İyi okumalarrrr❤️🥺🥺🥺🥺Jeon jungkook
Cebimdeki telsizin çalması ile koltuktan yere düştüm. Kısa bir küfür savurduktan sonra, ayağa kalktım ve odadan koşarak acile indim.
Evet ben jeon jungkook 21 yaşında bir stajyerim, doktorluğun tek iyi yanı parası iyi olmasıydı , haliyle bende bu yüzden doktor olmuştum. Ama insanları kurtarmak beni mutlu ediyordu o ayrı bir konu.
Asansöre bindim kalabalık değildi. Saçımı ve kıyafetlerimi düzelttim. Asansör acil katında durdu ve koşarak gittim. "neredesin jeon" bay sehu'nun azarlı sesini işitme ile şimdi sıçtım dedim. "arşiv odasındaydım Bay sehun" dedim yalan çünkü 2 gündür nöbette kalıyor gram uyku uyumuyorum kestirmek için personel odasındaydım.
Bay sehu'nun öldürücü bakışlarından kurtulup, elime dosya sıkıştırması ile hastanın yanına gittim.
Hasta merdivenlerden düştügü için kaşını yarmıştı ve ben 4 dikiş atmıştım, "ah bu kadar efendim geçmiş olsun." dedim ve eldivenlerimi çıkardım ve çöpe attım.
Kafeteryaya indim ve kahve alıp cam kenarına oturdum. Saat akşam 7 olmuştu. Seul'un bütün ışıkları yanarken görsel şölen oluyordu bana, jimin ne yapıyor acaba onu özlemiştim, jimin benim kardeşim henüz 18 yaşında, babam annemi öldürdüğünü gördüğü için psikolojik anlamda yıpranmıştı. Okulda sesiz bir çocuktu dersleri iyi, sosyal hayatı fazla yoktu. Onu öyle görmek beni üzüyordu. Genellikle el temaslarından kaçınıyordu. Babam hapise girmişti müebbet yemişti ve ben bir kez olsun onu ziyarete gitmemiştim. Anneme ve bize yaşattığı acıyı unutmamıştım.
Yanımda çekilen 3 sandalye ile yan tarafıma baktım. Jin hyung, hoseok hyung ve yoongi hyung gelmişti gülümsedim. "çok yorgun gözüküyorsun kook" dedi Jin hyung gülümsedim, pardon gülümsemeye çalıştım. "önemli değil hyung, birazdan eve gideceğim, yarın izinliyim zaten" dedim gülümseyerek "yinede kendini yorma, istediğin zaman bizden yardım iste jungkook" dedi hoseok hyung yanağına sulu öpücük bıraktım ve geri çekildim.
" sehun delirmiş gibi seni Arıyordu." dedi yoongi hyung gülümsedim. "birazcık kestireyim dedim ama uyuya kalmışım." dedim kıkırdayarak.Hyunglarım ile biraz daha sohbet ettikten sonra, soyunma odasına geldim ve üstümü değiştirmek için kapağı açtım ve giysilerimi çıkardım ve yırtık dar kot pantolon ve beyaz tişört giydim çeketimide giydikten sonra şapkamı ve maskemi taktım hazırdım. Dolap kapağını kapatacağım sırada, jimin ile olan fotoğrafımı gözüme çarptı ve gülümsedim. Elimi fotoğrafın üzerinde gezdirm, çok güzel gülüyordu küçüğüm. Dolabın kapağını kapattım ve odadan çıktım ve otobüs durağına doğru yol aldım.
Otobüse bindim ve kulağıma kulaklığıma takılıp rastgele bir şarkı açtım Ve yol boyunca müzik dinledim. Eve geldim ve kapıyı açtım.
Jiminin bana sarılıp bağırması ile gülümsedim ve sarıldım. "hyung" dye kahkaha attı adeta. Sarıldık ve geri çekildik, saçlarını karıştırdım ve homurdanmaya başladı bu haline kahkaha attım.İçeri geçtik ve jimin ile ramen yapıp yedik, karşı komşu jimine göz kulak oluyordu, yemek bile yapıp getiriyordu. "hyung" dedi ve ona döndüm gülümsedi. "özledim seni." dedi sevecen sesle gülümsedim "bende özledim civciv" dedim gülümseyerek.
Jimin ile masayı topladık ve bulaşıkları düzdük. jimin ile oturup sohbet ettik. Jimin çok özel bir çocuktu, eskiden tek kelime etmezdi ve ben ne kadar ağlasamda yalvarsamda hiçbir tepki vermeyerek yeri izlerdi. Jimin eskiye göre iyiydi şuan. Benimle konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doctor/TAEKOOK
FanfictionHemşireye durdurdum ve " ne bu karmaşa? " dedim. Hemşire gülümsedi ve konuşmaya başladı "Bay kim'in oğlu kim Taehyung geliyor America'dan kendisi beyin cerrahı, Bay kim hoş geldin partisi düzenliyor konferans salonunda, bütün herkes davetli" dedi ve...