Selin
Bugünkü bale çalışmasını bitirdik ve çok yoruldum. Sonraki bale gösterisi için bol bol prova yapıyoruz. Rejisör bana şöyle dedi. "Bunun müziğini daha iyi anlamalısın. Senaryoyu da daha iyi okuyup anlamaya çalışmalısın. Eğer sonraki provaya kadar daha iyi anlamayacaksan başrol olarak uygun değilsin."
Sadece dinliyordum bugünlerde hep böyleydi. "Anladım. Çalışacağım o zaman yarın görüşürüz." diye yanıt verdim ve hemen giyinme odasına gittim. Şeytan gibi rejisör. Otobüse binip yere oturdum. Yorulduğum için uyumuştum. Son durağa kadar gelmiştim.
"Hanımefendi, uyan son duraktayız. Burada mı inecektin yoksa daha öncekinde miydin?" "Şoför bey kusura bakmayın. Burada değil, üç önceki durakta inecektim." "Anladım maalesef bu son. Ne yapacaksın?" "Yürüyerek döneceğim." diye yanıt verdim ve çantamı elime aldım. "Dur hanımefendi, hiç kimseye söyleme. Özelce seni götüreceğim haydi otur." diye üç önceki durağa beni getirdi. "Teşekkür ederim şoför bey." "Rica ederim." Apartmana döndüm. Müzik dinlemeden, senaryoyu da okumadan uyudum. Profesyonel balerinim. Arkadaşlarım bana güzel bir meslek diyor ve yetenek gereken bir meslek de diyor. Dediklerini doğru ama bu kolay bir meslek değil. Her gün vücuttaki bir yerde acı var. Ama benim için onlar sorun olmaz çünkü insan değilim, vampirim insanla büyük bir fark yok, yaralar hemen iyileşir. Bunun için şanslıyım ama rejisörün sözleri her seferinde kalbime bıçak gibi saplanıyor. Rejisörün söyledikleri yanlış değildi.Buzdolabında çok fazla domates suyu pet şişesi var ama içindeki domates suyu değil. Hemşire arkadaşım var. O bana kan nakliyatının paketini verir. Onun adı Cansu. Cansu sanat ve spor izlemeyi seviyor. Sahnemi izlemeye geldi, beni bilmiş. Ondan sonra grip olduğum için hastaneye gittim. Orada tanıştık. Cansu bana seslendi, balerinsin diye. Ondan sonra sık sık konuşmaya başladık. Bir gün beraber film izlemeye gittik. Kan içmem lazımdı ama ona bunu söyleyemedim ve parka gidip oturarak dinlendik. Ama hiç iyileşmediğim için beni merak edip beni hastaneye getirdi. Orada her şeyi Cansu'ya söylemiştim. Çok şaşırdı Cansu, ama şaka değildi. Ondan sonra Cansu bana gizlice kan paketini getirmeye başladı. O yüzden kan hazırlamaya gerek yoktu. Daha önce... nasıl kan içtiğimi söylememeliyim.
Cansu vampir hakkında çok bilmek istiyordu. İlk şöyle sordu bana. "Dişlerini göster." Gülmüştüm. Gösterdim ama insanla aynı gibi. İkincisi olarak "Kan içmezsen ne olacaksın?" diye sordu. "Hımm nasıl söylesem... çok kötü adet sancısı gibi." "Öyle mi, çok kötüymüş." "Evet maalesef." "O zaman erkek vampir ise?" "Bilmiyorum ama yumurtanın ezilmesi gibi olabilir."diye güldük. Hafta sonu buluşabilirsek alışveriş yapmak, müzeye gitmek ve yemek yemek için bir yere giderdik. Her sahneme geldi ve koltukta onu görünce mutlu oldum.Bale çalışmasını bitirdikten sonra dün gibi bana geldi. "Selin, üç gün sonra benimle özel ders yaparız onun için bir piyanist çağırdım. Mutlaka gel." dedi rejisör, ben de tamam diye yanıt verdim. Sonraki sahne başrol değil sanırım. Buraya geldiğimden beri her sahnede başroldüm. Bıkıp usandım. Rejisör beni beğenip buraya kattı ama birkaç aydan beri iyi gitmiyor. Buraya geldiğimde rejisör şöyle dedi. "Senin gibi balerin çok kıymetli." Buna inandım, ama inanmamalıydım. Kendimi değersiz gibi hissettim. Sanatçı ve sporcu için antrenman da önemli ama yetenek ve hüner de çok önemlidir. Bende yok. Otobüsten indim ve apartmana yürüyordum. Ağır adımlarla. Dönünce yemek yemeden sinirlenerek uyudum. Sabah uyanınca çok açtım. Su içtikten sonra kahvaltı yaptım. Bugün bale çalışması yoktu. Rejisörün yüzüne bakmadan bir gün geçirebilirim. Ama ne yapayım diye planım yoktu. Televizyonu açınca bir boksörün hakkında bir program vardı. Sanki her şeyi güzel gidiyor gibi yüzdü. O yüzden kapattım ve dışarı çıktım kitapçıya uğradım ve yeni satılan kitap diye koyuluyordu romanmış. Elime alıp içine baktım. O kitabı almaya karar verdim ve kafeye gidip okumaya başladım.
O kitabın adı Mavi Yılan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ YILAN
General FictionSelin, profesyonel bir balerin ve insan değil. Hasan, piyanist olarak çalışıyor ve o da insan değil. Delik deşik kanatları var. Selin ve Hasan insan olmak için bir yol arıyorlar. Ali, bir boksör. Boks maçı içinde özel bir an var. Koçla birlikte onu...