final ; i love you

646 69 79
                                    

ve sonunda final bölümü 🤧🤧🤧🤧

ne diyeceğimi bilemedim ajdjwdkwkdsn yazarken sevdiğim ufacık bir fic oldu, çabuk bitti ama planım da bu yöndeydi zaten 🤭

son bölüm bakalım, iyi okumalar 😌💜

×
×

"erik lensherr."

hastaneye koşar adımlarla giren charles, nefes nefese erik'in oda numarasını öğrenmişti. aynı hızda merdivenleri çıkarken hala böyle bir olayın nasıl yaşanmış olabileceğini düşünüyordu. kulağa o kadar imkansız geliyordu ki, "şaka yaptık." diyerek karşılarına çıksalar charles için belki daha mantıklı olurdu.

"1448, 1448, 1448..." diye kendi kendi mırıldanarak odayı aradı bir süre, gözüne ilişen 1448 sayısıyla hızlıca kapının önünde durdu. gözlerini kapatıp kapının kolunu sıkıca kavradı ve derin bir nefes aldı, belki de içinde bir yerlerde hala bunun bir şaka olduğunun söylenmesini bekliyordu. kapı kolunu indirip yavaşça ittirdi, geldiğini gören raven koltuktan ayaklanırken charles hastane yatağında yatan ve gözleri kapalı erik'ten gözlerini alamıyordu.

"bir şeyi yok, uyuyor sadece." dedi raven, erik'i izlediğini fark edince. "yarasında da sorun yok, bir haftaya yürüyecek kadar iyileşir dedi doktor."

charles dediklerine yavaşça başını sallarken erik'in yanına doğru yürüdü ve kenardaki koltuğa oturdu usulca, üzgün bakışlarla sevdiğini süzerken uzanıp elini tuttu. içinden bir sürü şey geçiyordu, nedense bu olayın kendi yüzünden olduğunu düşünmeden duramıyordu. wade'de hissettiği kötü şey yüzünden erik'i daha düzgün uyarsaydı şu an böyle şeyler olmayabilirdi, onu koruyamamıştı.

charles'ın bu haline raven burukça gülümsedi, "erik hepimizi korkuttu." dedi diğer koltuğa geçerken, sesine kattığı komik tınıyla ortamı yumuşatmaya çalıştı. "ama sağlam herif, ona bir şey olmayacağını anlamıştım ben zaten."

charles hafifçe tebessüm edip başını salladı, erik'in elini daha sıkı kavrarken başını raven'a döndürdü. "onu bu halde görmek, yanında başka birisi olduğunu görmekten çok daha kötü hissettiriyormuş."

"emin ol ki charles, seni böyle üzgün görmek tüm bunlardan daha kötü."

"erik?"

gözleri hafifçe aralanan genç adam yavaşça gülümserken charles bir coşkuyla ismini söylemişti, kendini tutamayıp boynuna sarılırken erik parmaklarını hafifçe sırtında dolaştırmış ve gülerken mırıldanmıştı, "yavaş ol charles, sanırım yaram çok da iyi durumda değil henüz."

"oh, özür dilerim." diye hızlıca geri çekildi charles, ama yine de gülümsüyordu. erik de ona aynı şekilde bakarken "her zamanki gibi çok güzel görünüyorsun charles. uyandığım gibi seni görmek bir an cennete gitmişim gibi hissettirdi." diyerek güldü, "ama şu hastane kokusu yok mu..."

charles koltukta kıpır kıpırdı, hem erik uyandığı için çok mutluydu hem de erik'in söylediği şeylerden dolayı yanakları al al olmuştu. erik onun bu tatlı halini kutsanmış gibi izlerken ikisinin de yüzünde sürekli bir gülümseme vardı.

raven onları baş başa bırakması gerektiğini hissettiğinde eliyle hafifçe ensesini kaşıyıp "ilk öpüşmenizi izlemek istiyordum ama şu an burada olmamın garip olduğuna karar verdim, en iyisi siz yanlız kalın." diyerek odadan çıktı. öpüşmeden bahsettiği için charles gözlerini kaçırırken erik yapabildiğince yerinde kıpırdanmış ve charles'ın da yardımıyla yavaşça vücudunu biraz daha dik hale getirmişti.

"özür dilerim erik." dedi charles, raven odadan çıkarken. "benim yüzümden oldu, sana wade'i gözüm tutmadı dediğimde seni daha iyi ikna edebilseydim şu an bu durumda olmazdın."

super pyscho love | cherik ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin