Yalnızlık

60 1 0
                                    

Gece karanlığında yatağımda uzanırken hep yalnız olurum. Ne kadar arkadaşım olduğu önemli değil. Gece ne olursa olsun yalnızım. Bir derdim olduğunda, gündüz hiç acısını yaşamam. Herkes yanımda olur ve bir süreliğine unuturum. Ama gökyüzü siyaha büründüğünde bende siyaha dönüşürüm. Ellerim kalbim gibi buz keser. Yanaklarım tuzlu suyla ıslanır. O anda biri elimi tutsa belki de en büyük mutluluğu yaşayacağım. Ama öyle bir şey olmayacak. Gündüz ne kadar kalabalıksam gece o kadar yalnızım. 

Birde kalabalıkta bile yalnız olduğumuz zamanlar var. Arkadaşımın dediklerine istemsizce gülümserken aklım bambaşka hüzünlerle dolu olur. Herkes güler , eğlenir fakat ben ruhsuz bedenimden başka bir şey olamam. 

Hani arkadaş kardeş dediğin hep yanındayım der ya,bence asıl kardeş gece yanında olandır. 

Sevgilimden ayrıldığımda ilk günler her şey normaldi. Arkadaşlarım var, yanımdalar diye düşünürdüm. Sonra sabahlamaya başladım çünkü yastığa her başımı koymamda gözlerimden bir damla yastığa düşerdi. Sabahlarken acının yanında yeni bir şey keşfettim. Yalnızdım. Anlatmak istiyordum, belki birine sarılmak veya ne biliyim ufacık da olsa bir yardıma ihtiyacım vardı. Sonradan bu beklentime son verdim. Evet arkadaşların var ama bu hayatta sadece kendinle berabersin. Yalnızken yanında sadece kendini bulursun. Ağlarken kendi kendine hıçkırır, konuşursun. Bir şeyler anlatırsın sırf azıcıkda olsa rahatlayabilmek için. O kalabalığın yapmadığını kendi kendine yapmaya çalışırsın. Ertesi gün yine yanında olurlar. Güya yalnız hissetmeni engellerler. Ama sen bir an değil her zaman yanlızsındır. Bunun kaç kişi farkında? Ya da kaç kişi gece seninle uyumayıp elini tutacak kadar seni benimsiyor? İkimizinde cevabı aynı sanırım.

Belki öyle birileri vardır bilmiyorum. Benim hiç olmadı. Kendimi hep sağ ve sol omzumdaki meleklerle ve Tanrı'yla teselli ettim. Onlar hep vardı ve hep yanımdaydı. Beni dinliyorlardı. Ufacık ellerim onların avucundaydı. Bunu düşündükçe kalbim hafifliyor.

Bazen kalbim acıdan ağrıdığında elimi kalbime koyup cenin pozisyonunda ağlayarak yattığımı hatırlıyorum.O kadar çaresiz ve umutsuz olurdum ki sadece uyumak isterdim, onu bile yapamazdım.

Bu yüzden yalnızlığımı kabullendim. Kimseye ihtiyaç duymadan tek başıma yaşadıklarımı aşmayı, düştüğümde gerekirse her yerim acısa da kendim o yerden kalkmayı öğrendim. Bu yüzden sanırım kimsenin varlığına alışmıyorum. Ya da gitmesinden korkmuyorum. Gitseler de zaten yanlız değil miyim?

Şimdi belki bir sigara belki bir kitap belki de bir bira yalnızlığıma ortak. Ama insanlar asla.

Unutma yalnızlık bir tercihtir.

Tenimdeki Ruh ( Askıda )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin