Beni gören insanlar benden korkuyordu ama yapabileceklerimden değil yaptıklarımdan... Sırf onlarla konuşabiliyorum diye benden korktular, aslında tüm lahmacunlar konuşabiliyor, hatta yakalamaya çalıştılar ve o sırada yanlışlıkla tacımı düşürdüm! Ah ah İstanbul... Sen çok kalabalık bir insan topluluğuna sahipsin. Seni nasıl kendi elime geçireceğim ben?
Bir saat geçmişti. Islandığım için hamurum yumuşamıştı ve yürüyemiyordum. Olduğum yerde yağmurun bitmesini beklemek zorundaydım. Bu sırada etrafta yazan yazıları okumaya başladım.
"VİZYON ERKEK KUAFÖRÜ"
"MEK DANILS"
"İSTANBUL SENİN"
"DİŞ HEKİMİ ZEKİ GERZEK"
"İSTANBUL'UN FETHİNİN 567. YILI"
Ne?! İstanbul'un fethi mi? Kim fethetmiş ki İstanbul'u? Nasıl yapmış? Fatih Sultan Mehmet yazıyor. Yağmur biter bitmez Fatih Sultan Mehmet'in nasıl İstanbul'u fethettiğini bulmam gerek!
Ben: *esneme* ama bu gece uyumam lazım sanırım. Beni kimsenin göremeyeceği bir yer bulmalıyım.
Bulduğum yer pek rahat değildi ama hayallerin için her şeye katlanabilirdim! İyi geceler hayallerim, yarın yine yolumuza devam edeceğiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lahmacun İmparatorluğu
Random(Tamamlandı) Her şey kurye tam beni götürecekken kaçmamla başladı. Diğer lahmacunlar gibi kendimi insanlara neden teslim edeyim ki?! Ben onların önderliğini yapacaktım, bağımsızlığımızı kazanacaktım! İşte bu da benim hikayem.