Virüs "AGP148"

Hadi July Gidiyoruz

Gary sokakları inceden inceye sarmış zombileri gördükçe ürperiyordu fakat alışmıştı bu duruma.Nasıl nasıl olurda bir anda herşey bu kadar berbat olabilirdi ki ve bunu yapan kendi babasıydı babasını da kendisi vurmuştu,Gary kendinden ve babasından nefret ediyordu artık tek bir sığınağı vardı oda Julia..

Gary'nin ağızından ;

Julia'nın oturduğu evin önüne geldiğimde karşılaştığım manzara karşısında şok olmuştum,Steven amca (Julia'nın babası), bize enfes pastalar,kurabiyeler yapan Mary teyze (Julia'nın annesi)'nin miğdesini eline almış onu büyük bir iştahla ve afiyetle yiyordu.Aman tanrım Julia,o neredeydi onu da şişko domuz (babası) yememiştir umarım..

Hemen yavaşça kapıdan dışarı geriye çıktım neyseki Steven amca beni görmemişti Julia'ların arka bahçesinde çatıya çıkan merdiven vardı geceleri ordan gizlice Julia'nın odasına giderdim onunla bi kaç kadeh birşeyler içer daha sonra biraz sevişirdik,şimdide o merdiveni odaya girmek için kullanacaktım.Sokakta onlarca,yüzlerce o canilerden vardı tam bir vahşetti ortalığı kan götürüyordu onlara görünmeden hemen arka bahçeye geçmeye başardım.Merdivene yavaş yavaş tırmanmaya başladım ve Julia'nın odasına ulaştım,odada yoktu yani en azından ben onu göremiyordum bir kaç kez yavaşça seslendim "Aşkım nerdesin,hey Juliii".Biraz sonra gardrobunun içinden bir tıkırtı geldi,biraz irkilmiştim babamın silahı yanımdaydı içinde tek kurşun vardı neyseki hepsini sıkmamıştım.Elime silahı aldım,gardroba doğru yavaşça yöneldim tam gardrobu açıcaktım ki onu benden önce Julia açtı "Tanrım iyisin hayatım,oh şükürler olsun" dedim sevinçle.Julia korkmuş bir halde boynuma sarıldı ve "Gary hayatım onlar,onlar her yerdeler biraz önce babam annemi yedi çok korkuyorum Gary hemen gidelim bu lanet yerden"dedi.Sesi titrek,sırtında mavi çantası,mavi jean pantolon ve siyah t-shirt vardı üzerinde.Julia'nın elinden tutarak yavaşça merdivenden aşağı inmesini sağladım ona sessiz ve dikkatli olmasını söylemiştim.İkimizde aşağıya indik arabam,arabamın etrafını zombiler sarmıştı hayır lanet olsun şimdi ne ile gidecektik nasıl uzaklaşacaktık bu lanet olası yerden ?

Julia ; "Gary oyalanmamamız gerek ağlamayı kes hadi garaja gidip babamın arabasını alalım ve uzaklaşalım şu lanet yerden."dedi.

Yavaşça evin arka tarafında bulunan garaja doğru yönelmiştik Steven amcanın büyük bir jeep'i vardı onu alacak ve buradan uzaklaşabildiğimiz kadar uzaklaşacaktık.O da ne garajda işimize yarayacak daha bir çok şey vardı arka tarafta 2 adet el feneri,2 bidon benzin,2 tane pompalı tüfek ve bir tane tam otomatik bir silah buldum şarjörleri tam dolu ve yedek mermileri vardı ilk iş olarak bunları arabanın bagajına yerleştirdim Julia'ya ve kendime bir tane pompalı tüfek aldım,hemen arabayı çalıştırıp buradan uzaklaşmaya başladık.Amerika'yı büyük bir sessizlik almış,her yer kan gölüne dönmüştü,devrilmiş araçlar,patlamış ambulanslar,işe yaramaz polis arabaları her yerdeydi...

Hava artık kararmıştı saat akşam 10 suları gibiydi yaklaşık 4 saattir araba ile seyahat ediyorduk Los Angeles'tan Nebraska'ya doğru yola çıkmıştık nereye gideceğimizi ne yapmamız gerektiğini nasıl haraket etmemiz gerektiğini hiçbir şey bilmiyorduk Nebraska'ya varmamıza yaklaşık olarak 200 km kalmıştı Colarado'nun biraz gerisinde ormanlık bir alandan geçiyorduk biraz sonra Colarado'ya varmıştık yavaş ve sessiz bir şekilde ilerliyorduk karnımız acıkmış ve susamıştık "Julia bir markete girip yiyecek ve su almamız gerekiyor bebeğim"dedim.Julia yolculuk sırasında hiç konuşmamıştı benimle "Olur" dedi kafasını sallayarak.Daha sonra büyük bir marketin otoparkında arabayı çalışır vaziyette bırakarak markete doğru korkulu adımlarla yöneldik içeriden acayip korkunç sesler geliyordu fakat girmemiz gerekiyordu.Öyle de yaptık yavaş ve sessiz bir şekilde içeriye girdik titreyen ışıklar ve yerlerde yatan ölü insanlar vardı.Julia'ya bir sepet almasını ve yanımdan asla ayrılmaması gerektiğini söyledim sepete 10 15 kadar konserve yiyecek koyduk daha sonra 6 7 şişe su aldık şimdilik bunlar bize yeterli olurdu sanırım.Tam dışarı çıkmaya yönelmiştik ki içeriden koşar adımlarla "İmdaat,yardım ediin ne olur bize yardım edin" diye biri bağırmıştı..

-Devam edecek..