Avengers: Next Generation

37

Tony: Evin içinde rüzgar esti ve seni düşürdü? Barnes salak mısın?
Fallon: Beni kıskandı.
Nat Starklara bakıp iç çeker sonra da yataktan yeni kalkmış Logan'ın yanına gider.
Dawn: Tommy ve Billy'e soralım mı? Belki onlar....
Peter: Boşuna korkutmayalım çocukları. Havalandırma sistemi de bozulmuş olabilir.
Fallon: İmkansız. Bakımını daha yeni yaptık.
Nat: Pietro mu dirildi?
Dawn: AY HADİ İNŞALLAH!
Herkes Dawn'a tip tip bakar. Özellikle de Bucky aşırı rahatsız olmuştur.
Dawn: Ne var be!
Nat: Şaka yapmıştım Dawn. Şaka.
Bucky: Bildiğimiz iyi oldu ama.
Dawn: 21. Yüzyıldayız baba.
Bucky: Yine de tuhaf! Logan hiç biri dirilsin diye uğraşmıyor!
Fallon: Çünkü hayattayım ben.
Logan: Doğru benim sevgilim hayatta.
Tony: Oh canım değsin Barnes. Şimdi benim ne hissettiğimi biliyorsun.
Bucky: Yine ayrılırlar boşver ben artık hesap tutmuyorum.
Logan: 7 aydır ayrı değiliz.
Nat: Konumuz bu mu? Konumuz James'in sakarlığını kabullenememesi.
Peter: Wanda bir şey yapmış olabilir mi?
Tony: Hayır o raftta.
Peter: Oha ne ara?
Fallon:Dün sen tuvalette iken...
Peter: Ovv. 5 dakika da mı!
Fallon: Binadan çıkmak o kadar sürüyor.
Bunlar konuşurken Bucky, Dawn'ın gözlerinin kırmızı olduğunu fark eder. Ama o bir şey yapana kadar Dawn yere çöker ve etrafı bir anda turuncu sisler ile kaplanır ve herkesin ilgisini çeker. Bir süre sonra bunların sis değil de alev olduğunu anlarlar. Ama tam alev değil sis gibi işte anladınız siz kıza Phoneix'imsi güçler verdim işte. Neyse devam edeyim Dawn'ın suratından canının acıdığı azıcık bellidir ve eşyalar uçmaya falan başlar. Durum kötüdür binanın sallanmaya başlaması ile Nat hızlı bir karar verip widow bites ile Dawn'ı bayıltır.
Nat: Sun'ı çağırmalıyız.
Peter: O ne ara gitti!
Tony: Tuvalette iken çok şey kaçırıyorsun evlat.