29. Bölüm

74 9 0
                                    

Iyi okumalar 👋

Yazardan..

Bir gün geçmişti aradan.Her biri hastanenin bir ucunda bekliyor Deryadan gelecek olan o mutlu, sevindirici haberi bekliyorlardı.
Hepsi bir günde çökmüş gibiydi.
Derya ile beraber onlarda bitkin düşmüş ve Derya uyanmadan da kimsenin canlanmaya gücü yoktu.

Baran sevdiği,daha yeni kavuştuğu kadının bir savaşın içinde olduğunu görüyordu.O savaşta yalnız başınaydı. Bir odada vücudunda bir sürü kablolar ile beraber yalnız. Yanına girmelerine izin vermiyordu doktorlar. Baran'da dışarda eli kolu bağlı beklemek zorunda kalıyordu.

Sevdiği kadının yüzünü uzaklardan izlemek düşmüştü ona.
************

Baran'dan devam..

Yoğun bakımın camından görmek yüzünü. Elimi uzatıp tutacak kadar uzaklıktaydı bedeni.
Yüzü biraz daha solmuş gibiydi meleğimin.

Ellerimden bir şey gelememesi işte en çok o yakıyordu canımı.
Bir kere girebilsem yanına bir kere tutabilsem elini bir kere öpebilsem kiraz dudaklarını belki hissedecek bizi.Ve savaşdan galip çıkacak ve bize geri dönecekti.

Camın ardından bakmak çok zordu.

"Abi sana çay getirdim. Bir şey yemiyorsun bari midene sıcak çay girsin." Diye konuşmaya çalışmıştı Karan.

Oda üzgündü. Abisi ile Deryayı ilk gördüğü anda tahmin etmişti ikisinden de güzel bir çift olacağını. Şimdi daha yeni sevgili olduklarını öğrenmiş fakat öğrenmenin ardından bu olayın olması ve abisinin üzgün hali. Sevdiği kızın kardeşim dediği kızın camın ardından bakmak ona da zor geliyordu.

"O bu haldeyken benim boğazımdan bir şey geçer mi sanıyorsun."dedi Baran.

"Peki abi sen bilirsin"diyebildi Karan bu söz üzerine ne söylene bilirdi ki. Usulca sevdiği kızın yanına geçti Karan.

Gözlerimi camdan hiç ayırmadan  bakmaya devam ediyordum.
Birileri yanıma geliyor konuşuyor ve gidiyordu.
Ama tek bir kişinin gelmesini istiyordum ve benden hiç gitmemesini istiyordum.

Meleğimin yüzüne bakmaya devam ederken yanıp sönen ışıklara kaydı gözlerim.
Dalgalı olan çizgiler şimdi düz çizgiydi.

Lütfen,lütfen aklıma gelen olmasın.

'Doktor bey hastanın kalbi durdu' diye seslenen hemşire ile asıl o zaman tek bir kişinin değil iki kişinin kalbi o anda durmuştu.

Hayır,hayır olamaz şimdi olmaz. Benden bizden şimdi gitmiş olamaz. Bizim çok güzel zamanlarımız yaşayacağımız onca şeyler varken şimdi olmaz.

*************
Yazardan devam..

Baran içinden yüzlerce dualar ediyordu. Hemşirenin Deryanın kalbinin durduğunu söylediği zaman kızlar oldukları yere yığılmış feryat ediyorlardı. Tam o sırada zorla evlerine gönderilen öğrencilerin geri geldiklerini kimse görmemişti.
Onlar da duymuşlardı öğretmenlerinin kalbinin durduğunu.
Hepsi birden ağlamaya başlamışlardı.

Baran yüzüne kapanan perdelere bakıyor ve sonucu kötü olan hiçbir şeyi ne duymak ne'de görmek istemiyordu.

Ama Baran daha fazla dayanamadı. Sevdiği kızın ne halde görmek için onun yanında olduğunu hissettirmek için daha fazla düşünmeden kapıyı neredeyse çarparak açtı ve hızlı adımlarda yatağın yanına vardı.

Ama gördüğü gözler ile olduğu yerde çakılı kaldı.
O an zaman durdu. Herkes sustu. Sadece iki çift göz birbirlerini buldu.

Derya gözlerini açtığında ilk başta nerede olduğunu anlayamamıştı. Daha sonra odaya giren kişiler olan biteni anlatmış ve hatırlamıştı.
Derya bayılmadan önce Baranı gördüğünü hatırlıyordu ama bunun bir rüya olduğunu sanıyordu taki odanın kapısını duvara çarpıp yüksek ses çıkartayıncaya kadar.

Bir Avuç AŞK (Finale Son Beş) ^Düzenlenecek^Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin