."
Diyerek telefonu çantama koyup bardan çıktım.

Şoförüme konum attım. Yaklaşık on beş dakika sonra geldi. Ben de eve gittim.

Başımın arkası ağrıyordu ve halsizdim. Makyajımı sildim. Ilık suyun altına girip hemen çıktım. Saçlarımı pamuklu havluma sarıp pijamalarımı giydim.

Temas bağımlısı bir ruh hastası olarak üç yastığın arasına yattım ve yorganım ile tüm vücudumu sardım.

Adrien zor biriydi. Etrafında Lila ve benzeri insanlar olduğu için kendini dünyanın en değerli mücevheri zannediyordu. Egosu çok fazlaydı ve umursamaz bir tavrı vardı. Onu kendime çekip diğer kızlardan uzaklaştırmak zor olurdu. Kızlar onu, o kızları kolay kolay bırakmazdı. Tıpkı diğerleri gibi onun etrafında pervane olsam kolay lokma olurdum onun gözünde. Onu yerdim fakat beklediğim gibi bir tepki vermemişti. Ne yaparsam onun dikkatini çekerdim? Benimle uğraşmasını istiyordum.

Aslında Chloé ve Luka'nın haberleri çıktı, Alya ve Nino da date'lere çıkıyorlar. Yani demek istediğim şu: benim Adrien'ı ayartmama gerek kalmamıştı. Ama istiyordum. Heveslenmiştim bir kere! Oyunu bırakmayacaktım.

Onu basit şeylerle değil de zor olanla vurmak daha mantıklı olurdu, değil mi? Tabiki, evet.

Aklıma gelen fikirle sırıttım. Sırıtmam hemen söndü. Bu planda kendi kariyerim etkilenir miydi? Yani beni herkes bilir. Etkilenmem. Ama Adrien ve babası çok etkilenecek.

Düşünmeyi bırakıp bilincimin kapanmasına izin verdim.

💜💙💛💚💜💙💛💚💜💙💛💚

Lise Sapıklığı ෴ 〳Adrienette〵-askıda-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin