Aras'tan,
"Çocukça hareketlerinin devamı var mıdır acaba?"
Sinirle hastaneden çıkarken Ayaz "vardır vardır" dedi.
Benimle dalga mı geçiyor bu?Durup ona döndüm"sen benimle dalga mı geçiyorsun? Doktor söyledi 12 saat gözlem altında olması gerektiğini!"
Ayaz arabasının kilidini açarken ofladı.
"Sence de abartmıyor musun? Kız daha önce de böyle birşey yaşamış. Senden benden iyi biliyordur ne yapacağını"Arabaya binip kapıyı sertçe kapattım ve kemerime yöneldim "ayrıca.." dedi o kemerini sakince takarken ben hala takamamıştım. "Ayrıca onun da bi ailesi vardır unutma"
Sinirle emniyet kemerini bıraktım.
Bu ihtimali nedense hiç düşünmek istememiştim."İyi de az daha ölüyordu! Zaten iki dakika kestirende kabahat. Niye uyudum ki.."
Ayaz yine sinir bozucu bir şekilde gülerken alnımı ovcaladım. Bu sefer cidden sabrımı sınıyordu.
"Senin uyku problemin de dün gece halloldu yani öyle mi? İlaç gibi kız valla"
Sessiz kalmaya çalıştım. "Gideceğim." dediğimde bana tuhaf tuhaf baktı
"Nereye?"
"Evine"
Sırıtmaya başladı. Galiba benden daha samimiydi. Gerçi bunu babaannemden tutun tanıdık tanımadık herkes söylüyordu.
Bu durum zerre umrumda değildi.
"Ne demeyi düşünüyorsun?"
Benim gibi düz bi surat ifadesi takınarak "Beren. Senin sorumluluğun benim üzerimdeyken bir daha asla böyle bir davranışta bulunma. Ben uyurken kaçmak nedir. Olmasın bir daha. Olmasın.." dedi.
Ve ben normalde olsa böyle mi konuşurdum diye düşünmeden edemedim. Ama onunla böyle konuşacağımı sanmıyordum.
"Kes sesini. Ben biliyorum ne diyeceğimi"
Yüzünü buruştursa da "Denize bi görün de sonra naparsan yap. meraktan mahvoldu"
İşte daha deminden beri duyduğum en mantıklı cümle. Aferin Ayaz. Aferin.
~
~
~
Beren'den,"Ada!"
Elimde süslü çantasıyla Ada'yı bekliyordum "hadi annecim!" diye bağırdım.
Odasından kıvırta kıvırta gelirken Oğuz'un aldığı kot eteği giydiğini fark ettim. Hem de ters.
Nasıl ya? Ben ona elbise giydirmemiş miydim?.Yapmacık bi sinirle "Hanımefendi." dedim üzerini işaret ettim "zaten elbise giymemiş miydin sen?"
Gülerek elimdeki çantayı alıp sırtına geçirdi."Oğuzcum almıştı ya bunu bana.."
"Ee?" dedim
"Ondan değiştirdim."
Kaşlarım hayretle havaya kalkarken dudaklarımı büzdüm. Sessizce "O elbiseyi de ben almıştım" diye mırıldandım
"Ha?" saçlarını attırarak bana baktı.
Neyse. NEYSE.
Dizlerim üzerine çöktüm ve eteğini düzelttim.
"Yok birşey hadi Gizemi bekletme. Ve üzme sakın. Her dediğini yap tamam mı?"Ada'nın ayakkabılarını giydirmeye çalışırken bir yandan da tembihliyordum.
Kapı çalınca yere oturdum ve kapıyı açtım ardına kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANNE
RomanceAnne. 4 harf, milyonlarca sevgi.. Karnında taşımasa da yüreğinde her zaman bir çocuğa yer açabilen varlık.. İşte Beren de bir anne.