Odama geldim ve oturdum. Biraz oturduktan sonra üstümü değiştirmek için dolabı açtım. Dolapta bir kutu vardı. Kutu'nun içinde çok güzel bir kolye vardı. Sanırım Blaze burada unutmuştu. Yarın gelince ona veririm. Üstümü deģiştirdim yatağa yattım ve gözlerimi kapattım. Bütün yaşadıklarımi göz önünden geçirmek istedim.
"Sonic'i seviyordum. Önceden tabiki. Şimdi ise kimi sevdiğimi bilmiyorum. Sonic için hastaneye kaldırılmıştım. Herkes başımda beklerken tek o gelmemişti Gölge bile beklerken... neden böyle bir salaklık ve saflık yaparak onu kurtardım? Sadece onun için bir oyuncak görünümündeydim galiba. Veya bir yüzük bildigin beni parmağında oynatıyordu eskiden. Ama artık o kadar salak değilim. Sonra gölge beni öptü beni sevdiğini düşünüyorum neden olmasın? Belkide... bende onu seviyorumdur. Bir insan neden bu kadar kararsız kalabilir ki. Ve bir sürü istediğim sey vardı. Bunlardan ilk başı sevilmek ve mutlu olmaktı tabiki 2. Şey Blaze ve Silver'in sevgili olması ama Silver'in kimi sevdiği belli değil ki.. bence çok yakışırlar. Ahh ahh bir sürü kişiye yardım ediyorum. Onlara saygı duyuyorum, onları koruyorum, ama keşke karşılığına alabilsem. Tek istedigim şey bu"
Diye düşünürken. Uyuya kaldım...
*Sabah*
Erkenden uyandım ve lavaboya gidip elimi yüzumü yıkadım. Tekrar odama gidip üstümü değiştirdim. Bugün üstümde bir mutluluk vardı sanki. Mutfağa inip kahvaltıyı hazırladıktan sonra Silver, Blaze ve Gölgeyi arayıp kahvaltıya çağırdım. Onları beklerken. Odama gidip Dolaptaki kolyeyi mutfağa indirdim. Kahvaltımızı ettikten sonra aklımda o kolyeyi ona vermek vardı ama ya onun değilse.. bir süre sonra kapı çaldı ve hep beraber kahvaltıya oturduk. Hepimiz bir şeylerden yerken Gölge hiç bir şey yemiyordu. Morali bozuk gibiydi. Gülümseyerek
Amy: Iyi misin Gölge
Gölge: Gayet iyiyim.
"..."
Silver: Ya bence ikinizdede sorun var. Birinizin bir gün suratı beş karis birinizin bir gün ayıp. Kendimi mal gibi hissediyorum. Siz somurtunca.
Blaze: Bende 😅
Amy: Ahaha... kusura bakmayın. Ben bugün gayet mutluyum bence.
Gölge: ....
Cevap bile vermiyordu. Neye kırıldı acaba.
Amy: Aa.. blaze sana bir şey soracağım.
Tezgahın üstünden kutuyu aldım ve gösterdim.
Amy: Bu senin mi?
Blaze kutuyu aldı ve açtı.
Blaze: Gerçekten çok güzelmiş. Ama benim değil. Nerden buldun bunu.
Amy: Dolabimın içindeydi.
Blaze: Allah Allah
Silver: Aman bea. Senin dolabındaysa senindir no problem.
Amy: Ahah. Haklısın.
Gözlerim arada gölgeye kayıyordu. Aşırı mutsuzdu moralini nasıl düzeltebilirim ki. Ama zaten hep mutsuz ki. Yinede bir kuşku var içimde. Ya kalbini ben kırdıysam... Üzülüyorum. Onun böyle olması kırıcı.
Silver: Amy otursana ne duruyorsun kuguman kuşu gibi tepemizde.
Amy: Tamam tamam.
Ay vallaha bu kadar yeter yazcak şey bulamadım zaten. Oy vermeyi unutmayın lütfen sizi seviyorum^^