Iyi okumalar 👋
*Sarılmak en güzel eylemdir.
Birilerine sarılırsan bu sana bir nevi terapi gibi gelir.Mutlu olursun ve karşında ki kişininde mutlu olmasına neden olursun.Bazı anlar olacak ve sevdiklerine sarılamayacağın günler gelecek.Bu yüzden her fırsatta sarılmayı unutmayın sevdiklerinize.*Barana sardığım kollarımla öylece durmuş sarılmaya devam ediyordum.
Ama Baranın vücudu kas katı kesilmişti.Bir nevi donmuş,hareket etmiyordu.Aklıma'Acaba rahatsız mı oldu sarılmamdan?'diye düşündüğüm zaman Baranın da ellerini belimde hissetmeye başladım.Ve o anda Baranda bana karşılık vermişti.Ne kadar süre öyle sarılı kaldık bilmiyorum.Benim konuşmama müsaade eden doğa,şimdi ise göllete yüzen ördeklerin sesi ile korkmama neden olup, irkilerek ayrılmamıza sebep oldu.Yavaşça Barandan uzaklaştım.
"Sarılmak iyi geldi."dedim.
"Öyleyse geri dönebiliriz.Tabi iyi olduğuna eminsen"demişti Baran.
Ona iyi olduğumu söyledim ve geldiğimiz yolları bir kez daha hayran kalarak eve kadar yürüdük.Kendimi geçen bir haftaya göre çok iyi hissediyordum.
Nedendir bilmem,Baranın bana sunduğu yerler hep iyi olmama neden oluyordu.Bir yandan da şaşırmama sebep oluyordu.Kim derki Mardin ağasının oğlunun gelecekte yerine geçecek kişinin bu kadar düşünceli ve iyi biri olduğunu kim söyleyebilirdi.Bende öğrencilerin konuşmasından duymuştum.Ağa olduklarını.
Gerçi en büyük aileye mensup isen ağa olma olasılığın artıyordur.Sessiz yürüdüğümüz yolları yine sessiz bir şekilde başladığımız noktaya gelmiştik.Evin ağaçtan yapılmış yolundan çıkarken"Baran ne zaman geri döneceğiz?"diye sordum.
Okula gitmem gerekiyordu.Çocukları çok boşlamıştım."Sıkıldın mı,gitmek mi istiyorsun?"demişti Baranda.
"Burada bir ömür boyu yaşayabilirim.
Ama çocukları aksattım.Geri kalmamalılar.Hem"üzerimi göstererek"kıyafetimde yok yanımda"dedim.Baran "O halde bu akşamda kalalım yarın erkenden yola çıkarız.Olur mu?"diye sorduğunda.
Hayır diyememiştim.Bir gün daha burada vakit geçirmek güzel olurdu.Zaten akşamın olmasına da az kalmıştı.
Evin kapısına geldik ve Baranın kapıyı açmasıyla içeri adım attığımda küçük beden karşılamıştı beni.Yere eğilip elime alıp biraz sevdim.
Aklıma gelen şeyle hızla arkama döndüğümde Baranın göğüsüne çarpmıştım. Burnumun acımasıyla gözlerim sulanmıştı.Baran ellerini çenemin altına koymuş burnumun üzerinde işaret parmağıyla dokunarak."İyi misin?Gözlerinde dolmuş.
Ne vardı bu kadar acelen de yine canını acıtmayı başardın"demişti.Baranın bu kadar hızlı konuşmasıyla,burnumun acısını da unutmuştum.
Şaşırdığım sesim kekeleyerek çıkmıştı."İ iyim" demişti.Bunu söylememle beraber son kez burnuma dokunmuş ardından yanımdan geçeceği zaman kucağımda kıpırdayan şeyle soracağım soruyu tekrar hatırladım."Baran,giderken bu yavruyu da yanımızda götürebilir miyiz?"dedim.
Baran ilk önce kucağımda ki yavruya bakmış daha sonra onu okşayan elime. Biraz düşünmüş olmalı ki bir kaç saniye sonra cevap verdi."Olur"demişti.
Kısa ve net.Bende bunun sevinciyle kediyle biraz daha oynayarak.Akşam olacağı için yemek yapmak adına mutfağa girdim.Acaba ne yapsam diye düşünürken bu sırada mutfağa Baran da girmişti.
"Bir şey mi arıyorsun?"diye sormuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Avuç AŞK (Finale Son Beş) ^Düzenlenecek^
Storie d'amoreAşkın;hayallerimin şehrinde beni bulacağını nereden bilebilirdimki. Bilseydim gelir miydim buraya!? Hayallerimin şehrine,Mardine. Siz,gelir miydiniz? Ama ben bilmeden gelmiştim Mardine ve bir kez daha aşık olmuştum. Bana yaşattıklarına 2. Kez aşık o...