Laaan 2 K olmuşuz inanmıyorum çok seviyorum sizi bunun mutluluğuyla hemen bi yb yazmaya çalıstım. Arkadaşlar cidden baya kısa yazmışım ve sonu çok hızlı ilerlemiş. Ama çıkmam gerekiyordu sırf siz bişeyler okuyun diye yayınladım. Cok üzgünüm bu hafta tekrardan yb yazıp hatamı telafi etcem. sizi seviyorum INTIKAM AILESI :*
Içim yanıyordu. Doğukan'a bişey olursa napardım ben. Annem beni bıraktı. Babam desen zaten yok. Bi Aleynam bi Doğukanım var. Doğukan'ıda kaybedersem cidden mahvolurum.
Doğukan'la dostlugumuz lise3ten geliyor. Onunla ilk tanıştığımızda birbirimizden nefret ederdik. Aynı sınıfta olmamıza rağmen selam bile vermezdik birbirizime. Çünkü Doğukan o zamanlar serseriydi. Her bi bok vardı. Sonra yavaş yavaş arkadaş çevresi sayesinde birbirimizle aynı ortamda bulunmaya başladık. Aslında onun o kadarda leş olmadığını sadece çevresindekilerin onu taş kalpli yaptığını öğrendim. Özellikle de Mina'nın. Şimdi siz nasıl oldu diye sorcaksınız hemen anlatıyım:
Lise 3. Sınıftaydık iste Doğukan Erzurumdan gelmişti Istanbul'a. Ilk geldiğinde hep dışlandı. Sonra yavaş yavaş samimi olduk. Ve her gün görüşmeye basladık. Onunla alakalı herşeyi bilmek istiyordum. Çünkü o kardeşimdi. Ama her ne olursa olsun sanki bana inat gibi hep kilitli bi kutuydu. Konuşmayı pek sevmezdi. Hiç bir şey anlatmak istemezdi. Yavaş yavaş Doğukan değişmeye başlamıştı. Lise 3ün sonuna doğru. Benden dolayı mı oldu bilmiyorum ama eski serseriliği kalmamıştı. Ve artık ailesi dışında herşeyi anlatıyordu bana. Işte o zaman Öğrenmiştim onu taş kalpli yapan kişiyi. Mina, Mina Yıldız. Lise 1de tanışmışlar. Sevgili olmuşlar. Doğukan ilk görüşte vurulmuş Minaya. O kadar güzelmişki Mina. Siyah saçları upuzun beline kadar dalga dalgaymış. Deniz mavisi gözleri, ufak bir burnu , inci gibi disleri ve olağanüstü güzel fiziğiyle ortalığı yakıyormuş. Ee tabi Mina'da salak değil o güzellikle tipsiz bi erkekle çıkcak değil. Doğukan'da diğer erkeklere taş çıkartır. Kumral saçları mükemmel yüz hatları ağzı yüzü burnu ve kaslarıyla cidden yakışıklı. Işte Doğukan aylarca içine atmış. En son kıza açılmış ve teklif etmiş. Ee tabi Mina'da buldu yakışıklı çocuğu hemen kabul etmiş. Işte bunlar yemişler içmisler eğlenmişler hep birlikte olmuşlar. Doğukan cidden evlenceği kızı bulduğunu düşünmüş. Işte bir gün Mina ile Doğukan çok güzel vakit geçirmişler. Doğukan Mina'yi evine bırakmış ve dolaşmaya başlamıs Yaşadıkları güzel günleri düşünmeye başlamış. O sırada arkadan bi erkek sesi Doğukan diye seslenmiş. Ve Doğukan o akşam hastahanelik olana kadar pataklanmış. Ve o pataklandığı sırada Mina oraya gelmiş. Kahkaha atıp Doğukan'a şu sözleri soylemiş. 'Yazık canım ya. Ne kadar kendini kaptırdıysan artık bana. Ama bitti Dogukan. Sen benim için eğlenceydin. ' deyip karnına bi tekmede atıp gitmiş. Ve o günden beri Doğukan hep kendini bırakmış. Sigara alkol vs. Başlamış. O günden itibaren günlerce aylar Mina'yı aramış. En son bulduğunda bi barda başka erkeklerle görmüş. Ve artık tüm kızlardan nefret etmeye başlamış.
Ben Mina'dan sonra hayatına giren ilk kızdım. Onun hayatını ben değiştirdim. Ama şimdi o gidip benim hayatımı yıkamaz. Mahvedemez. Ben onsuz yapamam. "Kainat duydun mu?" Aleyna'nın seslenmesiyle hayal dünyamdan çıktım. Kendime gelmem 10 saniye sürdü sonra ayağa kalkıp ne oldugunu anlamaya çalıştım. Doktor:
"Arkadaşınızın durumu kritik hanımefendi. Çok ciddi bi ameliyat geçircek ama bunun için bi miktar para gerekiyor. Yasalar gereği." Demesiyle yıkıldım kısa bir sürede para bulmam gerekiyordu. Herhalde fazla değildir diye düşünerek rahatlamaya çalıştım.
"Sorun değil her ne olursa olsun veririm lütfen hemen ameliyatı başlatın hemde hemen" diyerek Aleyna'nın omzunda hıçkırarak ağlamaya başladım.
Hemen ameliyata girdiler. Saatler geçmek bilmiyordu. En son bi anda ameliyathanenin kapısı açıldı ve koşarak hemşireler sedyeyi sürüklemeye başladılar. Hemen kalktım ve bı hışımla "Napıyorsunuz nereye götürüyorsunuz Dogukan'ı?" Diye bağırdım. Hemşirelerden biri:
"Durumu iyice kötüleşti özel bi ameliyathane var oraya alıyoruz. Orda daha gelişmiş müdahaleler yapcaz. Geçmiş olsun." Deyip koşmaya başladı. ALLAHIM napacaz biz yardım et.
Saatler geçmeye devam ediyordu. Gece 2:27. Artık iyice çaresizleşiyorduk. Kimseden haber gelmiyordu. Nasıl olduda bu hale geldik ? Doğukan neden ordan atladı? Ya da düştü? Ya da birisi itti? Eğer birisi yaptıysa o kimdi? Doruk neden herşeyi biliyordu? Doğukan kurtulcak mıydı? Babam böyle pasta yapmayı nerden ögrendi? Allah'ım iyice kafayı yedim psikolojim bozuldu. Tek isteğim Doğukan bi kurtulsun şu hastaneden.
Bi kalkıp gidelim. Çok iyi bakcam ona. Düşüncelere dalmışken karşıdan doktorum geldiğini gördüm. Hemen koşarak yanına gittim.
"Doğukan'ın durumu nasıl kurtuldu mu? Nolur iyi bişeyler soyleyin."
"Şimdilik ölüm riski geçti. Size bi kaç bişey söylemem gerekiyor. Siz Doğukan'ın balkondan aşağı düştüğünü söylemiştiniz değil mi?"
"Evet. Ya düstü ya biri itti seçenek fazla. Neden sordunuz ki?"
"Birinin balkondan düşmesiyle bu kadar ağır yaralanması biraz imkansız hele hele 2.5 metrelik bi yükseklikten. Anladığım kadarıyla Doğukan'a zorla bişeyler verilmiş. Bi hap ilaç vs. ve herhangi bir sonuca varmak için o şeyi bulmamız lazım. Polisler şuanda evi arıyorlar parmak izlerine bakıyorlar ama sizinde gitmeniz gerekcek sanırım Çünkü bir oda kilitli. Kapıyı kırmak istemedik. Lütfen gidip bi bakın."
"Kapı mı kilitli? Biz her yeri açık bıraktık. Evden en son arkadaşım çıktı. Aleyna sen evden çıkarken bi odayı kilitledin mi?"
"Hayır Kainat direk çıktım. " diye cevap verdi.
"Doğukan'ı böyle bırakamam Doktor Bey. "
"Doğukan'ın iyiliği için gitmeniz gerekiyor." Deyince hemen bir koşu eve gittim. Her tarafta polis vardı. Yukarıya çıktım ve Doğukan'ın düştüğü balkonun bulunduğu oda kilitliydi. Polislere sorduğumda balkon kapısınında kilitli olduğunu söylediler. Kapının kenarında bi not vardı. Bunu nasıl görmediler acaba. Alıp hemen Notu okudum. "
Kainat özür dilerim. Ama aramızdan birinin ölmesi gerekiyordu. Inşallah benim yaptığımı öğrenmessin. Bunu sadece bişeyler öğren diye yazıyorum. Doğukana zehirli ilaç verdim. ***** ilacı. Seni seviyorum. Beni çok iyi tanıyorsun.
Sevdiğin.