☽ fifteen

10.4K 881 34
                                    



Kitap sizce nasıl ilerliyor ve Taehyung'un durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sizi seviyom <3

-

Taehyung, ekranda gördüğü mesajla sandalyesinden fırladı.  Ne yani, Jimin ciddi ciddi buraya mı geliyordu?

Heyecandan eli ayağına dolaşırken, balkon kenarında durduğu için parmakları arasından kayan telefonu adeta slow modda izledi.

"Siktir.."

Telefon parmakları arasından yerdeki çimlerle buluştuğunda Taehyung hala telefona bakıyordu.

Sonunda aklı başına geldiğinde apar topar aşağı inerek çimlerin üzerindeki telefonu eline aldı.

Telefonda tek bir çizik dahil yoktu. Taehyung, rahatlayarak telefonunu açtı ve Jimin'den gelen bildirimlere baktı.

jimin
yine gittin :(


heyecandan telefonumu balkondan düşürdüm
şimdi aldım
şükürler olsun bişey olmamış

Mesajı cevapladı ve girişten ceketini alıp telefonu cebine attı.
Saçları dağınıktı, düzeltse bile rüzgar yine dağıtacaktı. Bu yüzden düzeltme zahmetine girmemeyi tercih ederek kapıyı çekti.

-

Taehyung, bankta bavuluyla oturan turuncu kafayı görünce gülümsedi. Saçlarının dalgalanışını bir süre arkadan izledi. Gerçekten, gerçekten de tapılası bir güzelliğe sahipti Park Jimin.

Ardından kafasına hafif bir şekilde vurdu ve onu taklit etti. "Saçların turuncu olmasa seni tanıyamazdım!"

Jimin, karşısında düne göre bugün daha da gözüne güzel ve sağlıklı gözüken Taehyung'a hayranlıkla baktı.

"Gelmeyeceksin sandım."

Taehyung, omuz silkti ve bavullardan birini çekip sürüklemeye başladı. "Burada olduğuma göre..."

Jimin, Taehyung'un yanına taşındığı için içini rahatlamış hissediyordu. Artık ona tamamiyle inanıyordu ve bu, onu çok garip hissettiriyordu. "Seni daha yakından tanımak güzel. Böylece seni nasıl mutlu edeceğimi daha iyi bileceğim," dedi ve Taehyung'a doğru kollarını açtı. Dışarıdan onu bu şekilde gören biri Jimin'in ona sarılacağını düşünürdü ancak bu kollarını açmak sarılmaktan çok daha çok Jimin'in zafer hareketlerinden birisiydi.

Taehyung, dolan gözlerini hissedip başını havaya kaldırdı ve yüzünü rüzgarla buluşturup göz yaşlarını engellemeye çalıştı.

Jimin, kafasını Taehyung'a çevirmeden konuştu. Neşeli sesi mırıltılar haline gelirken durdu. "Dolan gözlerini sakladığını biliyorum."

Taehyung, kafasını indirdiğinde sol gözünden bir damla gömleğine düştü. "Normalde bu kadar moralsiz biri değilim ama son günlerde ölecek olduğumu düşünüyorum."

"O zaman düşünme."

"Kimden yardım istediysem zaten öleceksin vaktimi sana harcayamam dedi. Ama sen onların aksine benim yanıma bile taşındın. Sana minnettarım, Park Jimin."

"Elimden bir şey gelmese bile bunun için çabalayacağım, Taehyung. Seni mutlu edeceğim."

3 weeks | vmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin