iyi okumalar :))
Şaşkın ama bir o kadarda merak doluydum ne olmuştu? Kolları boynumdaydı hiçbir tepki vermeden sakinleşmesini bekledim. Hıçkırıkları biraz sakinleşti ardından yavaş, yavaş kollarını boynumdan çekip tam karşımda durdu sulu ve kıpkırmızı gözlerle bana baktı. Daha fazla dayanamayıp sordum;
"Ne oldu, neyin var neden ağlıyorsun?" çok fazla soru sordum galiba. Dudaklarımı birbirine bastırıp susmam gerektiğini anladım. Alkım soru soran gözlerle bana bakıyordu herkes birbirine şaşkınca bakıyordu en sonunda Alkım dayanamayıp konuştu;
"Neler oluyor, kim bu?" dedi. Ona dönerek;
"Sonra anlatırım" dedim.
Piray bir bana birde Alkıma bakarak dudaklarını araladı;
"Ben... ben çok üzgünüm sevgili olduğunuzu bilmiyordum bi... birden boynuna atladım gerçekten çok özür dilerim"dedi. Ben ve Alkım birbirimize bakarak güldük ben durumu düzeltmek için;
" Hayır, hayır biz arkadaşız" diyerek tebessüm ettim.
"Pekala, ben o zaman sınıfıma gideyim"
"İstersen sınıfa gidene kadar sana eşlik edebiliriz dimi Alkım" diyerek ona döndüm kafasını evet anlamında sallarken gözlerini iyice kısmış sırıtıyordu. Bu ifade asla istemiyorum ifadesiydi.
"Tamam hadi gidelim" diyerek yürümeye başladım. Kızların ikisi de bana ayak uyduruyorlardı Piray'a bakmadan;
"Hangi şubedesin?"
"B şubesi 11-B"
"Aaaa ne şans bizimle aynı sınıftasın" diyerek tebessüm ettim. Alkım Piray'ın duyamayacağı kadar kısık bir sesle "ne şans ama" diyerek gözlerini devirdi. Küçük bir yürüyüşün ardından sınıfımızın önüne gelmiştik. İçeriye girince ikizleri camın önünde gördüm ikisi de telefonlarıyla oynuyorlardı, sonra kafamı arkalara çevirdim kızlar oturmuş sohbet ediyorlardı bazı erkekler ise gülüp kahkaha atıyorlardı. Ve bize bakan tek insan vardı ayaklanıp bize doğru geldi tam karşımda durdu, sinsice dudağını kenarı kıvrıldı. Bana bakmayı sürdürürken konuşmaya başladı;
"Sen ezik neden geç kaldın?" dedikten sonra kollarını göğsünde birleştirmiş cevap bekliyordu. 'Al işte başlıyoruz, baş belası cadı Azra' iç sesime ne kadarda katıla katıla gülmek istesem de karşımdaki yüz ifadesi bunu bozuyordu. Ben tam ağzımı açıp konuşacakken Alkım benden önce davranıp benim önüme Azra'nın tam karşısına geçti. Sinirli ama bir o kadarda sakin sesiyle;
"Seni ne ilgilendirir Azra? git kendi işine baksana sen" dedi. Azra hemen cevap verdi;
"Sana mı sordum turuncu? Çekil aradan!" diyerek gözlerini pörtletti. Alkım bir adım daha atarak iyice yaklaştı ve sinirini bozmak için sinsice gülerek konuştu;
"Üç gün önce müdürün odasında olanları okulun duyması hiç hoş olmaz değil mi Azracım?" diyerek sinsi gülüşünü devam ettirdi. Azra gözlerini kısıp sinirle tıslayarak konuştu;
"Bu burada bitmedi ezikler" diyerek saçını elinin tersiyle savurarak sırasına geçti. Alkım ile bende sıramıza geçip oturduk. Piray ise arkamızda boş olan sıraya oturdu. Birden bir şey oldu sınıfta insan sesleri birbirine karıştı kahkahalar, gülüşmeler. Kulağımda bir çınlama... durdu, sessizlik. Derin bir nefes alıp verdim sakin olmalıydım, yine oluyordu kontrolü elime almalıydım. Hayır olmuyor ayaklanıp hızlıca koşarak sınıftan çıktım arkamdan Alkım'ı duydum ama dönüp cevap veremedim hızlıca koştum ve lavaboya girdim musluğun karşısına geçip yüzümü suyla yıkadım olmuyordu kulağımda tekrar o çınlama, midem bulanıyor ve başım dönüyordu geçmesi için durdum geçmedi sinirliydim, üzgündüm, ağlamak istiyordum durduk yere eski anılarım geldi gözümün önüne ve kulağımda o ses 'eziksin sen, hastasın, sakar ve aptalsın hiç arkadaşın yok tek başına ölüceksin' lavaboda bir sağa bir sola yürüyor geçmesi için Tanrı'ya yalvarıyordum. Sesler beynimde giderek artmıştı lavabo taşına tutunarak kendime baktım yanağımdan bir damla gözyaşı soğuk zemine düştü. 'Dur artık durrr...!! Diyerek bağırdım ve karşımdaki aynaya yumruğumu geçirdim kırılma sesiyle ayna parçaları her yere savruldu, yumruk yaptığım elim kanlar içinde kalmış ama ben hiçbir şey hissetmiyordum. Aynaya baktım paramparça ben vardı, bütün dünya döndü ve gözlerim karanlığa gömüldü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP YILDIZ
Teen FictionFeza'nın başa çıkması gereken çok sorunları vardı. Bunun üstüne birde yeni komşular gelmişti. Hayatı artık çok daha zordu. Hepsi ile başa çıkabilecek miydi? Yoksa pes edip geri mi çekilecekti? Sevgi'nin insanı güçlü kılacağını kim bilebilirdi ki, h...