Mucize oldu

476 32 3
                                    

"Ben kazandım!"
Merdivenlerden koşarak inip 'Kimsesiz çocuklar' tabelasına yaslandım.

"Ne dedim ama ben sana?" Dedim kahkaha atarak. "İçeri girer girmez bize sarılacaklar tanıyacaklar bizi demedim mi?"

Aras da yavaş yavaş merdivenlerden inip karşımda durdu. Onun da gözlerinin içi parlıyordu işte.

"Vallahi şok olmadım desem yalan olur." Parmaklarını saçlarının arasından geçirip sağa sola bakındı. "Beren bak ben.. yani yapamam. Ağzım kokar." Gözlerini sımsıkı kapattı. "Aman Allahım çok kötü.."

Omuz silktim. "Acıktım ben. Sen de iddiayı kaybettiğine göre buradan köfteciye gidiyoruz."

Bir süre durup bana baktığında sırıttığı fark edip boğazımı temizledim. "Ne?" Dedim. Hala bana bakıyordu. Konuşmadan sadece gülümseyerek bakıyordu. "Ne var.." dedim sesim giderek kısılıyordu.

"Fark ettin mi?" Dedi ciddi bi şekilde.

"Neyi?" Saçlarımı rüzgara rağmen geriye attırmayı başardığımda tekrar sordum. "neyi fark ettim mi?"

Gözlerini kısarak baktı bi süre. Yanaklarıma sıcak basarken bulutlara kaydırdım bakışlarımı.

"Yine aynısı oldu." Dedi. Kalbim çok hızlı bir şekilde atmaya başlayınca ben de onun gözlerinin içine içine bakmaya başladım.

"Yine göz göze geldik, ve bi anlık sessizlikte ikimizin kalp atışları duyuldu sadece."

Derin bir nefes alarak merdivenleri gösterdim. "İndim ya oradan hani koşarak. Şey oldum biraz.. Çok sıcak oldu. Sanırım yağmur yağacak öyle değil mi?"

Nefesim yetmiyordu. Derin derin nefes almama rağmen yetmiyordu. Kalbim hala çıkacak gibi, yanaklarımı biliyorsunuz zaten...

Yavaşça ama sabırsızca tuttu ellerimi. Aniden olmadı ama irkildim.

Sıcacık yumuşacık elleri sardı buz gibi ellerimi.

"Üşümüşsün." Dedi. "Hadi arabaya geçelim artık."
O da konuyu değiştirmenin daha mantıklı olacağını fark etmişti.

Ellerimi bıraktı ve önümden geçip arabaya doğru yürümeye başladı. Elllerim bomboş, yüreğimde bir sızı ardından bakakaldım.

Artık alev alan ellerimi cebime sokup arkasından ilerlemeye başladım.
*
*
*
"Fena değil ha?" Diye sorduğumda yüzünü buruşturdu.

"Çok fena. Midem bulanıyor."

"Ya neden ki?"

"Çünkü çiğ bunlar Beren."

Köfte ekmek arasındaki soğanları gösterince elimdeki ekmeği tabağıma geri koydum "Çıkar o zaman ya öyle de yiyemezsin ki."

Bunu bekliyormuşcasına ekmeğin içini açtı.
"Yok artık?"

Başını aşağı yukarı salladı.
"Sağol valla. Kussam anca inanacaksın."

Omuz silkip yemeye devam ettim. "Enteresansın."
Soğanların hepsini çıkardıktan sonra ekmeği tekrar kapatıp peçeteye sarmaya başladı. "Bunu bana balık yemeyen biri mi söylüyor?"

ANNE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin